Bilimsel DüzenCehennem

343# Herkes cehenneme uğrayacak ayeti ne demek oluyor? – Meryem 71

Herkes cehenneme uğrayacak ayetinin manası nedir? Eski müfessirler bunu nasıl açıklamış? Herkes cehenneme uğrayacak ayeti hakkındaki yeni bilgilerimiz nelerdir?

Kara delikler ve solucan delikleri

Merhabalar dostlarım. Bugün İnstagram’da Karadelik, Cehennem ve 1971 yılı mucizesi yazımızı paylaştık. Orada Meryem 71 ayetini verdik ve bu ayete göre herkesin Cehennem’e uğrayacağından bahsettik. Bu konuyu daha önce Kuran’da –KARA DELİKLER– ve SOLUCAN DELİKLERİ yazımızda açıkladığımızdan dolayı tekrar detaylı şekilde anlatmadan özet geçtim. Sitemi takip edip yazılarımı okuyanlar konuları biliyor, onlara bir işaret yetiyor fakat sosyal medyada yazılarımızdan haberdar olmayanlar da olduğu için konuyu özet anlatmak hiç hak etmediğimiz ithamlara yol açtı ve bunu bugün yaşadık. Konuyu açıklar mısın diye sormak yerine artık bize lanet okuyanı mı dersin, kin kusanı mı dersin birçok olumsuz yorum aldık. Bunu yarın açıklayacağım demeye fırsat bırakmadan Müslümana yakışmayacak hakaretlerde bulundular.

Ben de böyle insanlardan hatta Müslüman bile olsalar hoşlanmıyorum. Bu yüzden hepsini engelledim. Çünkü fikrinden dolayı din kardeşine düşman olmak İslami bir hareket değil ve biz Müslümanların en kâfirce hareketlerinden biridir. Yüzyıllardır fitne kalmamış çıkarmışlar birbirlerini tekfir edebilmek için. Şimdi de aynı zihniyet değişmemiş farklı fikirler gördük mü hemen sapık yaftası yapıştırıyoruz, itikadınız bozuk oluyor veya kâfir ilan edilip lanet okunuyorsunuz (özellikle kendine selefi diyenlerin hastalığıdır bu). Bu mantık değişmeli. Müslümanlar farklı fikirlere açık olmayı ve düşmanlık yapmamayı öğrenmeli. Neyse bu ahlak kuralını yazılarımda sıkça anlatıyorum zaten, şimdi asıl konuyu açıklamaya geçelim.

İlgili Makaleler

Herkes cehenneme uğrayacak ayeti

Takva sahipleri de Cehenneme uğrayacak

Meryem 71-72: Sizden oraya uğramayacak yoktur. Bu, Rabbinin üzerine aldığı kesinleşmiş bir hükümdür. Sonra takva sahiplerini kurtarır; zalimleri ise orada dizüstü çökmüş halde bırakırız.

Bu ayetin bütün insanları kapsadığını ve herkesin Cehenneme uğrayacağını, kötülerin Cehennemde kalacaklarını, takva sahiplerinin ise kurtulacağını belirttim. Bunu ben kendimden söylemedim. Bu konu düz mealden anlaşıldığı gibi tefsir kitaplarında da anlatılmıştır. Tefsir kitaplarında bu ayet hakkında birkaç görüş vardır. Bazıları tüm insanların cehenneme girmesini anlayamadıklarından ve kimseye de anlatamadıklarından demişler ki orada belirtilenler sadece günahkârlardır. Fakat bu konuyu açıklamak zor olsa da ayetin direk anlamını veren ve herkesin Cehenneme uğradıktan sonra takva sahiplerinin oradan çıkacakları görüşü daha tercih edilen ve doğru bir görüştür. Kurtubi, tefsirinde bu durumu şöyle açıklamış:

“İnsanlar cehenneme uğramanın mahiyeti hakkında farklı görüşlere sahiptir. Burada uğramanın (vürûd) girmek anlamında olduğu söylenmiştir. Câbir b. Abdullah’tan rivâyete göre o şöyle demiştir: Ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)ı şöyle buyururken dinledim: “Uğramak, girmek demektir, İster iyi olsun, ister kötü olsun oraya girmeyecek kimse kalmayacaktır. Mü’minler için serin ve esenlik olacaktır. Tıpkı İbrahim için olduğu gibi.” “Bundan sonra takva sahiplerini kurtarırız. Zâlimleri ise orada dizleri üzerine çökmüş olarak terkederiz.” Bu hadisi Ebû Ömer (b. Abdi’l-Berr), “et-Temhîd” adlı eserinde senediyle birlikte zikretmektedir. Müsned, III, 328-329; İbn Abdi’l-Berr, el-htUkâr, VIII, 327.

