Dinler Tarihi

273# Nemrud kimdir? İbrahim ve Naram Sin

Nemrud kimdir? Hayatı hakkında bilgi var mıdır? Naram-Sin’in Nemrud ( Nemrut ) olduğunu ilk defa 1914 yılında van Gelderen fark etmiş ve çalışmasını yayınlayarak Nemrud kimdir sorusunu Naram-Sin diye cevaplamıştır.[1] Bizler Nemrud’un kim olduğunu çok fazla düşünmeden araştırmadan sadece okur geçeriz peki ama düşündünüz mü bu Nemrud kimdir diye? Nemrud Kuran’da Hz. İbrahim’e kızıp Onu ateşe attıran ceberut bir hükümdar olarak geçer. Allah Hz. İbrahim gibi kahramanların kahramanı bir elçisini Nemrud’a gönderdi ise Nemrud gerçekten çok güçlü ve azgın bir hükümdar olmalı. Hadis kaynaklarında da cihan hâkimi ünvanını alan dört hükümdardan biri olarak zikrediliyor.

Nemrud: Sargon’un torunu Naram-Sin

Mezopotamya coğrafyasında kurulmuş olan Sümerler, Akkadlar, Babilliler ve Asurlular gibi halklara baktığımız zaman, Hz. İbrahim’in yaşadığı zaman aralığı olarak tahmin edilen 2000-2500 yılları [2] arasında yaşamış ve Dünya’da ilk defa Tanrılık iddia etmiş ve “Yeryüzünün Dört Köşesinin Kralı” ünvanını almış çok ceberut bir kral vardır.[1] Bu kral Büyük Sargon’un torunu olan Naram-Sin’dir. Naram-Sin’i tanımak Nemrud kimdir sorusunu cevaplamak için önemlidir.

Büyük Sargon Akad devletini Mezopotamya’da kurduktan sonra torunu Naram-Sin tüm Mezopotamya şehirlerini ele geçirmişti. Topraklarına alınamaz denilen Ebla’yı da katıp Akdeniz’e uzanmış, Anadolu’dan ise güneydoğu Anadolu bölgesini içine alan tarihin ilk imparatorluğunu kurmuştu.[3]

Naram-Sin ve Tanrılık iddiası

Naram-Sin kendini Tanrı ilan ettiği bilinen ilk kraldır. [4] Ondan önce krallar kendilerini halklarının Tanrı yanındaki temsilcileri olarak adlandırıyorlardı fakat Naram-Sin ile bu unvan değişti ve Naram-Sin kendini de tapınılan Tanrılardan biri olarak ilan etti.[5]

Kraeling (1922) Mezopotamya’da Marad şehrinin [22] Naram-Sin’in oğlu olan İshakku tarafından yönetildiğini ve burada babası Naram-Sin’e tapınılması için En-Marad=Nimrod tapınağını yaptığını yazar. Tapınağın diğer ismi Lugal-Marad-da olarak anılmıştır. [6] Yani Nemrud ismi aslında bu tapınaktan gelmektedir. Halk arasında zamanla bu hükümdar Nemrud olarak anılmıştır.

Tevrat’ta Nemrud kimdir

Tevrat’ın Yaratılış bölümünde  Nemrud’dan “yeryüzündeki kudretli adam” ve “Rab indinde kudretli avcı” (Yaratılış, 10/8, 9) şeklinde söz edilmektedir. Tekvîn yorumcularına göre Nemrud karanlık fakat güçlü bir figürdür ve dünyanın ilk ve en büyük emperyalistidir.[7] Talmud metinlerinde ise Nemrud’un, Hz. İbrâhim’i ateşe atan ve bütün insanları Tanrı’ya isyana teşvik eden kötü yönetici olduğu üzerinde durulur [8] (İslam ansiklopedisi).

İslamiyet’te Nemrud

İslam alimleri arasında Nemrud kimdir sorusu tarih boyunca sorulmuş fakat arkeolojik kazılar henüz gerçekleşmediği için net cevap verilememiştir. Hadislerde Nemrut ismi geçmesine rağmen Kuran’da ismi açıkça geçmez, fakat kendisine hükümdarlık verilen kişi diye söz edilir.

