274# Diğer Dinlerde Namaz Kalıntıları & Kuran’da Namaz Şekli Neden Detaylı Açıklanmamış?

Diğer dinlerde namaz veya namaz hareketleri var mıdır? Kuran’da namaz neden yok diye soranlara nasıl açıklanır? Kuran’da namazın kılınış şeklinin tarif edilmemesinin sebebi ne olabilir? Cevap: Diğer dinlerde namaz veya secde olgusu pek bilinen bir konu değildir. Hâlbuki secde ve rüku gibi egonuzu Tanrı karşısında tamamen terk edip Tanrı’nın büyüklüğünü kabul ettiğinizi gösteren en kadim namaz hareketleri büyük dinlerin tamamında vardır. Bu yazı, salat (namaz) ibadetinin secdesiyle ve rükûsuyla tüm kadim dinlerde mevcut olduğunu anlatmaktadır.

Kur’an’da Hz. Muhammed’den önceki peygamberlerin de namaz ibadetlerinin olduğu bildirilir (Bakara, 2/83; Yûnus, 10/87; Hûd, 11/87; İbrâhim, 14/37, 40; Meryem, 19/30-31, 54-55; Tâhâ, 20/14; Enbiyâ, 21/72-73; Lokmân, 31/17). Tevrat’ta ve İncil’de eski mü’minlerin secdeye kapandıkları anlatılır. Fakat zamanla secde ve rükûdan oluşan namaz ibadeti terk edilmiş, duaların okunması ve ilahilerin söylenmesiyle yetinir hale gelmişlerdir. Eski Yahudiler üç, Hristiyanlar ise yedi vakitlik ibadet zamanlarında secde ve rükû yaparak salatlarını yerine getirdiklerini aşağıda kaynaklarıyla vereceğimiz yazıda okuyacaksınız.

Kuran’da salat vakitleri

Kuran’da namaz neden yok diye soranlar eğer kelime olarak birebir neden NAMAZ şeklinde geçmiyor diye soruyorlarsa, Kuran’da namazdan salat diye bahsedildiğini daha önce 144 nolu yazımda açıklamıştım. Fakat Kuran namazın nasıl kılınacağını açıklamaz. Bunun yerine birçok ayette secde ve rüku edilmesini ister. Ayrıca birkaç farklı ayette ise günün güneş ile başlama ve bitiş zamanları baz alınarak Allah’a yönelmeyi gerektiren vakitler belirlenmiştir ki, Peygamberimiz bu vakitlerde Müslümanlarla birlikte salatını  ikame ederek zikrini ve tesbihini, secdesini ve rükûsunu icra ederdi.

Hud, 11/114: “(Ey Muhammed!) Gündüzün iki tarafında ve gecenin gündüze yakın vakitlerinde namaz kıl. Çünkü iyilikler kötülükleri giderir. Bu, öğüt alanlar için bir öğüttür.”

Gündüzün iki ucu, akşam ve sabah namazı, bir kısmında da yatsı namazı vardır. Bu ayette üç vakit zikredilmiştir.

İsra, 17/78: “Güneşin zevalinden (öğle vaktinde Batı’ya kaymasından) gecenin karanlığına kadar (belli vakitlerde) namazı kıl. Bir de sabah namazını kıl. Çünkü sabah namazı şahitlidir.” ()

Güneşin batıya yönelmesinden gece olana kadar kılınan namaz, ikindi namazıdır. Sabah namazı tekrar edilmiştir.

Taha, 20/130: ” O halde, onların söylediklerine sabret ve güneşin doğuşundan ve batışından önce Rabbini hamd ile tespih et. Gece vakitlerinde ve gündüzün uçlarında da tespih et ki hoşnut olasın.”

Ayette geçen hamd ile tesbih emrini Peygamberimiz salat ile yerine getirirdi. Kurtubi tefsirinde bu ayetin beş vakit namazı anlattığı şöyle anlatılır:

“Güneşin doğmasından ve batmasından önce Rabbinİ hamd ile tesbih et.” Bu beş vakit namaza bir işarettir

“Güneşin doğmasından önce” ile sabah namazı

“ve batmasından önce” ikindi namazı

“gecenin saatlerinde” yatsı namazı,

“ve gündüzün uçlarında” ise akşam ve öğle namazını gösterir

Peygamberimiz bunların ne demek olduğunu uygulamlarıyla iyice açıklamış ve bu bilgiler korunarak İslam âleminin üzerinde ana hatlarıyla anlaştığı namaz vakitleri ve ibadet şekli bize kadar gelmiştir. Allah ayrıntıcı değildir, ayrıntılarla zorlaştırmaz, ayrıntılarla zorlaştıranlar insanlardır. Allah’ın Kuran’da ayrıntılı bir namaz tarif etmemesinin sebebi budur ve bu yüzden ana sac ayakları olan rüku ve secdeden bahseder sadece, gerisini Peygambere bırakır.

