Bilim Kuran'la Çelişmez

58# Önce yerler mi yaratıldı yoksa gökler mi?

Soru: Kuran’da şu iki surede önce yerlerin sonra göklerin yaratıldığını söylüyor:

FUSSİLET

  1. De ki: “Gerçekten siz, arzı iki günde halkedeni mi inkâr ediyorsunuz? Ve O’na eşler mi kılıyorsunuz? İşte O, âlemlerin Rabbidir.”
  2. O, yeryüzüne sabit dağlar yerleştirdi. Orada bereketler yarattı ve orada tam dört günde isteyenler için fark gözetmeden gıdalar takdir etti.
  3. Sonra duman halinde olan göğe yöneldi, ona ve yerküreye: İsteyerek veya istemeyerek, gelin! dedi. İkisi de “İsteyerek geldik” dediler.
  4. Böylece onları, iki günde yedi gök olarak yarattı ve her göğe görevini vahyetti. Ve biz, yakın semâyı kandillerle süsledik, bozulmaktan da koruduk. İşte bu, azîz, alîm Allah’ın takdiridir. Kada

BAKARA

29 –  O, yeryüzünde olanların hepsini sizin için yaratan, sonra göğe yönelip onları yedi gök hâlinde düzenleyendir. O, her şeyi hakkıyla bilendir. halaka

Fakat şu surede ise göklerden sonra yerin düzenlenmesine geçildiği söyleniyor. Bunun izahı nedir?

NAZİAT

27 – Yaratılışça siz mi daha çetinsiniz, yoksa gök mü? Onu Allah bina etti.

28 – Tavanını yükseltti, onu bir düzene koydu.

29 – Gecesini kararttı, kuşluğunu çıkardı.

30 – Bundan sonra da yeryüzünü döşedi. dehâ-hâ

Cevap: İnsanların gökler ve yerlerle ilgili ayetleri karıştırmasının en büyük nedeni gökler tabirinin sadece uzay için kullanıldığını sanmasından kaynaklanır. Daha önce bir paylaşımımızda Kuran’da gökler tabirinin gökyüzüne baktığımız zaman bütün görünenler için kullanıldığını, çünkü Kuran’ın indiği devirde insanların atmosfer ve uzay diye bir ayrıma gitmediğini bahsetmiştik. Bundan dolayı Kuran’ın gökler derken bazen atmosferden haber verdiğini bazen tüm uzaydan haber verdiğini örnek ayetlerle açıkladık. Bu gerçek göz önünde tutulduğunda, buradaki gökler tabirlerinin atmosferimiz için kullanıldığı ayetlerin manasından anlaşılıyor. Zaten Naziat 28’de “tavanını yükseltti” ifadesinde kullanılan SEMKE kelimesi tavan, dam demektir. Dünya’nın damı, tavanı uzay değil, atmosferimizdir.

İlk surede yerleri kada (kaza) etti diyor. Bu yaptı anlamına geliyor. İkinci surede yerlerden bahsederken halaka kelimesi kullanılır. Halaka yaratmak demektir. Yani burada yerlerin yaratılışının atmosferin yaratılışından önce olduğunu belirtir ki bunu “Göğü düşmekten koruyoruz” ayetinin açıklamasında paylaşmıştım ve bilimin de aynen böyle dediğini belirtmiştim.

Fakat çelişki varmış gibi görülen sonraki Naziat suresinde ise halaka değil dehâ-hâ kelimesi kullanılır. Yani bu ayette bahsedilen yapma veya yaratma değil şeklinin düzenlenmesidir. Ayette “serip döşedi” olarak çevrilen “deha” kelimesi, yaymak anlamına gelen “dahv” kelime kökündendir. Dahv kelimesi, döşemek, düzeltmek anlamlarına gelse de, taşıdığı anlam bakımından basit bir döşeme fiili değildir. Çünkü bu kelimede, yuvarlak olarak düzeltmek, döşemek fiillerini tarif etmek için kullanılmaktadır.

Ayetin Arapça’sında geçen “dahv” kelimesinin köklerinden türetilen kelimeler “yuvarlaklık” ifade etmekte, “devekuşu yumurtası” gibi anlamlara gelmektedir. Yine bu kelimeyi deve kuşunun yumurtaları için yuva yapması ve yuvasını ayaklarıyla yayıp döşemesi için de kullanılır.

Ayet bu haliyle bize “atmosfer oluşturuldu, atmosfere şekli verildi ama yeryüzünün şeklini bir deve kuşu yumurtasına benzetmeye devam ediyoruz” veya “Deve kuşunun yuvasını yayıp düzenlediği gibi yeryüzünü yayıp düzenliyoruz” anlamını veriyor. Yani göklerden sonra yeri yarattık değil, göklerden sonra yerin şeklini düzelttik anlamını verir. Bilim de bu aşamaları aynen Kuran’ın anlattığı gibi bize haber veriyor.

İnsanlık uzun bir müddet Dünya’yı tepsi gibi düz zannetti. Sonra Galileo ile birlikte küre şeklinde denilmeye başlandı (Aslında daha önce Ptolemi ve Pisagor’da Dünya küre demişti ama Dünya merkezli evren düşünüyorlardı. Galileo ise güneş merkezli küre Dünya modelini ileri sürdü). Sonra Dünya’nın tam küre olmadığı anlaşıldı. Yumurta şeklinde denildi. Çünkü Dünya üstlerden basık yanlardan ise şişkindi. Daha sonra yumurta şekli değil de geometrik ifade olan Geoid ifadesi kullanılmaya başlandı. Şu anda bilimin aktardığına göre Dünya ideal geoid biçimini almaya hâlâ devam ediyor. Yani henüz kusursuz bir geoid değil ama hâlâ çeşitli kuvvetlerin etkisi ile (yerçekimi, merkezkaç, rüzgârlar, sular, güneşin aşındırıcılığı) yeryüzü dehâ-hâ olmaya yani ideal geoid şeklini almaya devam ediyor.