Bu aynı zamanda İbn Abbâs’ın, Halid b. Mâ’dâ’nın İbn Cüreyc ve başkalarının da görüşüdür. Yûnustan rivâyet edildiğine göre o;

“Şüphe yok ki aranızda oraya uğramayacak kimse yoktur” âyetindeki “uğramak (vürûd)” girmek demektir, diye “uğrama”nın tefsirini de zikrederek okurdu. Bazı raviler bu konuda hataya düşerek onun bu açıklamasını da Kur’ân diye nakletmişlerdir,

Dârimî’nin, Müsned’inde Abdullah b. Mes’ûd’dan gelen rivâyete göre o şöyle demiştir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki: “İnsanlar ateşe uğrayacaklar sonra amelleriyle oradan uzaklaşacaklardır Bu kadarıyla; Müsned, I, 433, 435. Kimisi bir göz açıp kapamak gibi; sonra kimisi rüzgar gibi, kimisi atın koşması gibi, kimisi yüklen arasında hızlıca koşturan binici gibi, kimisi hızlıca yürüyen kişi gibi (oradan ayrılacaklardır.)” Dûrîmî, Rikaak 89; Tirmizî, Tefsir 19 sûre 5, 6

İbn Abbâs’tan da bu mesele hakkında Haricilerden Nafi’ b. el-Ezrak’a şöyle dediği rivâyet edilmektedir: Ben ve sen mutlaka oraya uğrayacağız. Beni yüce Allah o ateşten kurtaracaktır. Sana gelince sen (bunu) yalanladığın için seni kurtaracağını zannetmiyorum….

Çoğunluk ise şöyle demektedir: Burada muhatap bütün âlemdir. Herkesin cehenneme uğraması kaçınılmazdır, Bundan dolayı zaten uğramak ile ilgili görüş ayrılığı ortaya çıkmıştır. Biz ilim adamlarının bu konudaki görüşlerini açıklamış bulunuyoruz. Uğramanın (vürüdun) zahirinden anlaşılan girmektir. Çünkü Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) (bu başlığın baş taraflarında) zikredilen hadiste: “Mutlaka ateş ona değecektir, temas edecektir” diye buyurmaktadır. Çünkü bunun sözlükte anlamı değmek ve temas etmektir. Ancak bu, mü’minler için serin ve selâmet olacaktır. Oradan esenlikle kurtulacaklardır.”

Kurtubi müfessirlerin çoğunluğunun herkesin Cehenneme uğrayacağı görüşünü işte böyle belirtmiştir.

Besâiru’l Kur’an Tefsirinde ise şu açıklama vardır: “Evet herkes Cehenneme uğrayacak, herkes cehenneme sunulacak, bu Rabbimizin kesinleşmiş bir hükmüdür. Sizin Ona uğramanız kaçınılmazdır, diyor Rabbimiz. Vazgeçilmez bir yasadır, bir hükümdür. Herkes oraya uğrayacak, ama Rabbimiz muttakileri oradan çekip kurtaracağız buyuruyor. Zalimleri de orada diz üstü çökmüş olarak bırakacağız”.

Herkes cehenneme uğrayacak ayeti hakkında bana yapılan itirazlar

İtiraz eden kişiler demiş ki ayetlerin öncesini okudum, bu ayetler günahkârlardan bahsediyor.

Peki bunlar düşünmüyorlar mı ki günahkârlardan bahsetse takva sahiplerini kurtarırız ne demek? Takva sahipleri günahkâr kâfirler mi oluyor yani?