İslam âleminin üstünde birleştiği ana hatlar Allah’ın istediği namaz vakitleri ve ibadet şeklidir. O yüzden birisi namazda elini kaldırıyor birini kaldırmıyor, hangisi doğrudur diye gereksiz ayrıntılarla boğulmaya hiç gerek yok. Ana rükûnlar yerine geldiği için hepsi geçerlidir.

Namaz dediğimiz ibadet müslümanların salat biçimidir

Kuran’da namaz neden yok sorusu namaz emrinin varlığını değil de neden namazın tarifi yapılmıyor şeklinde soruluyor. Allah Kuran’da namazı ayrıntılandırmamış, secde ve rükû olarak vurgulamıştı, ayrıntısını açıklamamıştı. Peygamberimiz secde rüku ve Kuran kıraatini birleştirerek İslam salatını öğretti. Secdeleri ve rükuları içeren salat ibadetinin düzenini Peygamberimiz kendisi mi geliştirdi yoksa ilahi vahiy tarafından kendisine bildirildi mi sorusunu Kuran’dan cevaplayamayız. Fakat peygamberden nakledilen bir söze göre “Beni nasıl namaz kılarken buldu iseniz namazlarınızı o şekilde kılın” diye geçmektedir.

Allah bizden secde ve rüku yaparak egomuzu yok edip kendisine yüzümüzü dönmemizi ve kendisini tanımamızı istiyor ve biz bu secde ve rükûyu yapmakla mükellefsek ve günün belirli dilimlerinde Allah’a yönelmemiz ibadet etmemiz Kuran’da istenmişse elbetteki bizim için mantıklı olan hareket peygamberin yaptığı gibi namaz kılmaya çalışmaktır. Belirttiğimiz gibi bu namazın ana prensiplerinde tüm mezhepler, meşrepler ortaktır, fakat nüans ayrılıkları vardır, bunlar da ayrıntı bildirmeyen Kuran için çok önemli konular değildir. Önemli olan secde ve rükû ibadetini barındıran namaza niyet edip Allah önünde egomuzun büyüklenmesinden sıyrılıp kul olduğumuzu hatırlamaktır.

Bu girişten sonra namazın ana ibadet şekilleri olan secde ve rükûnun tüm dinlerde olduğunu ve tüm kadim inananların Tanrı için secde ettiklerini yani kendi salatlarını yerine getirdiklerini inceleyeceğiz. Wikipedia’da bu konuda bulduğum bir yazı yeterli bilgi derlemesini yapmış olduğunu gördüğümden dolayı yazımın bundan sonraki büyük kısmı o sayfanın çevirisini içermektedir.

Diğer Dinlerde Namaz veya Secde

Secde, bedenin bir jest olarak saygılı veya itaatkâr bir şekilde eğilmiş bir pozisyona götürülmesidir. Tipik olarak secde, vücudun diz üstü kısmının yere konulmasıdır, özellikle de ellerin yere temas etmesiyle eğilme veya diz çökme eylemlerinden ayırt edilir.

Başlıca dünya dinleri bir yüce varlığa veya başka bir tapılan varlığa (yani Tanrı’ya) boyun eğme veya ibadet olarak secdeyi kullanır, tıpkı Oryantal Ortodoks Kiliselerindeki Hristiyan ibadetinde kullanılan metanoia ve İslam namazının secde’sinde olduğu gibi. [1] Çeşitli kültürlerde ve geleneklerde, secdeler benzer şekilde hükümdarlara, sivil otoritelere ve yaşlılara veya üstlerine saygı göstermek için kullanılır, tıpkı Çin kowtow veya Eski Pers prozkinezinde olduğu gibi. Bu eylem genellikle dini, sivil ve geleneksel ritüellerin ve törenlerin önemli bir parçası olmuştur ve birçok kültürde kullanılmaya devam etmektedir.

Geleneksel dini uygulamalar

Birçok dini kurum (aşağıda alfabetik olarak sıralanmıştır), daha büyük bir ruhsal güç veya mevcudiyetin önünde bireysel egonun alçaltılması, teslim edilmesi veya terk edilmesini somutlaştırmak için secdeyi kullanır.

Baháʼí İnancı

Bahai İnancında, zorunlu ibadetin (“Uzun” olan) [2] alternatiflerinden birinin bir parçası olarak secdeler yapılır ve yolculuk durumunda da her bir zorunlu namazın yanı sıra, kaçırılan her namazın yerine bir secde yapılır, “Yüce Tanrı, gücün ve kudretin, Cömertliğin ve Lütfun Efendisi” sözleri tekrarlanır. Ancak bunu yapamıyorsanız, “Tanrı yücelsin” demek yeterlidir. [3] Secdenin nerede olabileceğine dair ayrıntılar vardır: “Tanrı size temiz olan herhangi bir yüzeyde secde etmeniz için izin vermiştir …”  ve “Ayrıca, başka bir kişiye secde etmek gibi uygulamaları ve bir kişiyi diğerine göre aşağılayan diğer davranış biçimlerini de kınıyor.” ayrıntıları da vardır.

