Çelişki yok

321# Allah’ın nefsi var mıdır? Maide 116

Konu: Allah’ın nefsi var mıdır? Al-i İmran 185. ayette “Her nefis ölümü tadacaktır.” buyuruluyor. Maide 116’da ise Hz. İsa Allah’a “Sen benim nefsimde olanı bilirsin, ben senin nefsinde olanı bilmem.” Eğer Allah’ın da nefsi varsa ilk ayetin kapsamına girmesi gerekmez mi?

Cevap: Zannediyorum ki bu iki ayeti okuyan herkes ortada bir sorun olmadığını fark edebilir fakat bunu anlatabilmekte güçlük çekiyorlardır.

Bir örnekle anlatalım

Şöyle bir örnek vererek konuyu anlaşılır yapalım. Sonra örnekten hakikate geçeriz. Şimdi bir kral düşünün. Kral halkına duyuru yapsa ki “Herkes kazancını vergilendirmek için defterdara müracaat etsin.” veya dedi ki “Şehrin yeni yapılan kulesi için herkes çalışacak”. Burada herkes derken halkından herkesi mi kast etti, yoksa kendini de işin içine kattı mı?

Eğer sadece halkı için söylemiş olsa şaşırmazsınız. Çünkü kralın orada “herkes” derken kast ettiği maksadı biliyorsunuzdur. Halktan herkes demektir. Bu yüzden kralı kulenin inşaatında çalışırken görmediniz veya vergi vermek için defterdara isim yazdırmadı diye, ateist mantığına soyunup çelişki aramaya kalkmazsınız.

İşte bu şekilde Allah “her nefis ölümü tadıcıdır” derken kullarından söz ediyor. Yarattıklarından söz ediyor. Bunu herkes anlar. Yani ortada bir çelişki olmadığını vicdanen bilirsiniz fakat örneklendiremeyince anlatmakta zorluk çekersiniz.

Ek olarak: Allah’ın nefsi var mıdır?

Bu ayette İsa a.s.’dan Allah’ın nefsinin (mahiyetinin, zatının, kişiliğinin) nasıl olduğunu dahi bilemeyeceğimizi öğreniyoruz. Hatta nefis (kişilik) kelimesi bile dilin kısıtlılığı içinde herşeyi anlamlandırmaya yakınlaşmamız için kullanılan bir kelimedir. Yoksa Allah’ı diğer yaratılmışlara benzetme değildir.

Al-i İmran 185: “Her nefis ölümü tadıcıdır. Kıyamet günü elbette ecirleriniz eksiksizce ödenecektir. Kim ateşten uzaklaştırılır ve cennete sokulursa, artık o gerçekten kurtuluşa ermiştir. Dünya hayatı, aldatıcı metadan başka bir şey değildir.”

Maide 116: Allah: “Ey Meryem oğlu İsa, insanlara, beni ve annemi Allah’ı bırakarak iki ilah edinin, diye sen mi söyledin?” dediğinde: “Seni tenzih ederim, hakkım olmayan bir sözü söylemek bana yakışmaz. Eğer bunu söyledimse mutlaka sen onu bilmişsindir. Sen bende olanı bilirsin, ama ben Sen’de olanı bilmem. Gerçekten, görünmeyenleri (gaybleri) bilen Sen’sin Sen.”

Enam 54: “Âyetlerimize inananlar sana geldikleri vakit onlara de ki «size selâm olsun, Rabbiniz nefsine esirgemeyi (rahmeti) yazmıştır: İçinizden herkim bilmeyerek bir fenalık yapar, sonra ondan tövbe edip ıslah-ı hal ederse Allah yarlıgar; çünkü O, gafurdur, rahimdir.”

 

Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

Loading spinner

Kurtuluş Berzan

Yazar 1979 doğumludur. Palandöken dağının eteklerinde yaşamaktadır. 20 yıldır dini ve bilimsel kitaplar okumaktadır. 2018 yılının başından beri öğrendiklerini, çözümlemelerini ve yeni araştırmalarını bu sitede yayınlamaktadır. Doktora derecesine sahiptir. Yazılarımızdan alıntı yapma kuralları için tıklayınız.

Bir Yorum

  1. “Seni kendim için seçtim” (Taha 41)
    Bu ayeti de ekleyeyim

     

    Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

    Loading spinner

Başa dön tuşu