Bakara 258: “Allah kendisine hükümdarlık verdi diye, İbrahim’le Rabbi hakkında tartışmaya gireni görmedin mi? İbrahim: “Benim Rabbim dirilten ve öldürendir” dediğinde “Ben de diriltir ve öldürürüm” demişti. Bunun üzerine İbrahim: “Allah güneşi doğudan getirir, sen de onu batıdan getir bakalım” deyince o inkâr eden şaşırıp kaldı. Allah zalimler topluluğunu doğru yola iletmez.”

Zalim kral Naram-Sin

Naram-Sin, Ay Tanrısı’nın sevdiği anlamına gelir. Sin Ay Tanrısı ve Naram ise sevdiği demektir.[9] Naram-Sin Ay ve çeşitli yıldızlara Tanrı demesinin yanında kendini de Tanrı ilan etmişti.[10] Bakara 258’e göre Nemrut, insanlara hayat verme ve öldürme gücünün olduğunu iddia ediyor, yani hayatları o kontrol ediyor. Bu önemli çünkü Paris’teki Louvre müzesinde sergilenen Naram-Sin’e ait bir kabartmada da Naram-Sin’in düşmanlarını öldürmesi, bazılarının hayatları için yalvarması, ve üzerinde ise Venüs veya Jüpiter’i gösteren ve Tanrı olarak simgelenen bir yıldız resmedilmiş. Bu resim onun ceberut bir hükümdar olduğunu gösteren bir kabartmadır. Kimilerine göre bu kabartma, Naram-Sin’in ölümü ve hayatı kontrol ettiğini gösteren bir steldir.[11]

Naram-Sin’in zaferini, kan dökmesini, insanların yalvarmasını ve gökteki yıldız Tanrılarının onunla olduğunu gösteren stel
Nemrud kimdir?

Hz. İbrahim’in yaşadığı UR şehri neresidir?

Tevrat’ta Hz. İbrahim’in Ur Kasdim şehrinde yaşarken Nemrut tarafından ateşe atıldığı yazar. Ur şehrinin neresi olduğu eskiden beri tartışma konusu olmuştur. Güney Mezopotamya’da bulunan Ur şehri mi yoksa kuzeyde bulunan Urfa şehri mi?

Yahudi tarihi araştırmacısı Prof. Gary Rendsburg şöyle açıklar:[12]

“Tarihçi Gordon (1908–2001), 1930’larda Woolley ile Güney Mezopotamya’daki Ur’da kazı yapmış olsa da, büyük arkeolog Woolley’in görüşlerini kabul edemedi. Bunun yerine, İbrahim’in babası Teraḥ ve ailesinin Kenan’a gitmek için Ur-Kasdim’den ayrılıp Harran’da yolda durduysa, Ur-Kasdim’in yerinin Ḥarran’ın kuzeyinde olması gerektiğini belirtti.

Bu veri noktaları göz önüne alındığında, daha çekici bir öneri, İbrahim’in memleketinin kuzey Mezopotamya’daki Ur şehri = Türkiye’nin güneydoğusundaki Harran’ın 44 km kuzeyinde yer alan Urfadır. [12] Büyük olasılıkla bu şehir, Hitit krallığıyla ilişkilendirilen Ugarit’ten (M.Ö.14-13. Yüzyıllar) çıkan çivi yazılı tabletlerde Ura olarak bahsedilen şehirdir. [13] Urfa’dan Kenan’a yapılacak bir yolculuk, gerçekten de doğrudan Ḥarran’dan geçecekti.

Yerel (Türk) Yahudi, Hıristiyan ve Müslüman geleneği, bu şehri İbrahim’in doğum yeri olan İncil’deki Ur olarak tanımlar. Aslında, bu fikir, 19. yüzyıl İncil alimleri tarafından yaygın olarak kabul edildi. Örneğin, günün önde gelen İncil bilginlerinden George Bush (1796-1859) [14] İncil’deki Ur-Kasdim ile ilgili olarak şunları kaydeder:

Burada sözü edilen şehirle ilgili olarak, yorumcular tarafından alanın belirlenmesinde bazı zorluklar yaşanmıştır, ancak Doğu’da genellikle Yukarı Mezopotamya’daki mevcut Orfah (Urfa) kasabası ile özdeşleştirilmiştir. Bay Wolff’a göre Yahudiler, hala metindeki adıyla, אור כשדים Oor Kasdim veya Keldanilerin Ur‘u olarak adlandırıyorlar ve burası, İbrahim’in doğum yeri olarak bir hac yeridir. Müslümanların avlusunda patrik için kutsal sayılan ve yakalanmasına izin verilmeyen balıklarla dolu bir göl olan güzel bir cami vardır.