Budizm

Ana makale: Secde (Budizm)

Budizm’de secdeler yaygın olarak kullanılır ve fiziksel hareketin çeşitli aşamaları geleneksel olarak üçlü olarak sayılır ve aşağıdakilerden oluşan Üçlü Mücevher ile ilişkilendirilir:

Uyanmış Kişi (Sanskritçe / Pali: Buddha)

Onun öğretisi (Sanskritçe: Dharma; Pali: Dhamma)

Onun soylu öğrencilerinden oluşan topluluğu (Sangha) (ariya-savaka). [4]

Ek olarak, Budizm’deki farklı okullar, gururlarını yenebilmek için 100.000 kişilik Tibet tantrik ön uygulamasında secdeyi çeşitli şekillerde kullanır (bkz. Ngöndro). [5] Tibetli hacılar genellikle her adımda tamamen secde ederek ilerleme kaydederler, sonra ayağa kalktıkça ileriye doğru devam ederler, rotalarının her bir yerinde yüzleri üzerine uzanırlar. Her üç adımda tam bir secde vardır; üç rakamı, üçlü mücevhere atıfta bulunmak için kullanılır. Bu genellikle bir stupa etrafında yapılır ve son derece çetin bir hac yolculuğunda, Kailash Dağı’nın etrafı tamamen bu yöntemle dolaşır ve 52 kilometrelik rotayı tamamlamak yaklaşık dört hafta sürer. Hacıların evlerinden Lhasa’ya kadar, bazen 2000 km’nin üzerinde, tamamlanması iki yıla kadar süren süreçte secde ettiklerini görmek de alışılmadık bir durum değildir.

Hristiyanlık

Doğu Ortodoks Hıristiyanlığı ve Batı Ortodoks Hıristiyanlığında, cemaat yedi sabit ibadet vaktinde secde ederler; seccadeler ise Hıristiyanların ibadetlerini Tanrı’ya sunmaları için temiz bir alan sağlamak üzere bazı taraftarlar tarafından kullanılır. [6] [7] Kıptiler gibi Doğu Ortodoks Hıristiyanları, İsa’nın İkinci Gelişi beklentisiyle doğuya doğru yapılan ibadetlerine secdeyi dahil ederler ve ” Her Mezmur sonunda … Haleluya derken Üçleme adına üç defa secde ederler. [6] [1] Süryani Ortodoks ve Hint Ortodoks Hristiyanlar, mar Thoma Suriye Kilisesi’ne (Bir Oryantal Protestan mezhebi) ait Hıristiyanlar, yedi sabit ibadet vakitlerinde, Qauma duası sırasında üç kez, “Bizim için çarmıha gerilmiş, bize merhamet et!” sözleriyle üç kez birden fazla secde yaparlar. [8] [9] Doğu Katolik ayinleri de Doğu Ortodoks Kiliselerine benzer bir şekilde secde kullanır. [10]

Eski Ritüalistler arasında, vücudun secde kısımları haç işareti yapmak için kullanıldığından, kişinin secde sırasında yüzünü ve ellerini temiz tutması için Podruchnik olarak bilinen bir seccade kullanılır. [11]

Roma Katolik, Lutheran ve Anglikan Kiliseleri, Kutsal Emirler, Dini işler ve Bakirelerin Kutsanması sırasında, yerde yüzüstü yatarak tam secde ederler. Ayrıca, Roma Katolik Kilisesi ve Birleşik Metodist Kilisesi’nde, İyi Cuma Ayini’nin başlangıcında, kutlama rahibi ve yardımcı papaz[12] sunağın önünde secde ederler. Manastır kiliselerinde Kutsal Cuma ayinleri, kilisenin koridorunda tüm rahiplerin secdesini içerir. Roma Katolik, Lutheran ve Anglikan kiliselerinde diz çökemeyenler için diz çökme yerine kısmi secdeler (“öne doğru eğilip kalkmalar”) kullanılabilir. Secde her zaman Tanrı’nın huzurunda yapılır ve kutsal emirler, dini işler veya kutsama durumunda adaylar Mesih’in bir sembolü olan sunağın önünde secde ederler.

Doğu Ortodoks (Bizans Ayini) ibadetlerinde, secdeler haç işareti yaparak diz çöküp başın yere değmesidir. Genellikle hem hizmetler sırasında belirli anlarda hem de kutsal emanetler veya ikonlara saygı duyulurken gerçekleştirilirler. Ancak, Diriliş günü [13] onuruna, Rab’bin Günü’nde (Pazar) ve Paskalya sezonunda secde etmek yasaktır ve geleneksel olarak Rab’bin Büyük Ziyafetlerinde yaptırılmaz. Büyük oruç ve Kutsal Hafta boyunca, sık sık secde edilir (bkz. Aziz Efraim Duası). Ortodoks Hristiyanlar, piskoposun, birinin manevi babasının veya af dileyen insanların önünde secdelerde bulunabilir (bu durumda Haç İşareti olmadan yaparlar, çünkü bu bir hürmet veya ilahi ibadet değildir) (özellikle de Bağışlama Pazarının öğleden sonrasında Büyük Oruç ile başlayan Vespers hizmetinde). Fiziksel olarak tam secdeye varamayanlar, bunun yerine belden eğilip kalkma hareketi yapabilirler.

