Kuran Mucizeleri

373# Kuran’ın benzeri neden yazılamaz?

Kuran’ın benzeri neden yazılamaz olduğunu bu yazıda örnekleriyle anlatacağım. Çünkü Kuran’ın benzeri bir ayet getirin meydan okuması tüm çağlar içindir ve buna tanık olacaksınız.

Kuran’ın benzeri ayetler getirin ayetleri şunlardır:

1. İsra 88: De ki: “Eğer bütün ins ve cin (toplulukları), bu Kur’an’ın bir benzerini getirmek üzere toplansa, -onların bir kısmı bir kısmına destekçi olsa bile- onun bir benzerini getiremezler.”

2. Hud 13: Yoksa: “Onu kendisi uydurdu” mu diyorlar? De ki: “Haydi siz, yalan üzere uydurulmuş olarak onun benzeri on sure getirin ve eğer doğru sözlüyseniz, Allah’tan başka çağırabildiklerinizi çağırın.” 

3. Bakara 23: Eğer kulumuza indirdiğimiz (Kur’an)’den şüphedeyseniz, bu durumda, siz de bunun benzeri bir sure getirin. Ve eğer doğru sözlüyseniz, Allah’tan başka şahitlerinizi (kendilerine güvendiğiniz yardımcılarınızı) çağırın. 

Kuran’ın benzeri neden yazılamaz sorusunu bu meydan okumalarla birlikte inceleyelim.

Kuran’ın benzeri neden yazılamaz

İlk dönem Müslümanları açısından Kuran’ın benzeri neden yazılamadı?

  1. Öncelikle bir kitap düşünün ki edebiyatın ve söz söyleme sanatının revaçta olduğu bir topluma geliyor ve büyük ustaları mat edip benzerini getirmekten aciz bırakıyor.
  2. Kendine karşı çıkanlar çok olmasına rağmen kısa sürede gönülleri fethediyor, sonra ise ülke sınırlarını aşıp kendini Dünya’ya tanıtıyor.
  3. Allah, Kuran’ın benzeri yazılamaz diye karşı çıkanları meydana davet etmesine rağmen o kadar söz üstadı toplanıp bir tane Kuran yazıp işi halledemiyorlar, bunun yerine zor yöntem olan kılıçla Kuran’ın sesini kesmeye çalışıyorlar. Oysa Kuran’dan daha iyi bir kitap yazdık diye kitaplarını gösterip halkı ikna etselerdi zaten Kuran’ın benzerini yaptıklarını gösterecekler ve işi kolayca bitireceklerdi. Buna güç yetirebilselerdi neden yapmasınlar ki? Kuran’ın benzeri neden yazılamaz olduğunu tek başına cevaplamıyor mu?
  4. Kuran ilk dönem Müslümanlarına söz söyleme sanatlarının inceliklerini gösterdi. İnsanüstü bir ustalıkla en ikna edici ve insanı kalbinden yakalayıcı sözler getirdi. Hiçbir şiir Kuran seviyesine yetişemiyordu. İlk devir Müslümanları, Kuran’ın daha güzel, daha mantıklı olduğunu açıkça görüyordu.
  5. Ayrıca devrinin hayal gücünün ötesinde gerçeklerden haber verip bahsediyordu.
  6. Elbette o dönemin içinde yaşamayan bizler, o dönemin şartlarını, anlayış seviyelerini bilemeyen insanlar olarak müşriklerin neden Kuran’ın benzerini yazamadıklarını tam olarak anlayamayız. Fakat yukarıda anlattığımız gerçekleri fark edebilir ve sonuç olarak Mekke müşriklerinin Kuran’ın benzerini yazamadıkları gerçeği ile baş başa kalırız.
  7. Bu dönemde Kuran’ın belağat ve fesahatini o dönemin insanları gibi anlayamayan insanlara kolay bir işmiş gibi gelebilir ve Kuran’ın benzerini yazma girişimleri olabilir, fakat mesele o kadar basit değil. Zaman geçince mesele basitleşmemiş aksine iyice zorlaşmış ve Kuran’ın benzerinin hiç yazılamayacağı bu zamanda daha iyi anlaşılmıştır.

