Vesveselerden dolayı eskisi gibi inanamıyorum diyenler buraya

Bugünlerde birçok genç aynı konudan muzdarip ve yakınıyor. ateist sayfalarını takip etmekten dolayı artık eskisi gibi inanamadıklarını söylüyorlar. Kardeşim aslında İslam’dan şüphelenecek hiçbir durum yok. Fakat bir insan şeytanların sözlerine çok kulak astığı zaman, maneviyatı, aklı ve kalbi sürekli yara alıyor. Aslında insanları dinden soğutan bu ateist arkadaşların hiçbir şey bildikleri yok. Her iddiaları bilgisizlikten ve ard niyetten kaynaklanıyor. Her iddialarının ve bahanelerinin cevapları var. Fakat bir insan bu iddiaları okuya okuya aklında sürekli yersiz vesveseler oluşuyor. Çamur at izi kalsın misali atılan çamurlar tutmasa bile zamanla biriken izleri zaten zihninizi kirletiyor.

Bir insan annesini çok sevse fakat gerçek olmadığını bildiği halde bir sürü insan ona sürekli “senin annen kötü bir kadındı” dese kişinin annesine olan sevgisi bile azalabilir. İnsan psikoloji üzerine kurulmuş bir varlık, herkese olan sevgisini azaltabilirsiniz. Annesi için söylediği her iddianın iftira olduğunu anlasa bile yine aklının bir köşesinde “acabalar” birikir. Çünkü telkinin gücü çok büyüktür. İnsan sürekli kendini olumsuz telkine maruz bırakırsa sonunda sevgisini ve ilgisini kaybetmesi kaçınılmaz hale gelir.

Bu özne annen de olsa Allah da olsa değişmez. İnsanlara ateistlerin yazılarını, boş manasız sözlerini dinlemek tatlı geliyor. Merak ediyorlar ve merak edince onların telkinlerini dinleyip zamanla kendileri de kirleniyor. Özellikle gençler böyle boş safsata iddiaları daha çok merak edip kendilerini kaptırıyorlar. Çoğusu önceleri şu ateistleri bir morartayım diye dinliyor onları. Geldikleri noktada ateistlerin hiçbir elle tutulur iddiası olmadıklarını fark ettikleri halde savaştan çıkmış bir asker gibi perişan bir maneviyat ile kalakalıyorlar.

Saygı çerçevesi içinde somut örnek vereceğim. Örneğin başlangıçta Mustafa Öztürk hocanın ve Dücane Cündioğlu gibi felsefecilerin çok samimi bir müslüman olduğunu biliyorum. Onlar da kendilerine güvenip bu İslam karşıtı telkinlere kendilerini maruz bıraka bıraka bu anlattığım yoldan geçtiklerini tahmin ediyorum. Allah’a şükür bizim sitemizde kendimiz için çözemediğimiz bir soru yok ama bakıyorum ki bu koca koca hocalar çok basit sorulara takıntı yapmış aşamamışlar. ateist telkinleri onların da sevgisini iyice yok etmiş olduğunu seziyorum. Temennim odur ki İnşallah hâlâ kendilerine tam inanan sıddık bir Müslümanım diyorlardır.

İşte sürekli telkine maruz kalmak çok büyük tehlike. Kendinizi hiçbir şeyi kabul etmeğe yanaşmayan, çok inatçı ve hiçbir şeyden anlamayan militan din düşmanlarının telkinine açık bırakmayın. Biliyorum merak duygusu sizi oraya çekiyor. Acaba ne konuşuyorlar diyorsunuz. Tüm gençler merak edip, ateistleri Müslüman etmeye giderken biraz bilgisizlikten biraz da telkinlerin çokluğundan önce sevgisi azalıyor, sonra bazen kendileri ateist oluyorlar. İşte ahirzaman tam olarak bu. İslam’ın lehine çok delil olduğunu bildikleri halde ve aleyhine hiçbir delil olmadığını bildikleri halde telkinler kalplerini ve beyinlerini meşgul edip onları İslam’dan soğutuyor. Şeytanların telkini bir zaman gelip onları da şeytanlaştırıyor. Diğer şeytan arkadaşlarının arasına katılıp internette İslam’ı kötülüyorlar.

Nisa 140: O size kitapta şunu indirmiştir: Allah’ın ayetlerinin inkâr edildiğini yahut onların alaya alındığını işittiğiniz zaman, onlar başka bir söze geçmedikçe kendileriyle beraber oturmayın; aksi takdirde şüphesiz siz de onlar gibi olursunuz. Allah elbette münafıkların ve kâfirlerin tamamını cehennemde bir araya getirecektir.