Ek olarak:

İNCİL’DE DİZ ÇÖKMEK ve SECDE (yüzüstü yere kapanmak)

Sonra İsa öğrencileriyle birlikte Getsemani denen yere geldi. Öğrencilerine, “Ben şuraya gidip dua edeceğim, siz burada oturun” dedi… Biraz ilerledi, yüzüstü yere kapanıp (secdede) dua etmeye başladı… (Matta, 26:36-39)

İsa öğrencilerine, “Ben dua ederken siz burada oturun” dedi… Biraz ilerledi, yüzüstü yere kapanıp dua etmeye başladı… (Markos, 14:32-35)

[İnananlar topluluğu]… yüzüstü yere kapanıp Rabbe ibadet edecektir. (Pavlus’tan Korintlilere 1. Mektup, 14:25)

… Yirmi dört ihtiyar yüzüstü yere kapandı. Rabbe ibadet ederek şöyle dediler: “Herşeye gücü yeten, var olan, var olmuş olan Rab! Sana şükrediyoruz…” (Vahiy, 11:16-17)

… Yüzüstü yere kapanıp Rabbe ibadet ederek şöyle diyorlardı: “Amin! Övgü, yücelik, bilgelik, şükran, saygı, güç, kudret, sonsuzlara dek Rabbimizin  olsun! Amin!” (Vahiy, 7:11)

İsa dışarı çıktı, her zamanki gibi Zeytin Dağı’na gitti. Öğrenciler de onun ardından gittiler. Oraya varınca İsa onlara, “Dua edin ki yoldan sapmayasınız” dedi. Onlardan bir taş atımı kadar uzaklaştı ve diz çökerek şöyle dua etti: “Rabbim, Senin isteğine uygunsa, bu kaseyi benden uzaklaştır. Yine de benim değil, Senin istediğin olsun.” (Luka, 22:39-42)

Petrus, herkesi dışarı çıkarttı, diz çöküp dua etti… (Elçilerin İşleri, 9:40)

Pavlus bu sözleri söyledikten sonra diz çöküp onlarla birlikte dua etti. (Elçilerin İşleri, 20:36)

Günümüz dolunca kentten ayrılıp yolumuza devam ettik. İmanlıların hepsi, eşleri ve çocuklarıyla birlikte bizi kentin dışına kadar geçirdiler. Deniz kıyısında diz çöküp dua ettik. (Elçilerin İşleri, 21:5)

Bunun için… Rabbimin huzurunda diz çökerim. (Pavlus’tan Efeslilere Mektup, 3:14-15)

Sonra diz çökerek yüksek sesle şöyle dedi: “Ya Rab, bu günahı onlara yükleme!”… (Elçilerin İşleri, 7:60)

Yazılmış olduğu gibi: “Rab şöyle diyor: ‘Varlığım hakkı için her diz önümde çökecek, her dil Rab olduğumu açıkça söyleyecek.'” (Pavlus’tan Romalılara Mektup, 14:11)

… Gökteki, yerdeki ve yer altındakilerin hepsi diz çöksün… (Pavlus’tan Filipililere Mektup, 2:10) [18] 

Hinduizm

Ana maddeler: Ashtanga Namaskara ve Pranama

Hinduizm’de sekiz kollu (ashtanga pranama, “sopa gibi” anlamına gelen dandavat da denir) ve beş kollu (panchanga pranama) secdeler puja’nın dini ritüeline dahildir. Hinduizm’de ibadet, manevi ve maddi ilerlemeye yardımcı olmak için daha yüksek güçlere başvurmayı içerir ve aynı anda hem bir bilim hem de bir sanattır. Genellikle Bir Bhakti duygusu veya adanmışlık aşkı için yakarılır. Bu terim muhtemelen Hinduizm’de merkezi bir terimdir. Sanskritçeden İngilizceye doğrudan çeviri sorunludur. İbadet, topluluk gruplarına, coğrafyaya ve dile bağlı olarak çok sayıda biçim alır. Hangi nesne veya adak odağına olursa olsun, sevmenin ve aşık olmanın bir tadı vardır. İbadet herhangi bir ibadet yeri ile sınırlı değildir, aynı zamanda kişisel düşünceyi, sanat formlarını ve grubu da içerir. İnsanlar genellikle belirli bir sonuca ulaşmak veya uygulayıcının daha yüksek bir varlığa dönüşmesine yardımcı olmak için bedeni, zihni ve ruhu bütünleştirmek için ibadet yaparlar. [8]

