Kuran'da kozmolojiVarlığın Amacı

25# “OL DEYİNCE OLUR” NE DEMEKTİR? ZAMAN NEDİR? BİZ NEREDEYİZ? Sorularına kısa bir cevap

“Ol deyince oluverir” Yasin 82

Allah evreni yaratırken belirli kanunlar koydu. İlk kanunlar fizik kanunlarıdır, sonra kimya kanunları, matematik kanunları ve biyoloji kanunları diyebiliriz. Tabi bunlar bizim isimlendirmemiz. Büyük ihtimalle Allah’a göre kanun bir tanedir. Stephen Hawking’de bu tek kanuna herşeyin teorisi adını vermişti. Evreni bu kanun üzerinde yarattı ve her an yaratmaya devam ediyor. Bunu şu şekilde anlayabiliriz; bir bilgisayar firması bilgisayarını yaptı, içine bir ana işletim sistemi kurdu ve hard diskine sürekli yeni yazılımlar ekliyor. Fakat hard diske bilgi ve yazılım eklemek için belirli kural ve kanunlar var. Örneğin, ilk olarak bilgi bu hard diske 0-1 kodlamasıyla yazılır. İkinci olarak, bilgiyi klavyenin tuşlarıyla yazarsın, bir kalem eline alıp yazamazsın. Üçüncü olarak, yazmak için bir güç kaynağı yani elektrik gereklidir. Daha çok uzatabiliriz. Şimdi sorsak ki bilgisayarı yapanlar bu kanunlarla sınırlı mıdır? Hayır değildir. Oluşturduğu bilgisayarda işlerin böyle yürümesi için öyle kanunlar koymuştur. Tasarımcı geliştirdiği başka bir bilgisayar türü olan tablet pc’lerde yazmak için bir klavyeye ihtiyaç duymaz ve direk ekrana kalemle yazdığı bilgileri hard diske aktarabilir. Elektriğe bağlı olmadan pilini şarj ederek kullanabilir veya klasik 1-0 diye kaydeden hard disklerin yerine farklı tasarımlar getirip farklı bir yazım dili kullanabilir. Tasarımcı tasarımına hangi kanunları koymuşsa onunla devam etmesi başka tasarımlar geliştirmeyeceğini göstermez.

Bu evren de Allah’ın bir tasarımıdır ki burada koyduğu kanunlar da fen ve matematik kanunlarıdır. İçerideki yeni yazılımları bu ana tasarım içinde gerçekleştirir. Bütün yarattıklarının gelişimi ise zaman denilen boyut içinde olmakta ve zamana tabi olan insan bu gelişimleri zamanın şeridi içinde seyretmektedir. Oysa Allah’a göre zaman, işletim sisteminin parçalarından sadece biridir, O’nu bağlayan bir şey değildir. Örneğin; media player ile bilgisayarında film izleyen biri için filmin zaman şeridinin son kısmına tıklayıp bir anda son sahnesini izlemek mümkün iken, filmin içinde olan biri için bunu yapmak mümkün değildir. Media player’ın zaman şeridi göstergesinde zaman çubuğunun ağır ağır dolmasını beklemekten başka çaresi yoktur. Oysa dışarıda filmi izleyen veya bilgisayarı yapan kişi bu zaman çubuğunu 2-3 kat hızlı gösterimde izleyebilir, istediği kısma atlayabilir veya aynı anda birçok sahneyi birlikte ekranı bölerek izleyebilir.

Bunun gibi, evreni yaratan Allah için zaman sınırlandırıcı değildir. Bir ağacın zaman ile büyümesi bize göredir, O’nun için ağaç sadece olur. Yerlerin ve göklerin 6 günde yaratılması bize göredir. Onun için zaman şeridinin başı ve sonu arasında fark yoktur. Ol der ve olur. Ayrıca bu evrende fen kuralları ile işler. Bu yüzdendir ki çatıdan düşen şefkate muhtaç bir bebek bile olsa ölür. Fakat bu, Allah’ın yardım yapmadığı anlamına da gelmez. Allah yardım yapacaksa yardımını çoğunlukla önceki bir zaman diliminden başlatmıştır. Örneğin bebeğin o çatıya çıkarılmasına bir vesile ile engel olmak gibi. Fakat Dünya’daki kötülükleri de tamamen engellemez, çünkü bu Dünya zaten iyilik ve kötülüğün sınandığı mücadele ettiği yerdir. İkisine de eşit şanslar verir. Ahirette ise her hakkı sahibine teslim edecek burada kalbi kırılmışların kalbini ummadıkları hediyelerle tamir edecektir. Kalbi kırılmışlar burada yaşadıklarına hiç pişmanlık duymayacaklardır, bu başka bir konu.

Demek ki bu Dünya’da her yaratmayı kanunları içinde yapıyor. Örneğin ağaç ve çiçek büyütecekse su, toprak, hava, güneş, zaman istiyor. İnsan yaratacaksa anne ve baba istiyor. Fakat bu kanunlarını bazen peygamberlerine gönderdiği mucizelerle delebiliyor. Çok önemli bir bürokratın arabalarının kırmızı ışıkta durmadan geçmesi gibi Peygamberlerini bu evrenin kanunlarından geçici bir müddet olarak hariç tutuyor. Böyle yapması ise çevresinde bulunan insanların onun Peygamberliğini anlamaları içindir.

Özet olarak;

  1. Zaman, bilgisayarımızda bir filmi oynatan media player programına benzer. Bizler zaman programına tabiyiz, ama Yaratıcı tabi değildir.
  2. Filmin içindeki şahıslar kendilerini ortaya çıkaran bilgisayarı ne kadar anlayabilirlerse bizde evrenimizi ve arkasındaki işlemcileri, hard diskleri vs ancak o kadar anlayabiliyoruz.

zaman2

 

Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

Loading spinner

Kurtuluş Berzan

Yazar 1979 doğumludur. Palandöken dağının eteklerinde yaşamaktadır. 20 yıldır dini ve bilimsel kitaplar okumaktadır. 2018 yılının başından beri öğrendiklerini, çözümlemelerini ve yeni araştırmalarını bu sitede yayınlamaktadır. Doktora derecesine sahiptir. Yazılarımızdan alıntı yapma kuralları için tıklayınız.
Başa dön tuşu