Çelişki yok

348# Allah dileseydi herkes iman ederdi ayeti ne anlatıyor? Allah iman etmemizi istiyorsa neden kendini veya mucizelerini göstermiyor?

Birçoklarının aklında belki aynı soru var. Allah dileseydi herkes iman ederdi ayeti ne anlatıyor? Allah neden kendi varlığını şöyle apaçık göstermiyor? Veya kendi varlığını olmasa da şöyle biz istediğimiz zaman açık mucizeler gönderseydi herkes inanırdı. Veya en azından gönderdiği dine iman etmemizi istiyorsa içine yüz tane, bin tane hiç kimsenin inkâr edemeyeceği bilimsel mucizeler koysaydı ve bu mucizeleri kimse inkâr edemeseydi.

Peygamberin eline de istediği zaman kullanacağı sayısız mucize verseydi. Böylece herkes iman ederdi. Allah herkesin iman etmesini istiyorsa en kolay yolu bu değil midir?

Yine Kuran’ın her yerinde Allah iman etmemizi istediğini bildiriyor fakat bir ayette de “Allah dileseydi herkes iman ederdi” diyor. Bu çelişki değil midir?

İlgili Makaleler

 

İman ve salih amel

Öncelikle Allah sadece iman istemez. İmanın yanında hep salih amel şartını belirtir. Yani Allah’a iman edip her şeyin Onun eseri olduğunu anlamalısınız, eserlerinden Rabbinizi tanımaya çalışmalısınız. Fakat bunun yanında imanınız size de fayda vermeli ve salih ameller işletmelidir. Yani yeryüzünde düzeltici, onarıcı, yardım edici, insanlara mutluluk verici, adalet sağlayıcı ameller işlemelisiniz. Yoksa iman ettim deyip de imanınız bu amellere vesile olmuyorsa o insanların imanı da makbul değildir.

“İman edip ve salih ameller işleyenler, Rablerinin izniyle, ebedî kalacakları ve içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokulacaklardır…”(İbrahim suresi, 23. ayet.)
“İman edip ve salih amel işleyenler için, mutluluk ve güzel bir dönüş yeri vardır.” (Ra’d suresi, 29. ayet.)
“İman edip salih amel işleyenler var ya; onları içinden ırmaklar akan ve içinde ebedî kalacakları cennet köşklerine yerleştireceğiz. Böyle iyi iş yapanların mükâfatı ne güzeldir!” (Ankebut suresi, 58. ayet.)

“Şüphesiz, iman edip, salih ameller işleyenler var ya; işte onlar insanların en hayırlısıdırlar.” (Beyyine suresi, 7. ayet.)
“Her kim de iman eder ve salih amel işlerse ona mükâfat olarak daha güzeli var…” (Kehf suresi, 88. ayet.)
“Mü’min olarak, erkek veya kadın, her kim salih ameller işlerse işte onlar cennete girerler ve zerre kadar haksızlığa uğratılmazlar.” (Nisa suresi, 124. ayet.)
“Yoksa biz iman edip salih ameller işleyenleri, yeryüzünde fesat çıkaranlar gibi mi tutacağız?…” (Sâd suresi, 28. ayet.)
“İman edip salih amel işleyenlerin, Rableri tarafından hak olarak Muhammed’e indirilene inananların günahlarını Allah örtmüş ve hâllerini düzeltmiştir.” (Muhammed suresi, 2. ayet.)

Ve daha birçok ayet…

salih amel

Dünya imtihan meydanıdır

İkinci olarak, Allah elbette herkesin iman etmesini ve böylece salih ameller işlemesini ister, fakat insanları zorlayacak derecede kimseyi buna mecbur etmez. Dünya imtihan alanıdır ve insanlar Dünya’da kalitesini açığa çıkarmaktadırlar. Allah’ın “dilersek herkes iman ederdi” sözü ve herkese iman etmesini söylemesi birbiriyle çelişmez. Bunu anlayamadıysanız şu örnekle anlatayım:

Örneğin eğitim sistemimizde öğretmenler öğrencilerini eğitir ve kimlerin başarılı olduğunu açığa vurmak için sınav yapar. Öğretmen elbette herkesin sınavda geçmesini ister, hatta dilerse hepsini de geçirir. Fakat sınavın amacı bu değildir. Sınavın amacı insanların kalitesini ortaya çıkarmaktır.

