Çelişki yokKuran Mucizeleri

317# Şura 33 – Rüzgarların durması ve gemilerin hareketsiz kalması

Konu: Şura 34 ayetindeki Allah’ın rüzgârı durdurarak gemileri durdurması İslam aleyhtarları tarafından eleştiriliyor. Diyorlar ki, o durum bu zamanda geçerli değil, artık motorlu gemiler var.

Rüzgarların durması ve gemilerin de durması

Aslında ayet o kadar açık ve anlaşılması basit ve gözlemlenebilir bir konudan bahsediyor ki bu tür bir eleştiri yapanların samimiyetsizliğini gözler önüne sermek için onlara bir turnusol kağıdı olmuş. Böyle basit konuları problem yapan kişilerin önyargılarla hareket ettiğini ortaya çıkarıyor aslında. Ayete bakalım:

Şura 32-33: “Denizde yüksek dağlar gibi seyreden gemiler O’nun ayetlerindendir. Eğer dileyecek olsa, rüzgârı durdurur, böylece onun üstünde kalakalırlar. Şüphesiz, bunda çokça sabreden, çokça şükreden kimse için gerçekten ayetler vardır.”

Şura 34: Veya yaptıkları şeylerden dolayı onları yok eder veya birçoğunu bağışlar.

Bu ayet rüzgârla hareket eden gemilerin özelliğinden bahsediyor. Bakın benzer ayetlerde de Allah’ın rüzgârla hareket eden (yelkenli) gemileri bir örnek olması için verdiğini görüyoruz.

Yunus 22: “Sizi karada ve denizde yürüten Allah’tır. Bulunduğunuz gemi, içindekileri güzel bir rüzgarla götürürken yolcular neşelenirler; bir fırtına çıkıp da onları her taraftan dalgaların sardığı ve çepeçevre kuşatıldıklarını sandıkları anda ise Allah’ın dinine sarılarak, “Bizi bu tehlikeden kurtarırsan and olsun ki şükredenlerden oluruz” diye O’na yalvarırlar.”

Rüzgarla giden gemilerin durması bir örnektir

Gördüğünüz gibi ayetlerde rüzgârla giden yelkenli gemiler bir örnek olarak anlatılıyor, çünkü rüzgârla hareket eden gemiler yelkenli gemilerdir. Yelkenli gemiler Allah’ın gücünün ve nimetinin anlaşılması için bir örnek sadece. Konu bu kadar basit aslında.

Düşünün ki bu zamanda motorlu gemiler var diyorsunuz ama o zamanda da kürekli gemiler vardı. Motorlu gemilerin icat edilmesi, bu mantıksız sorunuza o zamankinden daha farklı bir anlam katmıyor.

Ayetlerde Allah rüzgârın ve denizin insan medeniyetine yaptığı büyük katkıyı örnek olarak veriyor. Her şeyin bizim hayatımızı kolaylaştırmak üzere dizayn edildiğini anlatıyor. Ayette yanlış bir şey yok. Denizde rüzgâr durunca yelkenli gemiler rüzgâr çıkana kadar hareket etmezler, kalakalırlar. Tekrar rüzgâr çıkınca ise yelkenlerini açıp Allah’ın bu bedava temiz enerjisinden faydalanarak bedava seyahatlerini sürdürüyorlar. Ayet bu nimeti anlatıyor.

şura 33 tefsiri

Şura suresinde gaybi mucize

Neyse saçma iddialara bu kadar yanıt çok bile, ben asıl konuma geleyim. Yukarıda Şura 34’ü ayrı yazdım. Ayette gemileri isterse durdurur veya o insanları helak edebilir veya birçoğunu bağışlayabilir diyor.

Şura 32-33: “Denizde yüksek dağlar gibi seyreden gemiler O’nun ayetlerindendir. Eğer dileyecek olsa, rüzgârı durdurur, böylece onun üstünde kalakalırlar. Şüphesiz, bunda çokça sabreden, çokça şükreden kimse için gerçekten ayetler vardır.”

Şura 34: Veya yaptıkları şeylerden dolayı onları yok eder veya birçoğunu bağışlar.

Bir okurum Şura 34’ü ayeti ebced analizi ile analiz etmiş ve titanik gemisinin battığı tarihin Rumi değerine denk geldiğini görmüş. Bana bildirip yayınlamama izin verdi. Önce ebcedden bahsedeyim biraz; Eskiden Araplar ve hatta tüm Dünya rakam kullanmıyordu. Bunun yerine harfleri kullanıyorlardı. Her ayetin matematik değeri vardı. Kuran indiğinde de durum buydu. Her kelime bir manayı veya bir rakamı temsil edebilirdi. Hz. Ali gibi Kuran’ın sırlarını çözmeye çalışan kişiler de ebced hesabını kullanarak Allah’ın kelamında oluşan matematiksel düzeni ortaya çıkarmışlardır.

Titanik kazası

Titanik gemisi 1912 yılında ilk seferini gerçekleştirmek üzereydi. Geminin kaptanı Edward Smith ve şirketin yöneticisi Bruce Ismay yolculuğa başlamadan önce, gemisine çok güveniyor ve eski Nemrutlar gibi Allah’a meydan okuyordu: “Bu gemiyi Tanrı bile batıramaz.

Oysa gemi o zamanın en gelişmiş teknolojisine sahipti ama tarihte bir buzdağına çarpıp batan ilk gemi olacaktı. Hem de ilk seferinde. Kibirden başı dönen insanoğluna Allah’ın tarih boyunca vurduğu tokattan başka bir şey değildi.

rüzgarlar ve gemi
Titanik filminden batış sahnesi

Geminin battığı yıl

Titanik gemisi 14 Nisan 1912’de batmıştı. Rumi takvimde 1328 yılına denk geliyor. Ayetin ebced değeri de 1328 ediyor. Rumi takvim de bilindiği gibi İslami bir takvimdir. Peygamberimizin hicretini başlangıç notası olarak esas alır. Fakat yılları ay hesabıyla değil güneş takvimi hesabıyla yapar. Tarihin en dramatik gemi kazasının Rumi tarihi, Şura 34 ayetinin ebced değerine denk düşmesi bir tesadüf olarak görülmemeli. Buradaki mesajı doğru okumak gerekir: Yelkenli gemiler bir örnektir, Allah en güvendiğiniz dağlar gibi motorlu gemilerinizi durdurabilir. Allah’a karşı edepli olun, acizliğinizi kulluğunuzu unutmayın..

Kaynak: https://www.i-takvim.com/takvimler/rumi.php
Şura 33’ü ebced analizi, Kullanılan program: Ebced hesaplama v2.0

 

Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

Loading spinner

Kurtuluş Berzan

Yazar 1979 doğumludur. Palandöken dağının eteklerinde yaşamaktadır. 20 yıldır dini ve bilimsel kitaplar okumaktadır. 2018 yılının başından beri öğrendiklerini, çözümlemelerini ve yeni araştırmalarını bu sitede yayınlamaktadır. Doktora derecesine sahiptir. Yazılarımızdan alıntı yapma kuralları için tıklayınız.
Başa dön tuşu