Sivri yazılar

Cariyelere azil yapmak – Din muhalifinin illüzyonları

Aşağıda militan bir din muhalifinin hadis kitaplarındaki çeşitli olayları, biraz da dramatize edecek şekilde değiştirip bu şeylerin sanki İslam ile alakası varmış gibi göstermesinin gayretlerini görüyorsunuz.

DhXsG1QWsAAiElw

Biz de açıklayalım. Bu olayın birkaç yönü var. Öncelikle savaşta kaybedince, kaybedenlerin mallarının canlarının ve eşlerinin karşı tarafa geçmesi o günlerde tüm Dünyada bir savaş kuralıydı. Yani bütün Dünya size karşı bir silahı doğrultuyorsa sizin bu silahı reddetme imkanınız kalmaz. Siz de aynısını sizinle savaşana yapmalısınız. Yoksa düşmana karşı psikolojik üstünlüğü kaybeder, kolay lokma olursunuz. Yani sahabeler düşmanla savaşmaya giderken bilecekler ki savaşı kaybedersek düşman canımızı, malımızı alır, eşlerimizi de alır kendilerine kadın yapar. Fakat düşman da bilecek ki biz savaşı kaybetsek de müslümanlar bizim malımıza, canımıza ve kadınlarımıza el koymazlar. O halde düşman psikolojik olarak üstün girdiği bu savaşta müslümanları elbette ki her seferinde yenecektir. Çünkü kadınların düşmanın eline geçmesi korkusu büyük bir korkudur ve müslümanlar bu işi tek taraflı yaşamış olacaklardı. O halde İslam’ın getirmediği bu savaş hukuku adeti hoş olmasa da devam ettirilmesi bir zorunluluktu. Aslında savaşın kendisi de hoş değil, fakat savaşı isteyen ne İslam’dı ne de müslümanlardı. Hoş olmayan bu işi “biz barış yanlısıyız ve siz bize saldırsanız da biz saldırmayacağız” diye çözülebileceğini sanmak da doğru olmazdı. Bu yüzden hoş olmasa bile o devirdeki savaş kurallarına göre savaşılması kaçınılmaz bir gereklilikti.

Yani köle, cariye gibi işler ne İslam ile başlamıştı, ne de İslam’ın amacıydı. Hatta Kuran köle ve cariyelere iyi davranılmasını ve mümkünse onların salıverilmesini istemişti (Bkz: 171 nolu ve 168 nolu yazı).

İlgili Makaleler

Yukarıdaki rivayete ve buna benzer rivayetlere geri dönersek eğer, bu rivayette cariyelerle ilişkiye girilirken azil yapıldığı söylenmiş. Bunun doğru olup olmadığını sormuşlar. Peygamberimiz de azil yapmayın demiş. Azil, boşalırken erkeğin kendini geri çekmesi demektir. Yani bu hadisin konusu Peygamberimiz doğum kontrol yöntemlerine sıcak bakmamış. Bugün de insanlar doğum kontrol yöntemi olarak prezervatif veya azil kullanıyorlar.

Yani ortada din muhalifinin İslam’ın üzerine atmaya çalıştığı türden bir kusur yok. Din muhalifinin yaptığı bir illüzyondan ibaret. Bu tarihsel olayları kendi tarihi içinde değerlendiremeyip bunu İslam’ın emriymiş, İslam böyle bir şeyler getirmiş gibi göstermekle hata yapıyorlar. Bunlar o dönemin savaş hukukudur, İslam’ın emrettiği veya getirdiği bir uygulama değildir. İslam’ın herkese adalet, can güvenliği ve emniyet dağıtan ve tüm çağları kapsayacak emirlerinden değildir bunlar. Hatta Kuran cariyelerin ve kölelerin salınması veya en azından iyilikle davranılması ve onların da münasip eşlerle evlendirilmesi konusunda müslümanları teşvik etmiştir (Bkz: 171 nolu ve 168 nolu yazı).

Ek olarak, bu rivayette peygamberimiz azil yapmaya izin vermemişken başka rivayetlerde azil yapmaya izin verdiği görülmektedir. Bu çelişkili rivayetler de, bize kadar gelen rivayetlerin %100 her şeyin doğrusunu tüm yönleriyle anlatmadığını ve rivayetler üzerinden İslam eleştirisi yapmanın doğru sonuçlara götürmeyeceğini göstermektedir. Bir rivayet doğru bile olsa o rivayete kendi şartları içinde bakamadıktan, olayların ayrıntısını detaylıca öğrenip her yönden bir değerlendirme yapamadıktan sonra din muhaliflerinin hafif rivayetleri bile ağır dramatize ederek sunmaları gerçekleri gölgeleme gayretinden başka bir anlam taşımamaktadır.