Özellikle, Teraḥ’ın babası Nahor ve dedesi Serug‘un isimleri aynı zamanda Urfa bölgesindeki bazı yerleşim yerlerinin isimleridir.

İbrahim’in memleketi Ur’un kuzey Mezopotamya’da olması gerektiği iddiasına daha fazla destek Arami bağlantısından geliyor. Tesniye 26: 5 İsrail’in atalarını gezgin Aramiler olarak tanımlar: אֲרַמִּי אֹבֵד אָבִי “Gezici bir Arami babamdı”. [16] Arami’nin kalbi kuzey Mezopotamya’da yer almaktadır. Aslında İncil, Urfa’nın bulunduğu bölgeden “yanan Aram Naharaim” diye söz eder. “İki Nehirin Aramı” (Yaratılış 24:10, vb.), Yani Dicle ve Fırat. Genesis 22: 21-22, Naḥor ailesinin çocukları olarak Aram ve Chesed’i (~ Chaldea) yan yana koyar, bu da onların kuzey Mezopotamya’da birbirlerine yakın konumlarını gösterir.

Son olarak, İbrahim’in yaşadığı yer olarak Tevrat’ta geçen Keldanilerin Ur’u ifadesi, Güney Mezopotamya’nın ünlü UR şehrinden bahsedilmediğini ima eder, çünkü güneydeki büyük Ur şehrini anlatmak için bu ifadeye gerek yok. Gerçekte, kuzey Ur büyük olasılıkla güneydeki büyük Ur şehrinin metropolünün bir kolonisi olarak kurulmuştu ve bu nedenle doğal olarak başka bir ad verilecekti. Karşılaştırılabilir bir örnek olarak, büyük İngiltere şehri için basitçe “Londra” derken, onun ileri karakollarından birine atıfta bulunmak için “Londra, Ontario” (1793-1826 yılları arasında adlandırılmış ve kurulmuş) olarak belirtmemiz gerekir. [12] ”

Urfa Ur şehridir

Evet Woolley’in Ur şehrini keşfedip burası İbrahim’in Ur’u demesi sonradan tartışılacaktı. Çünkü Urfa’nın Harran ilçesi Altınbaşak köyü yakınlarında başlayan kazı çalışmaları yeni aday şehri Urfa şehri olarak gösteriyordu.[13] Yine Ugarit, Nuzi, ve Ebla tabletleri kuzeydeki UR şehrine atıf yapıyordu.[23] Birçok Yahudi tarihi araştırmacısı Ur kentinin Urfa olduğunu düşünür.[14]

Tevrat’ta Hz. İbrahim’in Ur şehrini terk edip Kenan’a geçerken Harran’da durduklarını söylemesi ve Harran’ın da Urfa’nın yakınında olup Kenan bölgesine gidiş yolu güzergahı üzerinde olması ve Harran’ın antik çağlardan beri Urfa gibi önemli bir yerleşke olması ve buradan başka Harran kentinin olmaması da dikkate değer kanıtlardır. (Konu dışı olarak, Harran’ın 40 km yakınında Dünya’nın en eski tapınağı olan Göbeklitepe’nin bulunması bu bölgeyi Dünya’nın en eski yerleşim yeri ve putperestliğinin merkezi olması için en önemli aday yapar.)

Rota açısından da İbrahim’in Kenan’a gidiş yolu düşünüldüğünde, Urfa kentinden yola çıkmış olması Güney Ur kentinden yola çıkmış olmasından daha makul bir rota ortaya çıkarır. Alttaki birinci resim Urfa kentinden gidilen yolu gösterirken, ikinci resim güney Ur kentinden gidilecek yolu göstermektedir ki bu ikinci şık pek mantıklı değildir.