Bilim çağı Müslümanları açısından Kuran’ın benzeri neden yazılamaz?

Şimdiye kadar ilk dönem Müslümanları açısından Kuran’ın benzeri neden yazılamazdı sorusuna giriş yaptık. Peki bilim çağı Müslümanları açısından Kuran’ın benzeri neden yazılamaz diye iddialı konuştuk?

  1. Çünkü bilim çağında ortaya çıktı ki 1400 yıl önce yazılmış bir kitapta hiçbir bilime aykırılık yok. Bu hiç olağan bir durum değil. O zamanlarda yazılmış ve evrenin doğasına değinen en üstad kişilerin kitaplarına bakarsanız hiçbir şekilde açıklamayacağınız açık yanlışlar görürsünüz.
  2. Örneğin Aristoteles tarihin gördüğü en parlak kişilerdendir. Hz Muhammed ise okuma yazmanın bile doğru düzgün olmadığı bir çöl şehrinde doğmuş entelektüel yönü olmayan toplumun sıradan bir kişisidir. Kitap nedir bilmeyen bir insandır. Zaten o döneme kadar Arapların yazılı bir kitabı olmadığı da aktarılıyor.
  3. Aristoteles tıpkı Kuran gibi hemen her bilim dalında fikirler söyledi. Fakat söyledikleri fikirlerin birçoğu çok açık şekilde bugünün bilimiyle çelişiyor ki bu kadar açık yanlışları Kuran yapmış olsaydı hiçbir şekilde açıklanamazdı. Kuran’ın benzeri neden yazılamaz olduğunu düşünün.

Aristoteles’in Dünya merkezli evren hatası

  1. Kuran Aristoteles gibi açıkça “Dünya evrenin merkezidir, yıldızlar, güneş, gezegenler Dünya’nın etrafında döner” deseydi her şey biterdi. Bu hiçbir şekilde açıklanamazdı.
  2. Oysa Kuran’ın ifadeleri çok ustaca, çoğu yerde ne eski insanların reddedeceği şekilde söylemiş ne de bilim asrı insanları reddedebiliyor. Örneğin güneş Dünya’nın etrafında dolanır demiyor, güneş kendi yörüngesinde akar diyor. Eski insanlar itiraz edemediği gibi, bilim asrı insanları da öğreniyor ki güneş de sabit değil ve bir yörüngede ilerliyor. Bu gibi müteşabih (benzeşmeli) ayetlerin tamamını sitemizde açıkladığımızdan detaylarını sitemize bırakıyorum.

Aristoteles’in beynin işlevi hakkındaki sözü

Aristo “İnsan beyninin ana işlevi, birincil duyu organı olan kalp tarafından üretilen vücut ısısını azaltmaktır” dedi. Oysa böyle bir sözü Kuran demiş olsa, iş bitmişti. “Beynin ana işlevinin ısı ayarlamak olması” gibi hiçbir şekilde açıklanamayacak bir hatalı söz hiç söylemedi. Kalplerin düşünme üzerindeki etkisinden bahsetti, böylece eski insanların itiraz edeceği bir şey olmadığı gibi, günümüz biliminin de doğrulayacağı bir bilgiden bahsetti. Detay: 44 nolu yazı

Kuran’ın benzeri bir ayet

Diğer insanların yanlışları

Sadece Aristoteles’ten bahsetmeyeceğim elbette. Aristoteles’ten birkaç örnek vermemin sebebi eski Dünya’nın en önemli dâhisinin bile açıklanamayacak onlarca bilgi yanlışından birkaç tanesini göstermekti. Yani böyle bir filozof bu hatalara düşüyorsa o dönemin diğer insanlarının uyduruk mitolojilerden gelen ne kadar yanlış inanışları olduğunu siz düşünün. O dönemdeki diğer insanların evrenin bilimlerinden bahseden bir kitap yazacak olsalar ne kadar çok açıklanamayacak hatalar içereceğini hayal bile edemezsiniz.