Bu rivayetlere örnekler:

“Adamın biri Rasulullah’a gelir ve sorar: Benim bir cariyem vardır; hamile kalmasını istemiyorum ve azil yapıyorum. Ben erkeklerin arzuladığını arzuluyorum. Yahudiler, azil; bebekleri öldürmedir diyorlar. Rasulullah: Yahudiler yalan söyledi. Allah bir şeyi yaratmak isterse onu kimse alıkoyamaz.” (Ebu Davud, Müslim, Nikah 1856)

“Adamın birisi Rasulullah’a gelir ve der ki: Bizim bir cariyemiz var. Bize hizmet eder; bizimle hurma sular. Ben bazen onunla buluşurum. Ancak, çocuk doğurmasını istemiyorum. Rasulullah (s.a.v.) ona şöyle dedi: İstersen azil yap. O’nun kaderinde ne varsa o olur.” (Ebu Davud, Müslim, Nikah 2606)

Buhari’nin Ebu Said’den rivayet ettiği bir hadiste ise şöyle buyrulmaktadır:

“Rasulullah ile beni Mustalık gazvesine katıldık. Araplardan esirler aldık. Kadınları arzuladık, gençlik bizi sardı. Azil yapmak istedik. Durumu Rasulullah (s.a.v.)’a sorduk. Şöyle buyurdu: Azil yapmamanızı gerektiren bir şey yoktur. (Yani azil yapabilirsiniz) Şüphesiz ki yüce Allah kıyamete kadar yaratacaklarını yazmıştır. (Buhari, K. Atk, 2356)

Kısaca, bunlar cariyelikle ilgili kavramlar ve cariyeliğin İslam ile alakası yok. İslam’ın indiği zamandaki savaş hukuku ile alakalı konular. İslam’ın çağlar ötesine böyle bir emri yok, o devrin insanlarına da mümkünse kölelerin ve cariyelerin salıverilmesi ile ilgili tavsiyeleri var. Din muhalifleri bu tarihsel konuyu su-i istimal edip ekmeğini yemeğe çalışıyorlar. Fakat yukarıda anlattığımız hakikatleri öğrendikçe, militan din muhaliflerinin çoğu, bu meseleyi İslam’a karıştırmanın doğru olmadığını, tarihsel ve kültürel meseleler olup Allah’ın emri olmadığını anlamaya başladılar.

Günümüzde bu cariyelik kalkmıştır veya en azından form değiştirmiştir. Çağdaş medeniyet kadınları güçsüz bırakıp, cinsel zevklerini temin edebilmek için farklı yöntemler kullanmakta ve yine şekil değiştirmiş bir cariyeliği uygulamaktadır.

Kuran’ın istemediği eski cariyelik sistemi bugün Dünya’dan kalkmış sayılır. Düşmanlarınız bu yöntemi size karşı kullanmadıkça bunu geri getirmeğe çalışmak Kuran’ın ruhuna aykırıdır, zalimlik olur, bu yüzden büyük bir günah olur.

Modern çağın feminist kölelerinin ise erkeklerin zevk tatmin aracı olmaktan kurtarılıp tekrar evlerinin sultanları, çocuklarının melek anneleri ve ahlaklarının abideleri yapılmaları gerekmektedir. Evet kölelik ve cariyelik bitmemiştir, sadece form değiştirmiştir.

 

Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

Loading spinner

Kurtuluş Berzan

Yazar 1979 doğumludur. Palandöken dağının eteklerinde yaşamaktadır. 20 yıldır dini ve bilimsel kitaplar okumaktadır. 2018 yılının başından beri öğrendiklerini, çözümlemelerini ve yeni araştırmalarını bu sitede yayınlamaktadır. Doktora derecesine sahiptir. Yazılarımızdan alıntı yapma kuralları için tıklayınız.

6 Yorum

  1. Bence azil yapanlar onların bu eylemlerinin Allah’ın kaderine engel olacağını düşünüyorlardı. Hz. Peygamber de azil yapmasalar bile Allah isterse buna kadirdir demek istedi.

     

    Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

    Loading spinner

    1. Teşekkür ederim yorumun için fakat bu yazının konusu Peygamberin neden azile izin verip vermediği değil, onu tartışmadık da. Bu tür rivayetler üzerinden İslam’a ait olmayan şeyleri İslam’ın bir parçasıymış gibi gösterme gayretlerine cevap verdik.

       

      Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

      Loading spinner

  2. Hocam cariyelerle nikahsız ilişki haram değil midir ? Nasıl nikah olmadan azil yapılıyor ?

     

    Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

    Loading spinner

    1. Nikahsız hiçbir kadınla birlikte olunmaz ama “nikahsız azil” diye yazının neresinde yazmışım?

       

      Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

      Loading spinner

      1. Esirler yeni elde edilmiş, nikah olmamıştır diye düşündüm

         

        Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

        Loading spinner

        1. Nikah dediğin şey için belediyeye gitmek gerekmiyordu, bir kişinin bir kadını kendine kadın olarak alacağının en az 2 kişi tarafından bilinmesi nikahın tanımı için yeterli. Cariyelerdeki nikahın tek farkı mehir olmaması.

           

          Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

          Loading spinner

Başa dön tuşu