Felsefe

117# Dinde zorlama var mıdır yok mudur?

Dinde zorlama var mıdır yok mudur? Bir ayette dinde zorlama yoktur derken başka ayetlerde müşrikler sizin gibi inanmadıkları için onları öldürün deniyor. Bu doğru mudur?

Dinde zorlama yoktur ayeti ve Tevbe 5

Kısa cevap: Dinde zorlama yoktur ve ayetlerle çelişmemektedir. Ayetlerin bahsettiği durumları iyi anlamak gerekiyor. Dinde zorlama var mıdır sorusuna konu edilen ayetlere bakalım:

Bakara 256: “Dinde zorlama yoktur. Şüphesiz, doğruluk  sapıklıktan apaçık ayrılmıştır. Artık kim tağutu tanımayıp Allah’a inanırsa, o, sapasağlam bir kulpa yapışmıştır; bunun kopması yoktur. Allah, işitendir, bilendir.”

İlgili Makaleler

Tevbe 5: Haram aylar (süre tanınmış dört ay) sıyrılıp bitince (çıkınca) müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün, onları tutuklayın, kuşatın ve onların bütün geçit yerlerini kesip tutun. Eğer tevbe edip namaz kılarlarsa ve zekatı verirlerse yollarını açıverin. Gerçekten Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.

Yukarıda verdiğimiz iki ayetin neden bahsettiği tam anlaşılamamış olacak ki ateistler tarafından bir çelişki olduğu iddia ediliyor. Oysa ateistlerin Dinde zorlama var mıdır sorusunu cevaplarken gözden kaçırdığı bir ayrıntı var.

Şöyle ki; Tevbe 5’te anlaşmalarını bozup müslümanları öldüren müşrik topluluklarından bahsedilir.

Tevbe 5 ayetinin inme sebebi şudur. Müslümanlar müşriklerle anlaşma yapmışlar ve kimse kimsenin dinine karışmayacak, birbirlerini öldürmeyeceklerdir. Oysa müşrikler bir müddet sonra anlaşmayı bozup bazı köylere baskın yapar ve müslümanları öldürürler. Bunun üzerine anlaşmayı bozan müşriklerin öldürülmeleri için bu ayet iner. Fakat eğer tevbe edip müslüman olurlarsa bir ayrıcalık tanıyıp onları affedin diye ekler bu ayet.

Dinde zorlama var mıdır yok mudur

ateistlerin dinde zorlama ayetine ters gibi gösterdikleri Tevbe 5 ayetinin öncesini ve sonrasını da sunsalar gerçek anlaşılacak, fakat sadece Tevbe 5’i cımbızla alıp nazara verirler. Çünkü ayetlerde, anlaşmalarını bozup müslümanları öldüren müşriklerin öldürülmesi gerektiğinden bahsediyor. Gidin bütün müşrikleri müslüman edin demiyor. İşte ayetin öncesi ve sonrası:

Tevbe suresi

1. Allah ve Resûlünden, kendileriyle antlaşma yapmış olduğunuz müşriklere kesin bir uyarıdır:

2. Yeryüzünde dört ay daha dolaşın. Şunu bilin ki, siz Allah’ı âciz bırakacak değilsiniz; Allah ise, kafirleri perişan edecektir.

3. Hacc-ı ekber gününde, Allah ve Resûlünden bütün insanlara bir bildiridir: Allah ve Resûlü, Allah’a ortak koşanlardan uzaktır. Eğer tövbe ederseniz, bu sizin için hayırlıdır. Ama yüz çevirirseniz, şunu iyi bilin ki, siz Allah’ı âciz bırakabilecek değilsiniz. Kafirlere, elem dolu bir azabı müjdele!

4. Ancak Allah’a ortak koşanlardan, kendileriyle antlaşma yapmış olduğunuz, sonra da antlaşmalarında size karşı hiçbir eksiklik yapmamış ve sizin aleyhinize hiç kimseye yardım etmemiş olanlar, bu hükmün dışındadır. Onların antlaşmalarını, süreleri bitinceye kadar tamamlayın. Şüphesiz Allah, kendine karşı gelmekten sakınanları sever.