Eğer 1000 yıl öncesinden kalma öyle bir kitap varsa ve hiç hata içermiyorsa o kitap da mucizedir, getirin ona da iman ederim. Oysa insanın doğası gereği bu mümkün değil. Yirminci yüzyıl dâhisi olan Einstein bile evren ezelidir deyip denklemlerine “kozmolojik sabit” diye bir rakam eklemişti. Sonra evrenin ezeli olmadığı anlaşılınca en büyük hatam deyip düzeltti. İşte bu hatayı Kuran yapsaydı, yani evren ezelidir deseydi iş bitmişti. Oysa Hz Muhammed’in elinde bu kelli felli bilim adamlarının imkânları yoktu. Açıklanamayacak hiçbir yanlış bilimsel bilgi bulunmaması çok açık bir mucizedir. Bunu 1400 sene öncesinin karanlığında yapmak insanların gücünün üzerindedir.

Kuran mucizeleri açısından Kuran’ın benzeri neden yazılamaz sorusu

Belki ilk devir Müslümanları gibi Kuran’ın ikna edicilikteki edebi ve gönülleri okşayan mucize hitaplarını tam olarak anlayamayız ama biz de Kuran’ın bilinemeyecek mucizeleri nasıl bilebildiğini anlayabiliyoruz. Kuran’ın benzeri neden yazılamaz olduğunu gözümüzle görerek inanıyoruz.

Evet Kuran eskidikçe değeri daha iyi anlaşılan bir kitap. Yukarıda Kuran’ın hiçbir bilimsel çelişki içermediğini anlattık. Fakat mesele sadece bilimsel çelişki içermemesi de değil. Bunun ötesinde Kuran onlarca bilimsel mucize de barındırıyor. Örneğin göktaşlarının çamurdan yapıldığı kimin aklına gelir? 2016 yılında bilim insanları bu gerçeği keşfedene kadar bizlerin bile aklına gelmezdi. Fakat Kuran bu taşlara çamurdan yapılmış taşlar diyor (Detay: Youtube videomuz). Peki, kurumuş hurma dalının spiral şeklini aldığı gibi ayın yörüngesinin de aynı spiral şekilde ilerlediği kimin aklına gelir? Böyle bir benzetme insan hayal gücünün ötesinde bir benzetme değil midir? (Detay: 78 nolu yazımız) Peki sabit duruyor gördüğünüzü sandığınız dağların aslında hareket ettiğini, yani kıtaların milyonlarca senedir gemi gibi yüzerek dağlarla birlikte sürekli yer değiştiğini söylemek kimin aklına gelir? Bu da insanın hayal gücünün ötesinde bir benzetme ile bilimsel gerçekleri açıklamak değil midir? Bunlar gibi onlarca bilimsel mucizeyi 1400 sene öncesinin cehalet karanlığında yazabilmek olanaklı mıdır? O halde Kuran’ın benzerini yazabilmenin olanağı var mıdır?

BENZERİ NEDEN YAZILAMAZ

Hep isabet eden tesadüf olur mu?

Bunun ne demek olduğunu anlamak için empati yapmalısınız. Bakın her sene bulunan bir keşif bile insanlığı şaşırtıyor. Daha önce hiç aklımıza gelmedi diyoruz. Örneğin sadece birkaç sene önce keşfedildi ki yeraltında manto tabakasında Dünya’nın tüm okyanuslarından daha büyük okyanuslar var. Oysa biz bunu hayal edemezdik. Biri bize dese ki şimdi bir bilgi söyle 100 sene sonraki bilimle bu ispatlansın. Aklımıza yer altında çok büyük muazzam su kütleleri olabileceği gelse bile yazamazdık. Çünkü açıkça yanlış bir bilgi derdik, yer altında lavlar var, o kadar suyun ne işi varmış derdik.

Oysa birkaç sene önceye kadar böbürlenerek Nuh tufanını yapacak kadar yer altında suyun olmadığını ve Kuran’ın yerden suların fışkırdığını söylediği için yanıldığını düşünüyordu birileri. Üstelik Kuran tandırdan fışkıran su diyordu, yer altındaki ateşli manzarayı açıklamak için tandır benzetmesi de mükemmel bir benzetme. İşte bu tür hep doğruyu gösteren bilgiler tesadüf olmaz. Hep isabet eden tesadüf olur mu?

