Varlığın Amacı

59# Allah’tan mektup var.

Yukarıdaki mektupta neler okudum?

Ne mektubu demeyin, resimdekiler Allah’ın bir mektubu işte. Sana bana akleden herkese birer mektup.

Öncelikle eşine hiç tanık olamayacağım derecede asil, zengin, bilge ve şefkatli birinden geldiği belli olan bu mektubu saygı ile aldım elime. Paldır küldür yırtmadım kenarını, saygı ve sevinçle zarfı koklayarak açtım. Sonsuz zengin olan evrenin sahibi tarafından kişiye özel gönderilen bu iltifat karşısında dizlerimin bağı çözülmesi gerekirken, sadece derin bir ürperti ve huşu duyabildim.

İlgili Makaleler

Açtım mektubu, ilk gördüğüm ise bir şefkat örüntüsünün bütün yaratılmışları sarmış olduğu idi. Onun şefkati olmasa idi hayat yaşanamayacak derecede ağır olurdu. Oysa bu bitki ve hayvancıklar hayatlarını çok seviyorlardı, çok iyi memnun edilmişlerdi.

Mektup kimden geliyor diye merak ettim, okudukça kendisinin tüm âlemleri Yaratan, düzen veren, onları dağılmaktan koruyan, yasalar koyan, kudreti sonsuz, ilmi sonsuz Birinden geldiğini anladım. Çünkü evrende hiçbirşey bir tasarlayıcı olmadan gelişip güzelleşmiyordu. Kompleksleşip kendine hayran bırakacak bir yapıya dönüşmüyordu. İlkel tasarımlara tesadüf deseniz bile tasarım geliştikçe ve kompleksleştikçe tesadüf ihtimali kalkıyordu, bir seviyeden sonra sıfıra iniyordu. İşte insanlar robot Asimo’yu yıllar içinde sürekli geliştirip güzelleştirdi. Bir irade olmasa idi Asimo böyle gelişir miydi yoksa yok mu olurdu?

hqdefault

Sonsuz komplekslik ve güzellikle oluşan bu mektuptaki canlılarda ise tesadüfler ancak mutlak sıfıra mecburdu. Çünkü kör biri rastgele fırça darbeleriyle her an bir Mona Lisa çizemezdi. Olsa olsa karman çorman resimler çıkardı.

aliye-berger

O Yaratıcı makro evrenleri kolaylıkla sorunsuz idare edip sürekli değiştirdiği gibi, mikro evren olan hücrelerimizi, moleküler evrenleri ve atomik evrenleri bile kolaylıkla ustalıkla dizayn etmişti. Oysa ki bir usta ya büyük yapılarda ustalaşması ya da ince küçük işlerde ustalaşması lazımdı. Fakat benim karşımdaki mektubun yazarı hem sonsuz büyüklükler içinde hem sonsuz küçüklükler içinde kolaylıkla çalışıyordu.

Hem bu mektubun bitkilerden ve hayvanlardan oluşan her kelimesi diyordu ki: “Herşeyi yaratamayan ve herşeyin ilmine sahip olamayan ve sonsuz bir kudrete sahip olmayan biri bizleri yaratamaz. Çünkü biz herşeyle bağlıyız. Dünya ile bağlıyız, hava ile su ile ve evrenin her köşesinden gelen elementler ile örülüyüz. Güneş ile bağlıyız. Güneş ise galaksilerle bağlı. O halde büyük galaksi saatinin en ucundaki ufacık çarklarız. Bu mektubu bana gönderip beni kaale alan Yaratıcı, neden evrende bir nokta kadar olan bana değer veriyor dedim. Küçük yapıları ve büyük yapıları kolaylıkla idare etmesinden anladım ki Allah için küçük büyük farkı yok. Küçük ve büyük tanımları bizim için. O’nun için kolay zor yok. Kolay zor bizim tanımımız. O’nun için geçmiş gelecek yok. Şimdiden geleceği biliyor diye bir şey yok. Geçmiş ve gelecek hepsi zamanın içinde olan bizler için.

Sonra baktım yaratıklarını sadece kompleks ve kullanışlı cihazlarla donatmıyor aynı zamanda inanılmaz derecede güzel yaratıyor. Hatta bu kadar da olmaz dedirtip bazılarına bu resimlerin gerçek olamayacağını düşündürüyordu. O halde mektubun sahibi de güzeldi. Çünkü güzellik ancak güzelden doğar. Sonsuz sayıda değişik güzellikler ise ancak sonsuz güzelliğin kaynağından gelebilirdi. Öyleyse bu mektubun yazarı sonsuz güzel olduğunu bizlere gösteriyordu.

“Varlığı bu mektupların varlığından daha aşikâr olan Yaratıcımız ve sahibimizi tanımayıp bu kadar eserin bir tesadüf olduğunu düşünmek ne büyük bir ahmaklık olduğunu şimdi anlayabiliyor musun?” diye sonuç paragrafına giriş yapıyor benim mektubum. “Sizleri üstün kudretle böyle güzel Yaratan sizi kısa bir süreliğine Dünya sergisine gönderdi. Buradan çıktığınız zaman daha dolaşacağınız çok odalar çok sergiler var. Sergi sahibinin sergisini gezdikten sonra sizleri huzuruna alacak ve mektubunuzu saygıyla okuyup anladığınızı mı yoksa saygısızca buruşturup çöpe attığınızı mı sizlere soracak ve ömrünü dalga geçerek tüketenler ziyan ettikleri hayatları için çok üzülecekler” diye benim mektuptan okuduklarım böylece sonlanıyor.

 

df

 

Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

Loading spinner

Kurtuluş Berzan

Yazar 1979 doğumludur. Palandöken dağının eteklerinde yaşamaktadır. 20 yıldır dini ve bilimsel kitaplar okumaktadır. 2018 yılının başından beri öğrendiklerini, çözümlemelerini ve yeni araştırmalarını bu sitede yayınlamaktadır. Doktora derecesine sahiptir. Yazılarımızdan alıntı yapma kuralları için tıklayınız.

Bir Yorum

  1. Böyle güzel mi yazılır! Böyle güzel mi anlatılır!
    ateist olsam ateistliğimden utanırdım.

     

    Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

    Loading spinner

Başa dön tuşu