Aslında cehenneme uğrama fikri Sırat köprüsü anlayışında zaten vardır. Klasik sırat köprüsü anlayışına göre cehennem ’in üzerinde Sırat köprüsü vardır ve herkes kıldan ince bu köprünün üstünden geçecek, karşıya çıkanlar Cennet’e girecek. Köprü denince elbette eski insanların akıllarına bu sahne geliyor, belki Peygamberimiz de anlasınlar diye alegorik olarak böyle anlatmıştır ama biz bilim devri insanları bu sırat köprüsünün mahiyetini daha iyi anlayabilmemiz mümkündür. Kıldan ince ve insanları çok uzun yollardan geçirecek köprü bir solucan deliği olması gerekir. Solucan delikleri bir atomdan daha incedir ve o günkü insana kıldan ince tabiriyle çok güzel açıklanabilirdi.

Bu konuyu karadelikler yazıma havale etmek istiyorum ama yarım bırakınca yazılarımızdan habersiz kişilerin ağır ithamlarına maruz kalabiliyoruz. O yüzden özetleyip detaylarını Kuran’da –KARA DELİKLER– ve SOLUCAN DELİKLERİ yazımıza bırakacağım. Şöyle ki; Kuran’da Cehennemin özelliklerinin karadeliklere çok benzediğini fark ettik. Cehennem kızıl develer gibi kıvılcımlar fırlatan bir yer olduğu söyleniyor ve kara delikler de tasvir edilen kıvılcımları fırlatan yıldızlardır. Başka bir ayet Cehennemin uğultusunun büyüklüğünden haber veriyor (Enbiya 102) ve kara deliklerin de uğultusu aynı derecede korkunçtur. Hele bir de zaman zaman ses patlamaları yaparlar ki etrafındaki yıldızları kırıp geçirirler. Bunun da kıyamet sayhası olduğunu 289# Sura üfleme – Kara deliklerin ve Cehennem’in uğultusu yazımı okursanız anlayabilirsiniz.

Bilim insanları ayrıca kara deliklerin göklerin kapıları olduğundan ve bir kara deliğe giren kişinin atomdan ince bir solucan deliğine girerek çok uzak yerlerden ve hatta evrenin dışından ak delikler ile çıkması gerektiğini söylüyorlar. Benzer ifadeler Kuran’da da var, göklerin kapıları olduğunu belirtiyor. Solucan deliği de sırat köprüsünü tarif ediyor olmalı. Çünkü bir ayette de kıyamet günü Cennet’in takva sahiplerine yaklaştırılacağını söylüyor. Cennet’in kendisi gelmeyecek, çünkü kötü insanlara da yaklaşmış olur, takva sahipleri sırat köprüsü (solucan delikleri) yolculuğu ile Cennet’e yaklaşmış olmaları gerekir. Bu solucan deliklerine girmenin yolu da kara deliklerden geçiyor.

Kara delikler ateşin en yoğun halidir ve ateşin simsiyah olmuş halidir. Büyük yıldızların evriminin son halidir. O halde takva sahipleri de Cennet’e yol almak için bu kara deliklere girecekler mi? Evet işte Meryem 71 ayeti bu noktada bir açıklama yapıyor ve diyor ki herkes girecek, takva sahipleri kurtulacak, zalimler orada kalacaklar. Peygamberimizde yukarıda ne güzel ifade etmiş. Ateş İbrahim’e zarar vermediği gibi Cennetliklere de zarar vermeyecek.

Cehennemin kara delikler olduğunun bir diğer kanıtı da mucize bir hadiste geçmektedir. Fakat önce kara deliklerin oluşum aşamasını bilmemiz gerekiyor. Büyük yıldızların yakıtı tükendikçe maddelerini ağır metallere çeviriler ve içlerine çökerler. Bu dönemde beyaz cüce olurlar. Beyaz cüceler o kadar yoğun bir ateştir ki ateşleri artık bembeyaz olmuştur. Daha sonra zaman geçtikçe içine çökmeye devam ederler ve kara delikleri oluştururlar. Artık ateş en yoğun haline ulaşmıştır ve siyah ateş olmuştur. Kara delikler siyah ateş yıldızlarıdır. Ateşin en şiddetli halidir. Her şeyi hatta yıldızları ve bazen galaksileri bile yutacak kadar büyüktürler.