Şimdi bize saçma gelecek ama 100 sene doğrulanacak bir bilgi söyleyin

Şimdi siz akla hayale gelmeyecek birkaç bilgi söyleyin, hatta bugünün gözlemlerine de ters olsun. Sonra 100 sene sonra bu verdiğiniz bilgileri bilim Dünya’sı hayretle keşfetsin ve hiçbir tane bilgide de sizi yanlışlayamasın. Buyrun hadi Kuran hâlâ meydan okuyor. Böyle bir kitap getirin de görelim. Hatta tüm insanlarla kafa kafaya verin Einstein’ı, Hawking’i de alın yanınıza ve 100 sene sonra ortaya çıkacak bilgiler hayal edin. İnsanların gözlemlerine ters şeyler söyleyin ve 100 sene sonra doğru çıksın.

Örneğin Kuran “siz dağları sabit görüyorsunuz ama onlar bulutların sürüklenişi gibi sürüklenirler” derken böyle açık gözlemlere meydan okuyan ifadeler kullanıyordu. Siz de kullanın. Örneğin deyin ki “siz genetik bilginin DNA’da kodlandığını sanıyorsunuz fakat genetik bilgi DNA’da değil, karaciğerimizin bir köşesindeki hücrelerde kodlanıyor”. Ne kadar saçma görünüyor değil mi? İşte Kuran’ın yaptığı buna benzerdi. O güne göre saçma gelebilecek fakat gerçekte doğru olup bilim asrında anlaşılabilecek bazı bilgiler vermişti. Örneğin iki denizin arasında perde olup birbirine karışmadan durması, göklerin direksiz olması, kasırgaların ateşten olabileceği, meteorların çamurdan yapılmış olduğu vb. Kuran mucizeleri.

Böyle bilgilerle 1400 sene sonra gelen bilim çağı insanlığını tuş etti. Asırlar öncesinden gelen kitap insanlığı bir benzerini yazmaktan aciz bıraktı. Kuran’ın benzeri neden yazılamaz anlamaya yaklaştınız mı şimdi?

“Bilim adamı, cehaletin dağlarına tırmandı. En yüksek zirveye ulaşma yolunda son kayayı fethederken orada asırladır oturmakta olan bir grup teolog tarafından karşılandı.” Robert Jastrow

Kuran’ın matematiksel algoritmaları

Bunun yanında Kuran’da taklit edilmesi en gelişmiş bilgisayarlarla bile çok zor olan matematiksel algoritmalar var. Örneğin tek ve çift mucizesinin benzerini insan aklıyla yapmak imkânsızdır (314 nolu yazı). Kuran’ın meydan okuması hâlâ devam ediyor. Buyrun tek ve çift mucizesinin benzeri bir algoritma geliştirin bakalım. Kuran bunu örneksiz olarak yaptı. Yani kimse ondan tek ve çift mucizesi istemedi. Örneksiz ve gizli olarak yapıldı. Gizemi şu anda keşfedildi.

Tek ve çift mucizesi matematiksel mucizelerden sadece biridir. Bu mucizelerden yüzlerce var. Matematiksel mucizeleri veren sitelere bakabilirsiniz (Ömer Çelakıl gibi). Yazının altına bir tane yabancı facebook sayfası ekleyeceğim. Sayfanın bazı kanıtları zayıf bazı kanıtları ise çok kuvvetli, zayıflara takılmayın kuvvetlilere bakın.

Ayrıca koordinat ve tarih mucizeleri de vardır. Örnek: Baltık denizi koordinatı mucizesi

The True Furqan kitabı Kuran’ın benzeri midir?