Evet telkinin en kötüsü de alay ile yapılan telkinlerdir. Alay eden kişi hiçbir mantıklı somut delil ortaya koymaz ama diğer kişilerde çok büyük yaralar açarlar. İslam’ın ilk dönemindeki “kefere” de bu şekilde alay silahını kullanarak Müslümanların dirençlerini kırmaya çalışıyorlardı. Sonra Allah da onlara asıl alay edilecek kişilerin kendileri olduğunu bildirerek psikolojik üstünlüğü tekrar Müslümanlara iade etmişti.

Yazıklar olsun (şu) kullara! Onlara ne zaman bir elçi gelse, hemen onunla alay ederlerdi. (36/Yâsîn 30)

Bir ayet gördüklerinde alay konusu edinirler. (37/Saffât 14)

(Asıl) Allah onlarla alay eder ve taşkınlıkları içinde şaşkınca dolaşmalarına (belli bir) süre tanır. (2/Bakara 15)

Çare nedir?

1. Bunun çaresi kendinizi onların telkinlerine bırakmamak, merak duygunuzu bastırmak ve dinsizleri dinleyeceğinize, dinsizlere cevap veren yazıları okumakla yetinmenizdir. Eğer internette ateistlerin yazıları gerçekten insaflı, objektif değerlendirmeler olsa bakabilirsiniz diyeceğim ama düşmanlık hisleriyle yazılmış yazılarda sadece bir doğrunun arasına beş yalan katmak, alay etmek var. Yani bu ateistlerin yazılarının objektif yanı yok ki bilgi alma amaçlı veya gerçeği daha iyi anlama maksatlı müracaat edilsin. Düşmanlık hisleriyle yazılan taraflı yazılardan gerçekler değil ancak yalan olduğunu bilseniz bile şüpheler ve yaralar kazanılır.  ateistlerin telkinlerine maruz kalmaya devam ederseniz bir zaman gelecek ki artık geri dönülemeyecek noktaya geleceksiniz. Tıpkı kara deliğe düşen bir adamın olay ufkunu geçtikten sonra artık geri dönmesinin imkansız olması gibi bu kara delik sizi çekecek ve artık geriye dönemeyeceksiniz. İşte internette militanlık yapan bazı ateistler de bu süreci yaşayıp artık karanlıktan yana olmuş kişiler. Bu yüzden gösterdiğiniz hiçbir delil işe yaramıyor, hepsine bir kulp takmaya çalışıyorlar. Anlatsan da anlamayacak düzeye geliyorlar. Yasin 10: Kendilerini uyarsan da, uyarmasan da onlar için birdir; inanmazlar.
2. Eğer bazı soruların cevabını henüz bulamadıysanız o sorunun cevabının olmadığı anlamına gelmez. Sizden daha iyi bir şekilde o sorunun cevabını bilen insanlar olabilir. Günün birinde siz kendiniz de sorularınızın cevabını kendiniz bulabilirsiniz. Aklımız ilkel bir akıldır, beynimiz küçük bir beyindir, ilahi nizamın bütün hikmetlerini doğru tartamayabiliriz. Bu yüzden bin tane deliliniz olduğu halde bir kaç tane çözemediğiniz sorunuz varsa delilleri bir kenara bırakmak aptallık olur.
3. Olumsuz telkinleri silmenin yolu olumlu telkindir. Allah’ı çokça anmak, bolca namaz kılmaktır.
4. Allah’a çokça dua etmek ve hidayetini istemektir. Doğru yolda olmayı istemektir.
5. Günahlara kendini mümkün olduğunca kapatmaktır. İnsanların İslam’ın zevkini artık duyamayışlarının bir nedeni de çokça günah dolu bir hayat içinde şeytanların peşinde sürükleniyor oluşumuzdur.
6. İslam’ı iyi öğrenmek, iyi anlamak ama bunu din düşmanlarının kaynaklarından değil İslam kaynaklarından öğrenmektir. Peygamberin hayatını okumak ve özellikle Bilim ve Yaratılış Ağacının yazılarını birkaç defa bitirmektir.

Unutmayın siz şeytanların peşine bile bile takılmazsanız şeytanlar size zarar veremez. Zarar görüyorsanız kendi kendinizi şeytanların peşine taktığınız içindir.

 

Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?