Urfa’dan Kenan’a, Kaynak [12]
Güney Ur’dan Kenan’a,    Kaynak [12]
Urfa balıklıgöl

Naram-Sin Urfa’ya geldi mi?

Naram-Sin kuzey Mezopotamya bölgesi olan Anadolu’nun Güneyine seferler yapmış ve tabletlerde geçen ifadelere göre buralarda 17 krallık devirmiştir.[15] Diyarbakır’ı ele geçirdiğinde buraya bir stel (dikilitaş) yaptırmıştır.[16] Şanlıurfa Titriş höyük’te bulunan ördek biçimli bir ağırlıkta ise Naram-Sin’in oğlu son Akad kralının adı okunmaktadır.[17] Yine Akad krallarına atıf yapan metinler Urfa Sultantepe’de kazılarda ortaya çıkarılmıştır. Sultantepe’de yine Naramsin’i ve Düşman Kabileler-Kutha Efsanesini anlatan yazıtlar ortaya çıkarılmıştır. [17] Urfa merkez Konuklu (Kazane) Köyü’nde yapılan kazılarda ise Akkadca tabletler bulunmuştur.[18]

Yine Naram-Sin, Sin’in sevdiği demektir. Sin ise Ay Tanrıçası demektir ve Urfa ve Harran ise Sin kültünün merkezidir.[19, 20] Bütün bunlar Naram-Sin’in Güneydoğu Anadolu’yu ele geçirirken Urfa’yı da topraklarına kattığını göstermektedir. Ayrıca Urfa MÖ 2000ʹli yollardan itibaren Ortaçağlara kadar neredeyse Ortadoğu paganizminin (putperestliğinin) hac merkezi olmuştur.[20] Yani bu şehirde çok ünlü ve büyük putlar vardı ve bu tarihlerin başlangıcı tam da Hz. İbrahim dönemlerine denk gelmektedir.

Naram-Sin ve İbrahim’in karşılaşması

Tarihi parçaları, Kuran’da haber verilen bilgilerle birleştirirsek, Naram-Sin güney Mezopotamya’dan Anadolu’ya ve Urfa’ya fetihler için geldiğinde şehrin ileri gelenleri İbrahim diye bir gençten muzdarip olduklarını çünkü putlara tapmayı reddettiğini, putlara zarar verdiğini söylediler ve Naram-Sin de Kuran’da anlatıldığı gibi O’nu huzuruna alıp önce ikna etmeğe çalıştı, ikna olmayınca ateşe atılmasını emretti.

İbrahim ateşte yanmadı ve Allah İbrahim’e Mezopotamya’dan yani Naram-Sin’in topraklarından çıkmalarını emretti, çünkü Naram-Sin’in ülkesinin başına çok büyük felaketler gönderecekti ve bu felaketler hem Naram-Sin’in meçhul ölümüne yol açacak hem de Akad İmparatorluğuna kısa sürede son verecekti.

Akad imparatorluğunun çöküşü

Naram-Sin’in imparatorluğu iki ayrı bölgeden oluşuyordu: kuzeyde yağmurla beslenen verimli tarım bölgeleri ve güneyde Dicle ve Fırat nehirleri arasındaki sulanan alüvyal düzlük. Akad İmparatorluğu, 4.170 ± 150 yıl önce aniden çökene kadar yaklaşık 100 yıl boyunca gelişti[21]. Kuzey bölgesindeki Tell Leilan şehri terk edilmiş ve bir metrelik rüzgarla savrulan alüvyonla kaplanmıştır[21]. Kuzeyden gelen mülteciler güney ovalarına taşındı. Sonunda, yaklaşık 300 yıl sonra kuzeyde yeniden yerleşim oldu, ancak önceki olaylar bölgeyi istikrarsızlaştırdı ve siyasi yapıları değiştirdi.

Günümüzden 4,200 yıl önce olan ani kuraklığının nedeni hala bilinmemektedir. Önerilen nedenlerden biri, Kuzey Atlantik’in soğumasıdır. Modern enstrümantal kayıtlar, Mezopotamya’daki kuraklıkların Kuzey Atlantik deniz yüzeyi sıcaklıklarının anormal derecede soğuk olduğu zaman meydana geldiğini gösteriyor.