Öğretmenin sınavı çok kolay da olmamalı, çok zor da olmamalı. Çok kolay olursa herkes geçer, çalışkan ve tembeli ayıramazsınız, çok zor olursa kimse geçemez yine çalışkan ve tembeli ayıramazsınız.

İşte Allah da öyle bir sınav sistemi kurmuştur ki çok kolay değildir. Sınav da başarılı olmak için;

  • Biraz iyi niyet lazım,
  • Biraz erdemli insan olmaya yatkın olmak lazım,
  • Biraz nefsinin arzularından fedakârlık edip Dünya’da ne işin olduğunu düşünmek lazım,
  • Haz peşinde koşmamak ve bu uğurda tüm erdemli değerleri yıkmaktan uzak olmak lazım,
  • Allah’ı görmediği halde erdemli işler işlemek lazım.

Allah’ın açıkça kendini göstermeyişinin sebebi

Allah’ın kendini açıkça göstermemesinin veya sürekli mucizeler göstermemesinin bir nedeni de budur. Allah’ı görmediği halde erdemli olduğunu, hakka hukuka riayet ettiğini göstermek. Bizi Yaratanın hesabından çekindiğini göstermek. (Gözler Allah’ın gerçek vacib-ül vücudunu göremez. Tıpkı bir bilgisayarın içindeki oyun karakterlerinin onları tasarlayan mühendisin gerçek vücudunu görmesinin mümkün olmadığı gibi, bizden üst boyutta var olan Allah’ın vacib-ül vücudunu biz göremeyiz. Fakat mühendis bilgisayarın içinde kendine bir avatar seçip kendini gösterebileceği gibi, Allah da isterse bu şekilde varlığını gösterebilir. Kendini göstermeme meselesini bu şekilde anlamalısınız.)

İşte bunun için Allah çok dengeli bir sınav yapmıştır, çok kolay da değildir, çok zor da değildir. Kuran’ın içinde, erdemli insanların Rabbinin işaretlerini anlamasına yetecek kadar mucizeler ve kanıtlar vardır ama herkesi ister istemez inanmaya zorlayacak derecede değildirler. 

Algıları açık insanlar için inkâr edilmesi mümkün olmayacak kadar büyük deliller vardır ama inanmak istemeyene, Rabbinden gelen erdemli değerlere sırtını dönmek isteyene de küçük delikler bırakmıştır ki iman dairesinden dışarı kaçabilsinler, erdemsiz ve salih amel olmayan hayatına devam edebilsinler. Bu sayede Cennet’i hak edenler ve Cehennem’i hak edenler ayrışabilsin.

Allah dileseydi herkes iman ederdi ayeti

“Eğer Senin Rabbin dileseydi, dünyada ne kadar insan varsa hepsi imana gelirdi. Ama bunu irade etmedi. Şimdi sen mi, imana gelsinler diye insanları zorlayacaksın?” (Yunus, 10/99)

Allah dileseydi herkes iman ederdi

Bizim görevimiz herkesi imana getirmek veya zorlamak da değildir. Allah bunu istemedi, isteseydi kendisi bunu çok daha iyi yapardı. Bizim görevimiz İslam’ı en doğru şekliyle açıklamaktır. Biz görevimizi yaptıktan sonra artık dileyen iman eder dileyen de iman etmez. Dileyen imanını sağlamlaştırıp salih amel meyveleri verecek şekilde olgunlaştırır, dileyen de salih amellerden uzak durmak için imandan kaçacak delikler arar. Bizim görevimiz sadece İslam’ı doğru anlatmak ve kimsenin tercihine karışmamaktır.