İşte mucize hadis de bize ateşin bu hallerini tarif ediyor. Hiç kimsenin beyaz ve siyah ateş olduğunu bilmediği zamanlarda böyle bir söz bize kadar ulaşmış. Bu söz tesadüfen söylenemez:

Ebu Hureyre (r.a) ‘ın rivayetine göre Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur. “Cehennemin üzerinde bin yıl ateş yakıldı ve kıpkırmızı oldu. Sonra bin yıl daha yakıldı akkor (bembeyaz) haline geldi. Sonra bin yıl daha yakıldı, kapkara oldu. Artık o, karanlık bir geceyi andırmaktadır.” ( Tirmizi,2591)

Sırat köprüsünü gösteren ayet

Saffat 23—24: “Allah’tan başka (taptıklarını); artık onları cehennemin yoluna (Sırat-ı Cehennem) yöneltip götürün.” ve onları orada alıkoyun: çünkü onlar sorgulanacaklar!” ayeti de Kuran’da sırat köprüsünün geçtiği ayettir. Günahkârların Cehennem içindeki bu yola girdiklerinde alıkonacağı belirtiliyor. Meryem 71 ayeti de bu ayet ile uyumludur. Günahkârlar alıkonacak, takva sahipleri ise yollarına devam edip kurtuluşa erecekler. Kaf 31 ayeti de Cennet’in takva sahiplerine yaklaştırılacağını söylüyordu. Yani takva sahipleri kara deliklere girdikten sonra kıldan ince solucan delikleri ile çok hızlı bir şekilde oradan kurtulup Cennet’e ulaşacaklar.

Kısaca; Herkes cehenneme uğrayacak ayeti

İşte konu kısaca böyle. Kısa yazıp diğer yazılara konuyu havale edince hak etmediğimiz sert tavırlarla karşılaşıyoruz. Lütfen Müslümanları birbirlerine tahammülsüz, yeni bilgilere kapalı, kimsenin kimseye saygısı olmayan bir topluluk olarak göstermeyi bırakın da aklınızı başınıza toplayın. Geçmişte herkes sizin gibi olsaydı İslam ilimleri hiç gelişmezdi, kimse tefsir yazamaz, fikir belirtemezdi. Çünkü her âlime karşı reaksiyon verilirdi, kimse fikir üretemezdi. Aslında bağnazlar her âlime saldırdılar, yani çoğu zaman böyle de oldu, hiçbir İslam âlimi rahat yüzü görmedi ama bu farklı bir konu. Kısaca bizler bu ham yobazlığımızı bırakıp anlamadığımız konularda sorular sormalı ve önce anlamaya çalışmalıyız. Eski öğretilerimize yapışıp kalmamalı ilmin her geçen gün ilerlediğini kabul etmeliyiz. Özellikle son söz olarak asla kendine Müslümanım diyeni Cehennemle tehdit etmemeli, lanet okumamalıyız. Sonra kıyamet günü o tehdit ettiğin kişi Allah’ın yanında senden çok daha değerli çıkar da sen aklını kullanamayanlar kontenjanından Cehennemi boylarsın, hiç belli olmaz. O gün rezillik istemiyorsan kimseyi Cehennemlik ilan etme, kâfir ilan etme, biraz yeni ilimleri de anlamaya çalış.

Bu konuyla alakalı yazılarımız şunlar. www.bilimveyaratilisagaci.com sitesinden okuyabilirsiniz:

128# Kuran’da –KARA DELİKLER– ve SOLUCAN DELİKLERİ

225# Cehennem’i gözlerimizle görmek, Cehennem nasıl bir yer

289# Sura üfleme – Kara deliklerin ve Cehennem’in uğultusu

323# Karadelik, Cehennem ve 1971 yılı mucizesi

 

Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

Loading spinner

Kurtuluş Berzan

Yazar 1979 doğumludur. Palandöken dağının eteklerinde yaşamaktadır. 20 yıldır dini ve bilimsel kitaplar okumaktadır. 2018 yılının başından beri öğrendiklerini, çözümlemelerini ve yeni araştırmalarını bu sitede yayınlamaktadır. Doktora derecesine sahiptir. Yazılarımızdan alıntı yapma kuralları için tıklayınız.
Başa dön tuşu