İslam

Ana makale: Secde

İslam’da secde (çoğul sucud), Allah’ın (Tanrı) önünde Onu yüceltmek, tesbih etmek ve alçakgönüllülük göstermek için kullanılır ve günlük olarak yapılan beş farz namazın hayati bir parçasıdır; Bu secde, namazlar ister tek başına ister cemaatle kılınsın, her Müslüman için zorunludur. [14] [15] [16] Ek olarak, Kuran’ın otuz ikinci bölümü (sure) El-Secde olarak adlandırılırken, Arapça sucud (ayrıca secde anlamına gelir) Kuran’da 90 kez geçer, birçok Müslüman alim bu durumu secdenin İslam’daki öneminin başka bir örneği olduğunu iddia eder. [16]

İbn Mace’nin hadis derlemesinde yer alan Muhammed’in söz ve fiillerinin geleneksel bir anlatımına göre, Muhammed’in “namazın birçok hastalığa şifadır” dediği ve insanlara zarafetle secdeye varmalarını tavsiye ettiği bildirilmektedir. [15]

Ayrıca şunu da belirtmek gerekir ki, İslam’da Allah’tan başka birine secde etmek kesinlikle yasaktır. Muhammed, Müslümanların kendisine secde etmesini kesinlikle yasakladı. Koşullar ne olursa olsun, hiçbir Müslüman başkalarından bunu istememeli, hatta kabul etmemelidir.

Jainizm

Jainizm’de, özellikle adanan tapınaklarda veya yüksek ruhların önünde olduğunda secdeye büyük önem verilir. Egonun teslim olmasını temsil eder.

Yahudilik

Yahudilikte, Tanah ve Talmudik metinleri ile Gaonim ve Rişonim’in yazıları, Orta Çağ’da bir noktaya kadar Yahudi toplulukları arasında secdeye varmanın çok yaygın olduğunu göstermektedir. Yahudi bilgini Maimonides, Mişna Tevrat’ta her gün üç kez okunan Amidah’ın sonunda tam secde (kişinin vücudu yere uzanarak) uygulanması gerektiğini belirtir. Karay mezhebinin üyeleri, dualar sırasında tam secdeye varırlar. Geleneksel olarak, Ortodoks Aşkenaz Yahudileri, Roş Aşana ve Yom Kippur sırasında Yemenli Yahudilerin günlük Yahudi ibadetinin Tachanun bölümünde yaptığı gibi secde ederler. Etiyopyalı Yahudiler, Sigd olarak bilinen topluluklarına özgü bir bayram sırasında geleneksel olarak secdeye varırlar. Sigd, Aramice ve Arapça’da secde anlamına gelen kök bir kelimeden gelir. Talmid haRambam arasında, günlük Yahudi ibadetinin düzenli bir parçası olarak secdeyi canlandırmak için bir hareket var.

Rabbinik Yahudiliği, Başrahibin Kudüs’deki Kutsalların Kutsalı Tapınakta Tetragrammaton’u konuştuğunda, avludaki insanların yüksek sesle söylenilenleri duyduklarında tamamen secde edeceklerini öğretir.

Yahudilik, Kenanlı müşriklerin benzer uygulamalarıyla karışmayı önlemek için doğrudan taş bir yüzeye secde etmeyi yasaklar. [17]

Video: Samiri Yahudilerinin kendilerine göre salatı

Ek olarak:

TEVRATTA RÜKU

Adam eğilip Rab’be tapındı. (Yaratılış, 24:26)

… Sevinçle övgüler sundular, başlarını eğip tapındılar. (2. Tarihler 29:30)

Eğilip Rab’be tapındım… Rab’be övgüler sundum. (Yaratılış, 24:48)

Gelin, tapınalım, eğilelim, bizi yaratan Rab’bin önünde diz çökelim. (Mezmurlar, 95:6)

… Eğilip tapındılar. Sonra gidip Rab’bin Musa’yla Harun’a verdiği buyruğu eksiksiz uyguladılar. (Mısır’dan Çıkış, 12:27-28)

TEVRAT’TA SECDE (YERE KAPANMAK)

… Yüzüstü yere kapanarak üç kez eğildi… (1. Samuel 20:41)

Ezra yüce Rabbe övgüler sundu. Bütün halk ellerini kaldırarak, “Amin! Amin!” diye karşılık verdi. Hep birlikte eğilip yere kapanarak Rab’be tapındılar. (Nehemya, 8:6)

Avram (Ibrahim) yüzüstü yere kapandı… (Yaratılış ,17:3)

Ibrahim’in uşağı bu sözleri duyunca, yere kapanarak Rab’be tapındı. (Yaratılış, 24:52)

Musa hemen yere kapanıp tapındı. (Mısır’dan Çıkış, 34:8)

Bunu duyan Musa yüzüstü yere kapandı. (Çölde Sayım, 16:4)

Musa’yla Harun yüzüstü yere kapanarak, “Ey Rab, bütün insan ruhlarının Rabbi!” dediler… (Çölde Sayım, 16:22)