Kuran’ın benzeri neden yazılamaz anlamaya başladınız mı şimdi? Öyle basit bir roman kitabı mı ki yazacağınızı düşündünüz? Bu işe teşebbüs etmek bile insanın cahil cesaretinden geliyor. Örneğin “The True Furqan” adlı bir kitap denemesi yaptılar. Şimdi yukarıdaki saydığımız Kuran özelliklerini bilmedikleri için cahilin cesareti çok olur gerçeği ile bu işe başlamışlar. Görünüşte Kuran’a benzetilmeye çalışılan fakat saydığımız özellikleri göz önüne alırsanız Kuran’ın yanında çocuk masalı gibi kalan bir kitap yazmışlar. Kuran o kişilerin anladığı gibi sadece “onu yapın, bunu yapın” diyen basit bir kitap değil ki. İnsanoğlunun bilgisi arttıkça Kuran’a karşı cesareti azalıyor. Elbette bir çocuk da bir şeyler yazıp Kuran’ın benzerini yazdım diyebilir ama onun cesareti aklının azlığına, bilgisinin noksanlığına verilir.

Şimdi ateistler tarafından yazılan bu “The True Furqan” yalancı Kuran’ını biz sahabeler gibi edebi açıdan karşılaştırıp bu kitap Kuran’la yarışamaz diyemeyiz belki. Çünkü belirttiğim gibi o dönemde yaşamayan biri Kuran’ın o dönemdeki oluşturduğu mucizevi tesirleri anlayamaz. Sahabeler olsaydı belağat, fesahat, hidayet, kalplerde bıraktığı etki gibi faktörlerden Kuran yanında “The True Furqan” kitabını her açıdan komik bulabilirlerdi. Fakat biz de 1400 yıllık kitabın bilimle çelişmezliği yanında insan hayaline gelmeyecek bilimsel mucizelerinin şimdi doğru çıkması karşısında aciz kalıyor ve “The True Furqan” kitabıyla bu özellikler ve matematiksel algoritmalar yönünden karşılaştırdığımız zaman bu “The True Furqan” kitabını komik buluyoruz. Cahil cesareti diyoruz. Kuran’ın benzeri neden yazılamaz olduğunu bu amatör denemeler daha iyi gösteriyor aslında.

Bir ayeti bile mi yazılamaz?

Bunları anlatınca “Kuran’ın benzeri yazılamaz ama bir ayeti dahi mi yazılamaz?” diyenler oluyor. Bu konuyu da örnekle açıklayayım. Örneğin en başyapıt olarak düşündüğünüz eserlere bir bakın; Örneğin Dostoyevski’nin suç ve cezasını alın, Shakespeare’e ait metinleri alın, Goethe’den mest eden bir başyapıt şiir alın, ya da Fuzuli’nin su kasidesini alın. Cümlelerini teker teker taklit edebilirsiniz, çünkü onları anlamlandıran şey cümlelerin ahenkli örgüsüdür. Bir inşaat ustası iki tane taşı üst üste koymakla, Mimar Sinan’ın eserlerinin benzerini yapmış olmuyor. Bir tane süslü cümle kurmakla Goethe’nin şiirlerinin benzerini oluşturmuş olmuyorsunuz.

Kuran da bu yüzden olsa gerek bir ayet getirin demiyor, on sure getirin veya yapamazsanız hadi bir suresini taklit edin diyor. Ne kadar kolay görülüyor değil mi? Evet cahillere çok kolay görünebiliyor. Kahvehanedeki dayılara da NASA’nın yaptıkları çok kolay görünebiliyor, bolca her şeyi eleştiriyorlar o yüzden. Kuran’ı derinlemesine bilgi sahibi olmaksızın eleştiren insanların da pek bir farkları yok.

Kuran’ın benzeri yazılsaydı kim değerlendirecekti?

Yine deist biri şöyle sormuştu: “O zaman diyelim ki biri kitap yazdı, bu ikisini kim değerlendirip karar verecekti?” Cevabı basit. Halk karar verecekti. Kuran diyor ki getirin böyle bir kitap, koyun ortaya. Karar verecek olan kim? Elbette ki hedef kitle kim ise onlar karar verecek. Halk karar verecek, Kuran’ı geçen bir kitap olmuş mu olmamış mı? Fakat o kadar şair Hz Muhammed’i hicvetmişler, taşlamışlar da ortaya bir kitap koyup hadi halk kararını versin, Kuran’ın benzeri neden yazılamaz imiş diyememişler.