Bir başka olasılık da, Hint Okyanusu ve Batı Pasifik’teki tropikal deniz yüzeyi sıcaklığındaki değişikliklerin Orta Doğu, Hindistan ve Doğu Afrika’da kuraklıkları başlatmasıdır. Ani kuraklığın nedeni ne olursa olsun, birleşik arkeolojik ve paleoiklim kanıtları, iklim değişikliğinin bu karmaşık toplumun çöküşünde önemli bir rol oynadığına dair güçlü kanıtlar sağlıyor. Kuraklıktan dolayı Dicle ve Fırat’ın taşkın yataklarındaki sular da çekilmiş ve bu yatakları kalsit ve dolomit mineralleri doldurarak toprakları kullanılamaz hale getirmiştir. [6]

Naram-Sin’in meçhul ölümü

Dünya’daki ilk imparatorluk olan Akkad imparatorluğu toplam 5 kral tarafından yönetilmiştir. Sargon tarafından kurulan imparatorluk Naram-Sin zamanında en geniş topraklarına kavuşmuş fakat en kudretli zamanında belirsiz bir sebeple Naram-Sin ölmüş ve yerine geçen oğlu Shar-Kali-Sharri imparatorluğu hem kuraklık yüzünden hem Guti halklarının istilası yüzünden çok geçmeden kaybetmiştir.[4]

Böylece imparatorluk en güçlü çağını yaşadığı zamanlarda Naram-Sin’in meçhul ölümü ile birlikte bir felakete sürüklenerek beklenmedik bir şekilde yok olmuştur. İlginç bir şekilde Naram-Sin’in başarıları hakkında tabletlerde çok bilgi olmasına rağmen devlet Naram-Sin’in ölümünü tabletlere işlememiştir. Bu durum kralın hoş olmayan bir ölümle ölmüş olabileceğini akla getiriyor.

Oğuz kağan

Son olarak Naram-Sin boynuzlu miğfer taktığı için onu büyük bir hata yaparak Zülkarneyn sananlar olduğunu gördüm. Halbuki Naram-Sin ve Zülkarneyn iki ayrı kişiliktir. Evet Zülkarneyn’de çift boynuzlu manasına gelir fakat Zülkarneyn Naram-Sin’den ayrı Tanrılık iddiasında bulunmayan, tek Tanrı’ya teslim olmuş, insanları putlara veya kendine değil Allah’a yönlendiren bir şahsiyettir. Peygamberler yazımda anlattığım gibi muhtemelen Oğuz kağan’dır ve oğuz öküz demek olup o da çift boynuz takardı ve insanları hep tek Tanrı’ya yönlendirmiştir. Zülkarneyn’in adı Nemrud ile beraber dört cihangirden biri olarak geçer ve Oğuz Kağan’da Asya’yı ve kuzey Afrika’yı baştan başa fethettiği Oğuz Kağan destanında anlatılır.

Özetle

Bu yazıda nemrud kimdir sorusu cevaplandı. Naram-Sin’in tarihin ilk imparatorluğunu oluşturmuş olması, tarihte ilk ilahlık iddiasında bulunan kral olması, oğlu tarafından Marad şehrinde En-Marad=Nemrud adında Naram-Sin’e tapınılması için bir tapınak yapılmış olması, Ceberutluğundan dolayı Mezopotamya’yı kanla ele geçirmesi ve insanları öldürdünü gösteren ve insanların ondan hayatının bağışlanmasını dilediğini gösteren kabartmalar yaptırarak kendini can veren ve alan Hükümdar-Tanrı olarak resmettirmiş olması, Hz. İbrahim’le aynı zaman aralığında yaşamış olması ve daha birçok kanıt Naram-Sin’in nemrut olduğunu gösteriyor.