Musa’yla Harun… yüzüstü yere kapandılar. Rab’bin görkemi onlara göründü. (Çölde Sayım, 20:6)

Rabbin sözlerini duyan, Herşeye Gücü Yeten’in tecellilerini gören, yere kapanan, Rabbin gözlerini açtığı kişi bildiriyor. (Çölde Sayım, 24:4)

… O zaman Yeşu yüzüstü yere kapanıp Ona tapındı… (Yeşu, 5:14)

Halk olanları görünce yüzüstü yere kapandı. “RAB Tanrı’dır, RAB Tanrı’dır!” dediler. (1. Krallar, 18:39)

… Tapınakta onunla birlikte yere kapandığımda, Rab bu kulunu bağışlasın. (2. Krallar, 5:18)

Tanrı’nın… önünde başlarını eğip yere kapandı. (1. Tarihler, 29:20)

… Avluda yüzüstü yere kapandılar; Rab’be tapınarak Onu övdüler. (2. Tarihler, 7:3)

… Kralla yanındakiler yere kapanıp tapındılar… Rab’bi övmelerini söylediler. Onlar da sevinçle övgüler sundular, başlarını eğip tapındılar. (2. Tarihler 29:29-30)

… Yere kapanıp tapındı. Dedi ki, “Bu dünyaya çıplak geldim, çıplak gideceğim. Rab verdi, Rab aldı, Rab’bin adına övgüler olsun!” (Eyüp, 1:20-21)

Bütün krallar önünde yere kapansın, bütün uluslar Ona kulluk etsin! (Mezmurlar, 72:11)

Rab insana boyunduruk takınca, insan tek başına oturup susmalı; umudunu kesmeden yere kapanmalı. (Ağıtlar, 3:28-29) [18]

  Tevrat – YARATILIŞ KİTABI :  48:11-12:

¹¹ Sonra Yusuf’a, “Senin yüzünü göreceğimi hiç sanmıyordum” dedi, “Ama işte Tanrı bana soyunu bile gösterdi.”

¹² Yusuf oğullarını babasının kucağından alıp onun önünde yüz üstü yere (secdeye) kapandı.

Tevrat – YARATILIŞ KİTABI: 17: 17 İbrahim yüzüstü yere (secdeye) kapandı ve güldü. İçinden, “Yüz yaşında bir adam çocuk sahibi olabilir mi?” dedi, “Doksan yaşındaki Sara doğurabilir mi?”

Tevrat – 2. TARİHLER: 7: 3 Gökten yağan ateşi ve tapınağın üzerindeki RAB’bin görkemini gören İsrailliler avluda yüzüstü yere (secdeye) kapandılar; RAB’be tapınarak O’nu övdüler: “RAB iyidir; Sevgisi sonsuza dek kalıcıdır.”

(Davut’un kitabı) Zebur – 138: 2 Kutsal tapın ağına doğru eğilir, Adına şükrederim, Sevgin, sadakatin için. Çünkü adını ve sözünü her şeyden üstün tuttun

(Davut’un kitabı) Zebur 5: 7 Bense bol sevgin sayesinde Kutsal tapınağına gireceğim; Oraya doğru saygıyla eğileceğim.

Bir Yahudi olarak ibadet kitabı

Bir Yahudi olarak ibadet etmek (To pray as a Jew) adlı kitapta, yazar eski Yahudilerin Rab’be secde ettiklerini ve bu uygulamanın artık kalktığını çoğu yerde sadece hahamların secde ettiklerini şu ifadelerle aktarır:

“Çoğu çağdaş cemaatte çok az insan secde geleneğine devam eder. Bazen bunu sadece Dua lideri ve haham yapar. Daha geleneksel cemaatlerde ise, bazı ibadet edenler, erkekler ve kadınlar, secde etme eyleminde Dua Lideri ve hahama katılırlar. İsrail sinagoglarında bu uygulama başka yerlerdeki sinagoglara göre daha yaygındır. Bu bizim alışık olmadığımız bir pozisyon olduğu için, bunu daha önce hiç yapmamış biri tavır takınabilir. Ancak bir kez başarıldığında, deneyim o kadar manevi bir iyileşme sağlar ki, onu tekrarlamayı dört gözle beklerler. Bu eski ritüel formunu, onu gerektiren nadir durumlarda denemeye istekli olanlar, doğru prosedürün aşağıdaki diyagramlarını beğenebilirler” [19]