Siz bu gerçekleri bilseniz de bilmeseniz de imtihan ediliyorsunuz ve hanginizin hidayet kendisine ulaştığında onu kabul edip uyduğu ve kimin de nefsinin kirli arzularını tatmin etmek için hidayeti kabul etmeyip reddettiği hep ortaya çıkıyor.

Ğaşiye 21: “Artık sen, öğüt verip-hatırlat. Sen, yalnızca bir öğüt verici-bir hatırlatıcısın.”

Rad 7: “İnkâr edenler derler ki: “Ona Rabbinden bir ayet (mucize) indirilseydi ya.” Sen, yalnızca bir uyarıcısın ve her topluluk için bir hidayet önderisin.”

Rad 40: “Onlara haber verdiğimiz azabın bir kısmını sana ister gösterelim, ister (bundan önce) seni vefat ettirelim, senin görevin sadece tebliğ etmektir; hesaba çekmek bize aittir.”

Hud 12: “Şimdi onların: “Ona bir hazine indirilmeli veya onunla birlikte bir melek gelmeli değil miydi?” demeleri dolayısıyla göğsün daralıp sana vahyolunanlardan bir kısmını terk mi edeceksin? Sen yalnızca bir uyarıcısın. Allah her şeye vekildir.”

Allah dileseydi herkes iman ederdi fakat Allah insanların doğru yola uyanlarını ve uymak istemeyenlerini, salih amele dönüştürenlerini ve istemeyenlerini, kısaca erdemlilerini erdemsizlerinden ayırmak istiyor.

Ayrıca bu konuyla alakalı şu yazımız da tavsiye ederiz: 326# İnsan neden Dünya’ya geldi? Her insanın aynı şartlarda sınava tabi tutulmamasının sebebi nedir? 

 

Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

Loading spinner

Kurtuluş Berzan

Yazar 1979 doğumludur. Palandöken dağının eteklerinde yaşamaktadır. 20 yıldır dini ve bilimsel kitaplar okumaktadır. 2018 yılının başından beri öğrendiklerini, çözümlemelerini ve yeni araştırmalarını bu sitede yayınlamaktadır. Doktora derecesine sahiptir. Yazılarımızdan alıntı yapma kuralları için tıklayınız.

Bir Yorum

  1. Dünya üzerindeki tüm canlılar tam bir teslimiyetle , uyum içinde hareket eden Allah’ın mahlukatlarıdır. İsyan etme, fesat çıkarma yetenek ve kabiliyetleri yoktur. Dünyayı tahrip edemez, ekosistemi bozamaz, hava kirliliği oluşturamazlar Hepsi müslümandir yani bilinçsiz müslüman(Bu konuda ayet var) …Bu bilinçsiz müslümanlar için cennet yok, cehennem’de yok. Tüm varliklar arasından yeryüzünün efendisi, akıllı, bilinç sahibi, sonsuza kadar yaşayacak ve seçme yeteneğine sahip olmayi kim ister diye soruldu.(bkz ahzab 72)… Bu varlik dünyanin efendisi olacak, dünyayı imar edecek ve erdemli yaşayacak. Eğer erdemli olursa sonsuza kadar mutlu olacak, hem dünyada huzurlu olacak ve  ölünce cennete gidecek. Eğer erdemli olmazsa verilen aklı, bilinci, dünya efendiliğini kötüye kullanırsa cehenneme gidecek. Ve insan bunu kabul etti.
    Eğer Allah tum insanlari dogru yola iletse ve buna zorlasaydı,,, yani insanları torpille cennete iletseydi, bu durumda diğer canlilarda ey Allahim bilseydik bizde imtihani kabul ederdik.ve sonsuz yaşamaya kavuşurduk..bu noktada diger canlilara haksızlik olurdu.O nedenle Allah insana torpil geçmez ve adildir.imtihani adil yapar…

     

    Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

    Loading spinner

Başa dön tuşu