Kısacası ilk ayetlerde yaratılış olarak yeryüzünün önce yaratılması, sonraki ayette ise yeryüzüne şeklinin verilmesinden bahseder ki bilim de bize aynen bu durumu haber veriyor. Şimdi bu çelişki zannedilen ayetlerde kaç tane mucize gördük sayın bakalım.

  1. Önce yeryüzünün ve sonra ise atmosferin yaratılması
  2. Yeryüzünün yaratılışından sonra şeklinin düzenlenmeye devam edilmesi
  3. Yeryüzünün bir yumurta biçimine dönüştürülüyor olması.

dd5.jpg

 

Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

Loading spinner

Kurtuluş Berzan

Yazar 1979 doğumludur. Palandöken dağının eteklerinde yaşamaktadır. 20 yıldır dini ve bilimsel kitaplar okumaktadır. 2018 yılının başından beri öğrendiklerini, çözümlemelerini ve yeni araştırmalarını bu sitede yayınlamaktadır. Doktora derecesine sahiptir. Yazılarımızdan alıntı yapma kuralları için tıklayınız.

12 Yorum

  1. Merhabalar, bir sorum olacak:

    Allah’ın kudreti sonsuzdur. Ol der ve olur. Fakat siz “düzenlemeler” ve “düzeltmeler” kelimelerini kullanmışsınız. Yani Allah önce tamamlanmamış bir şekilde yarattı ve sonradan değişiklik yapmak istedi mi diyorsunuz? Allah herşeyi bilir. Sonradan niye fikir değiştirsin? Allah niye bir süreç kullanıyor yaratmak için? Niye herşey hali hazırda anında oluşmuyor? Allah zamana tabii değildir. Zamanı da Allah yaratmıştır. Neden 6 gün sürüyor yaratılış? Allah zamanın kısıtlamalarının (yani 6 gün içinde ancak tamamlamayı) ötesinde değil mi?

     

    Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

    Loading spinner

    1. Merhaba, Allah bizim hissettiğimiz zamanın içinde sıralı yaratır, fakat kendi için zaman diye birşey olmadığından bütün zamanlar ve bütün eşya bir anda olmuştur. Detayını 92 ve 25 nolu yazılarımdan okuyunuz.

       

      Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

      Loading spinner

  2. Dostum fussilet 12 de atmosferin kastedildiğini yazmışsın fakat Nuh
    15-16 da ay ile guneşin yedi gök arasında olduğu yazıyor sen ne düşünüyorsun bu konuda.

     

    Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

    Loading spinner

    1. Yazılarımı okursanız çoğu yazımda şöyle derimki; Kuranın indiği dönemde üstümüzdeki olan her yapı için gökler tabiri kullanıldığından ve bizim şimdiki kullandığımız gibi atmosfer ve galaksi tabirleri olmadığından kuran da büyün bu yapılar için gökler tabirini kullanır. Bunu gökler tabiri geçen ayetleri inceleyerek anlayabilirsin. Örneğin bir ayettede kuşların göklerde asılı durmasının Allahın ayeti olduğu yazar. Tabiki kuşlar uzayda uçmuyor atmosferde uçuyorlar. Diğer yazılarımıda okursan yazdım oralarda.

       

      Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

      Loading spinner

  3. Dostum fussilet 12 de atmosferin kastedildiğini düşünmüşsün fakat nuh 15-16 da yedi gök içinde ayın ve güneşin yer aldığı yazıyor sen ne düşünüyorsun bu konuda ?

     

    Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

    Loading spinner

  4. Kuranda iki farklı 7 gök kavramı var birisi evren için diğeri Atmosfer için senin dediğin ayette atmosferden bahsedilir bu Aynı şekilde şu ayetlerde var (Mulk 3/Mumınun 86)

     

    Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

    Loading spinner

  5. Fussillet 12’de göğün yaratılmasından sonra yıldızların yaratıldığı anlamı çıkmıyor mu?

     

    Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

    Loading spinner

    1. Yok hayır, şundan sonra şunu yaptık diye bir sıra belirtmiyor. Tarlayı sürdüm çitlerle çevirdim diyen bir çiftçinin amacı sıra belirtmek olmaması gibi. Çitleri önce veya sonra çevirmiş olabilir. Sadece yapılan işleri anlatıyor.

       

      Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

      Loading spinner

  6. Hocam çok soru soruyorum kusura bakmayın. Naziat 27’de geçen gök, evren mi yoksa dünya atmosferi mi?

     

    Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

    Loading spinner

    1. Yerden yukarıya baktığında gök olarak gördüğün gök. Fakat illa sınıflandıracağım diyorsan atmosfer.

       

      Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

      Loading spinner

      1. Hocam, sanirsam bir sonraki ayette (Nâzi‘ât 28.ayet) “gogun cisimlerinden” bahsediyor, dolayisiyla uzay/evren olmasi daha yuksek olasilik gibi sanki? Bir de birkac ayet sonra, “daglari yere cakan O’dur” diyor. Daglar hareket halinde degil mi? (Baska ayette oyle geciyordu, hatta mucize diye aliyoruz biz. Bulutlara benzetiliyor)

         

        Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

        Loading spinner

Başa dön tuşu