Sihizm

Sihler, kutsal kitapları olan Guru Granth Sahib’in önünde secde ederler. Sihler Guru Granth Sahib’i yaşayan Guruları ve Tanrı’nın değişmeyen sözü olarak görürler: Böylece, Sihler secde ederek, hukamnama veya Guru Granth Sahib’in rastgele açılarak alınan emri beklerken başlarını Gurularına sunarlar. Sihler secdeye mutha tekna (“alnı yere koymak”) diyorlar. Bir Sih ne zaman ve ne kadar çok Guru Granth Sahib’in huzurunda olursa olsun, genellikle Guru Granth Sahib’i ilk görüşünde ve tekrar Guru Granth Sahib’in huzurundan ayrıldıktan sonra secde edecektir. Sihler, kişisel ibadetlerinde (sabah Nitnem ve akşam Rehraları), duaların ve ardāların tamamlanması üzerine secde edeceklerdir. Sihler Tanrı’nın her yerde bulunmasına vurgu yaptığından secde yönü önemli değildir: ancak, eğer mümkünse Sihler, bani’nin (Gutka Sahib veya Pothi Sahib gibi Tanrı’nın sözünü içeren kitaplar) tutulduğu yönde secde etme eğilimindedir. Hint kültüründen olan Sihler tarafından uygulanan diğer bir secde ise saygı ve büyük bir tevazu göstermek için ayaklara dokunmaktır (genellikle büyükanne ve büyükbabalara ve diğer aile büyüklerine yapılır). Tam secde, Guru Granth Sahib’e mahsustur, zira secde, fiziksel tevazu ve saygının nihai eylemi olarak kabul edilir.

Diğer kültürler

Geleneksel dini kurumlarda genel manevi ilerlemenin dışında, fiziksel sağlık rejiminin bir parçası olarak dünyevi güce saygı göstermek için secde kullanılır.

Hawaii

Antik Hawaii’de, kapu moe olarak bilinen bir secde biçimi, bir ölüm acısı üzerine herkesin bir nīʻaupiʻo veya bir piʻo şefinin huzurunda secde etmesini gerektiriyordu. Bundan muaf tutulanlar, bir üst sınıfın reisleri, huzurlarında oturmaları gereken naha ve wohi şefleriydi. Diğer Polinezya gruplarının bunu uyguladığı bilinmektedir.

Çin İmparatorluğu

Çin İmparatorluğunda kowtow veya kētou olarak bilinen bir secde biçimi saygı ve hürmet göstergesi olarak kullanıldı.

Japonya

Ana makale: Dogeza

Japonya’da, bir ailenin büyükleri, misafirler, samuraylar, daimyōlar ve İmparator için derin bir saygı ve boyun eğme işareti olarak kullanılan dogeza yaygın bir secde biçimidir. Modern zamanlarda, genellikle çok ciddi ihlallerden dolayı özür dilemek veya inanılmaz bir iyilik için minnettarlık göstermek gibi aşırı durumlarda kullanılır.

Dogeza yapmak için, kişi önce seiza olarak bilinen oturma/diz çökme pozisyonuna girer ve sonra kafasını yere değdirmeye devam eder. Bu uygulama, yüzyıllar öncesine dayanan Şinto dininin ve Japonya kültürünün ayinleriyle ilgili olabilir.

Dövüş sanatları

Dövüş sanatlarında Shugyo, özellikle Karate’nin Shōtōkai ve Kyokushin tarzlarında, aşırı ruhani bir disiplindir.

Yoga

Ana makale: Surya Namaskara

Modern yoga pratiğinde, “güneşi selamlama” (sūrya namaskāra) şeklinde bir secde yoga uygulayıcılarının rutinlerinin düzenli bir parçasıdır. Böyle bir uygulama hem fiziksel refahı hem de ruhsal erişimi sürdürmek için kullanılabilir.

Yoruba “Doba’le” / “Ikun’le”

Geleneksel ve çağdaş Yoruba kültüründe, daha genç erkek aile ve topluluk üyeleri “doba’le” adı verilen bir pozisyon alarak yaşlıları selamlıyor. Geleneksel, tam Yoruba secdesi, secde yapanın yüzükoyun yatarken ayakları gövdesinin arkasına uzanır ve neredeyse ağırlığının geri kalanı her iki eliyle desteklenir. Bu geleneksel formun yerini daha gayri resmi bir boyun eğme alıyor ve parmak uçlarını bir eliyle yaşlı bir kişinin önünde yere değdirirken, dizde hafifçe bükülüyor. Selamlamanın kadın biçimi “ikun’le” dir, genç tarafın yaşlı bir akraba veya topluluk üyesinin önünde dizlerinden birinin veya her ikisinin birden eğildiği bir diz çökme biçimidir. Her iki hareket de yaygın olarak uygulanmaktadır; bunları yapmayanlar kötü huylu sayılır.

Her iki selamlamanın değiştirilmiş versiyonları, Afrika diasporasında, özellikle Brezilya ve Küba’da geleneksel Yoruba dini ve kültürel bağlamlarında da yaygındır.

Ek olarak:

Zerdüştlük

Zerdüşt Dini İslam’dan yaklaşık 2500 yıl öncesine dayanır. Zerdüştlerde aynı İslam’daki gibi namaz öncesi abdest vardır. Namaz-geh çağrısı zil çalarak yapılır. Örtünerek namaz kılıp secdeye kapanırlar. Müslümanların Kur’an’dan sure okumaları gibi onlar da kitapları olan Avesta’dan sureler okurlar. Vakitleri:

Sabah/Havaan
Öğlen/Rapithwan
İkindi/Uziren
Akşam/Aiwisuthrem
Yatsı/ Ushaen.