Özetle; Kuran’ın benzeri neden yazılamaz sorusu

Kuran’ın benzeri neden yazılamaz olduğunu anlamak için edebi ve toplumda oluşturduğu etki yönünden sahabelerin şartlarını yaşamak lazım. Bunu yaşayamayız ama o dönemde müşriklerin bunu yapmaya cesaret edememeleri ve kılıçla savaşmayı tercih etmeleri bize her şeyi anlatıyor ki Kuran’ın benzeri yazılamazdı. Aynı etkiyi verecek bir kitap mümkün değildi, ancak sahibini küçük düşürürdü. Çünkü halk inansalar da inanmasalar da Kuran’ın farkını anlayabiliyorlardı.

Kuran’ın bir benzerini yazmak ilk dönemde mümkün değildi, şimdiki öğrendiklerimizle artık hiç mümkün değil.

Kuran’da Matematik mucizeleri sayfası: https://www.facebook.com/quranicvisualmiracles/

S.S.S.

Kuran’ın benzeri neden yazılamaz?

Kuran’ın benzeri yazılamaz, çünkü Kuran her yönden mucizeler gösteren bir kitaptır.

Kuran’ın benzerini günümüzde yazmaya çalışanlar var mı?

Kuran’ın benzeri bir ayet kitabı getirme çabaları olmuştur, fakat bu çabalar Kuran’ı anlamamaktan kaynaklanmaktadır. Kuran roman değildir, gazete değildir ki peş peşe cümleleri arka arkaya sıralamakla Kuran yazdım zannedilsin. Kuran insan aklıyla yapılabilecek basit bir kitap değildir.

 

Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

Loading spinner

Kurtuluş Berzan

Yazar 1979 doğumludur. Palandöken dağının eteklerinde yaşamaktadır. 20 yıldır dini ve bilimsel kitaplar okumaktadır. 2018 yılının başından beri öğrendiklerini, çözümlemelerini ve yeni araştırmalarını bu sitede yayınlamaktadır. Doktora derecesine sahiptir. Yazılarımızdan alıntı yapma kuralları için tıklayınız.

5 Yorum

  1. Iman tazelemek için harika bir yazı oldu hocam. Hep aristo gibilerin hatalarını merak etmiştim. Burada açıklamanız ve kur’anı daha da detaylandirmaniz harika olmuş. Vesveselerimi yok etmekte çok emeğiniz var. Tarafsız bir şekilde sizi okuyan hem evrimi, hem de bunun gibi yazıları rahatlıkla anlar. Yeterki gelenekselci ya da yanlı dinsiz olmasın. Allah razı olsun.

     

    Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

    Loading spinner

  2. Genetik bilginin dna da değilde, karaciğerde yapıldığı ilk Kur’anı Kerimde mi geçiyor?

     

    Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

    Loading spinner

    1. Yazıda şöyle yazdık:
      Örneğin deyin ki “siz genetik bilginin DNA’da kodlandığını sanıyorsunuz fakat genetik bilgi DNA’da değil, karaciğerimizin bir köşesindeki hücrelerde kodlanıyor”. Ne kadar saçma görünüyor değil mi?”
      Yani saçma bir örnek olarak verdik. Doğru bir örnek olsun diye vermedik. Kuran’da yok böyle bir şey.

       

      Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

      Loading spinner

  3. Kurtuluş abi eskiden Kur’an mucizelerine Bir Müslüman olarak çok üzerine durulması gereken bir konu olduğunu düşünmüyordum ancak sayfada gördüklerim gerçekten olağanüstü şeyler ve Bu yazının sonunda verdiğin Facebook sayfası büyük bir hazine olduğu pek aşikar. Bu işe nereden başlamalıyız? Yani Kur’an mucizelerinden imanımızı kuvvetlendirme fikrine hangi noktadan Bismillah demeliyiz?

     

    Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

    Loading spinner

    1. Bol bol okuyarak kardeşim. Zamanla zihnin açılır ve doğru ile yanlışı ayırabilecek seviyeye gelirsin.

       

      Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

      Loading spinner

Başa dön tuşu