Hz. İbrahim’in doğduğu ve terk ettiği Ur şehri de son yapılan kazı çalışmalarından elde edilen bulgulara ve çoğu dinler tarihçisine göre Türkiye’deki Urfa şehridir. Naram-Sin güney Mezopotamya’yı fethettikten sonra Anadolu topraklarına yönelmiş ve buralarda 17 krallıkla savaşıp topraklarını fethetmiştir. Diyarbakır ve Urfa illerinde Naram-Sin’e ve Akkad imparatorluğuna ait bulgular vardır. Buna göre Naram-Sin Urfa’ya girdiğinde şöhreti kulağına gelen put karşıtı genci (İbrahim’i) ateşe attırmıştır. Fakat sonrasında beklenmedik bir şekilde ülkesine kuraklık ve istilalar gibi felaketler isabet etmiş ve koca imparatorluk kısa süre içinde güçsüz düşerek tarih sahnesinden silinmiştir.

Referanslar

  1. Levin, Y. (2002). Nimrod the mighty, king of Kish, king of Sumer and Akkad. Vetus Testamentum, 52(3), 350-366.
  2. https://www.britannica.com/biography/Abraham.
  3. W. F. Albright, “ The Epic of the King of Battle: Sargon of Akkad in Capadocia” , JSOR 1 (1923), p. 16; C. J. Gadd, “ The Dynasty of Agade and the Gutian Invasion” , in The Cambridge Ancient History3 Vol. I part 2 (ed. I. E. S. Edwards et al.; Cambridge, 1971), p. 341.
  4. https://www.wikiwand.com/en/List_of_kings_of_Akkad.
  5. https://courses.lumenlearning.com/suny-hccc-worldcivilization/chapter/the-akkadian-empire/#:~:text=The%20Empire%20of%20Akkad%20collapsed,of%20Ur%20in%202112%20BCE.
  6. https://www.ncdc.noaa.gov/abrupt-climate-change/Drought%20and%20the%20Akkadian%20Empire.
  7. Phillips, s. 99-101, 107; Brett, s. 46-48.
  8. Erubin, 53a; Pesahim, 94b, 118b.
  9. https://en.wikipedia.org/wiki/Naram-Sin_of_Akkad.
  10. https://www.britannica.com/biography/Naram-Sin.
  11. https://sukanyaramanujan.wordpress.com/2019/12/23/the-god-king-naram-sin/.
  12. https://www.thetorah.com/article/ur-kasdim-where-is-abrahams-birthplace.
  13. https://en.wikipedia.org/wiki/Ur_of_the_Chaldees.
  14. https://creationwiki.org/Ur_of_the_Chaldees.
  15. https://tr.wikipedia.org/wiki/Akad_%C4%B0mparatorlu%C4%9Fu.
  16. İdol arkeoloji dergisi sayı:9, Nisan 2001.
  17. KIYMET, K. HİTİT METİNLERİNDE AKAD ÇAĞI İLE İLGİLİ KAYITLAR. Tarih Araştırmaları Dergisi, 38(66), 1-66.
  18. https://ekitap.ktb.gov.tr/TR-80980/mo-xxv-yy—mo-132.html.
  19. GÖKÇE, B., & PINARCIK, P. Geç Hitit Kent Devletleri Dönemi Dini Yapısı Üzerine Gözlemler. Cedrus, 8, 147-176.
  20. Demirci, K. Antik Urfa’da Sin Kültü. Milel ve Nihal, 2(2), 111-123.
  21. Weiss, H., Courty, M. A., Wetterstrom, W., Guichard, F., Senior, L., Meadow, R., & Curnow, A. (1993). The genesis and collapse of third millennium north Mesopotamian civilization. Science, 261(5124), 995-1004.
  22. https://en.wikipedia.org/wiki/Marad
  23. http://www.accuracyingenesis.com/ur.html

Nemrud kimdir sorusunun cevabını Naram-Sin olarak veriyoruz.

 

Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

Loading spinner

Kurtuluş Berzan

Yazar 1979 doğumludur. Palandöken dağının eteklerinde yaşamaktadır. 20 yıldır dini ve bilimsel kitaplar okumaktadır. 2018 yılının başından beri öğrendiklerini, çözümlemelerini ve yeni araştırmalarını bu sitede yayınlamaktadır. Doktora derecesine sahiptir. Yazılarımızdan alıntı yapma kuralları için tıklayınız.
Başa dön tuşu