Antik Yunanlarda secde

Antik Yunanlılar ancak Tanrı’larının önünde secde ederlerdi ve insanların önünde secde etmeyi hoş karşılamazlardı. [20]

SONUÇ

İslam’a göre tüm ümmetlerin hatta hayvanların dahi Allah’a saygılarını ifade etikleri bir salatları vardır. Kuran’da Hz. Meryem’e “secde etmesi ve rükû edenlerle beraber rükû etmesi” bildirildiği yazar ki eski Yahudilerin rükû ve secde ettikleri Kuran’dan da anlaşılıyor. Fakat Hz. Muhammed’in öğrettiği salatın aynısı olması gerekmiyor. Eski Museviler günde 3 vakit salat edip rüku ve secde yaparken, Hristiyanlar 7 vakit ve Müslümanlar ise 5 vakit salat ediyorlar.

Yine doğu dinlerinin tamamında görülen secde ibadeti o dinlerin orijinalinde Allah’ın bir peygamberinden geldiğini gösterebilir. Fakat kesin olan ve görünen gerçek şu ki secde tüm insanlığın Tanrı’ya karşı ortak bir ibadet şeklidir. İnsanın egosunu bıraktığını ve Tanrı’sının büyüklüğü yanında kendi konumunun farkında olduğunu itiraf etmesini ve Onun kudretine boyun eğerek Onun bir kulu ve dostu olduğunu belli etmesinin işaretidir. Kullara yakışan da tevazu ile konumunun ve acizliğinin farkında olarak Rablerine derin bir saygı içinde eğilmek ve tarafının egosundan yana mı yoksa Rabbinden yana mı olduğunu göstermektir.

Kaynaklar

1. Dawood, Bishoy (8 December 2013). “Stand, Bow, Prostrate: The Prayerful Body of Coptic Christianity : Clarion Review”. Clarion Review. Retrieved 27 July 2020.
2. ^Bill Washington (1996). “Some Passing Comments on the Long Obligatory Prayer of Bahá’u’lláh”. Baháʼí Studies in Australasia. Association for Baháʼí Studies Australia. 3. Retrieved 30 September 2015.
3. ^Source: The Kitab-i-Aqdas, The Most Holy Book, by Baha’u’llah, #14.
4. ^For an example of how this reverence for the Triple Gem is embodied in the Pali Canon, see, e.g., the Ratana Sutta.
5. ^See the “Namo Buddha Glossary of Buddhist Terminology,” entry “four special foundations” (retrieved 3 September 2008 at http://www.rinpoche.com/glossary.htm).
6. ^ Jump up to:^ab Kosloski, Philip (16 October 2017). “Did you know Muslims pray in a similar way to some Christians?”. Aleteia. Retrieved 25 July 2020.
7. ^Bishop Brian J Kennedy, OSB. “Importance of the Prayer Rug”. St. Finian Orthodox Abbey. Retrieved 25 July 2020.
8. ^Shehimo: Book of Common Prayer. Diocese of South-West America of the Malankara Orthodox Syrian Church. 2016. p. 5, 7, 12.
9. ^Richards, William Joseph (1908). The Indian Christians of St. Thomas: Otherwise Called the Syrian Christians of Malabar: a Sketch of Their History and an Account of Their Present Condition as Well as a Discussion of the Legend of St. Thomas. Bemrose. p. 99.
10. ^Landy, Thomas M. (11 February 2014). “Syro-Malabar Catholics worship eastward”. Catholics & Cultures. Retrieved 21 August 2020. At Syro-Malabar liturgies, men and women generally separate into different sides of the church. Shoes are left outside of church, and prayer rugs cover the floor.
11. ^Basenkov, Vladimir (10 June 2017). “Vladimir Basenkov. Getting To Know the Old Believers: How We Pray”. Orthodox Christianity. Retrieved 25 July2020.
12. ^2011 Roman Missal, [Good Friday] paragraph 5
13. ^Canon 20of the 1st Ecumenical Council, Canon 90 of the 6th Ecumenical Council, Canon 91 of St Basil
14. ^“How to Perform Salaah”(PDF). Archived from the original (PDF) on 25 February 2009.
15. ^ Jump up to:^abThe Medical Advantages of Sajdah^{[permanent dead link]}– by Dr. Muhammad Karim Beebani
16. ^ Jump up to:^ab“Benefits of Salah”. www.islamawareness.net.
17. ^“Do Jews Kneel in Prayer?”. chabad.org.
18. http://malcolmxbir.blogspot.com/2016/05/ibadet-secde-namaz.html
19. Donin Hayim, To pray as a Jew, New York/ Basic Books, c1980
20. http://www.antiquitatem.com/en/proskynesis-bow-monarchy-persians/

Diğer dinlerde namaz veya namaz hareketleri var mıdır? Kuran’da namaz neden yok sorularının cevapları bunlardır.

 

Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?