5. Haram aylar çıkınca bu Allah’a ortak koşanları artık bulduğunuz yerde öldürün, onları yakalayıp hapsedin ve her gözetleme yerine oturup onları gözetleyin. Eğer tövbe ederler, namazı kılıp zekâtı da verirlerse, kendilerini serbest bırakın. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.

6. Eğer Allah’a ortak koşanlardan biri senden sığınma talebinde bulunursa, Allah’ın kelâmını işitebilmesi için ona sığınma hakkı tanı. Sonra da onu güven içinde olacağı yere ulaştır. Bu, onların bilmeyen bir kavim olmaları sebebiyledir.

Dinde zorlama var mıdır konusunda ileri sürülen bu ayetten anlaşılan şudur: İnsanlar sizi öldürürse siz de onlarla misliyle karşılık verin. Fakat vaz geçerler ve biz İslam’a döndük derlerse bir istisna yapın ve eski hatalarını bağışlayın. Bu yüzden onların tevbe etmesi ve Allah’a yönelmeleri durumunda müslümanların onlara dokunmamalarını ayet emretmiştir. Yoksa bu ayet size zarar vermeyen size kılıç çekmeyen ve kendi halinde puta tapanlarla savaşın, müslümanlığa zorlayın demek değildir. Kısaca bu ayet kimseyi müslümanlığa zorlayın ayeti değildir. Ayetler arasında hiçbir çelişki yok.

Yahudi ve Hristiyanlar cizye versin ayeti

Tevbe 29: “Kendilerine kitap verilenlerden, Allah’a ve ahiret gününe inanmayan, Allah’ın ve Resûlü’nün haram kıldığını haram tanımayan ve hak dini  din edinmeyenlerle, küçük düşürülüp cizyeyi kendi elleriyle verinceye kadar savaşın.”

Bu ayet ise İslam’a düşman olan Yahudi ve Hristiyanlardan bahseder. Burada ayetin inceliği ise şudur: Ayet bize, şartları sağlayan Yahudi ve Hristiyanları zorla Müslüman yapın demiyor. Fakat siyasi olarak da zayıf düşsünler istiyor. Yani bu cezaya sebep, dini bir sebep olsa da cezaları dini bir ceza değil siyasi bir cezadır. Din değiştirmeye veya kitap değiştirmeye zorlama yok burada.

Asıl önemli olan konu ise bu ayet, bütün Yahudi ve Hristiyanları genellemiyor. Onlardan şaşırmış bazı grupları söylüyor. Savaşılıp cizye alınacak bu kişiler öncelikle Allah’a ve ahiret gününe inanmayanlar olacak. Yahudi ve Hristiyan gruplar arasında Allah’a ve ahiret gününe inanmayan var mı derseniz, evet tabiki var. Müslümanlar arasında da çok var. Diliyle inandık deyip aslında kalpten inanmadıkları her hareketlerinden belli olan insanlar var. Bir kişi inandığı halde Allah’tan hiç korkusu yokmuş gibi yaşıyorsa o insan Allah’a ve ahiret gününe inancı yoktur. Ayetin bahsettiği gruplar bunlar ki bu insanlar elinden gelen her kötülüğü ardına koymayan insanlardır. Allah’ın dini olan gerçek (hak) dini din edinmez bunlar. Bildiğimiz gibi Allah’ın dini tektir, bütün kitaplar o dinin kitaplarıdır. İşte ağızlarıyla Allah’ın kitabı Tevrat’a ve İncil’e uyuyoruz dedikleri halde bu kitaplarla yani Allah’ın dini ile alakası olmayan insanlardır bunlar. Bakara 8’de bahsedildiği gibi:

Bakara 8: İnsanlardan öyle kimseler vardır ki gerçekte inanmadıkları halde “Biz Allah’a ve ahiret gününe inandık” derler.

Hz Muhammed’i ve Kuran’ı iyice tanıyıp anladıktan sonra kibirlenerek veya fıtraten düşman olarak reddedenler de bu inkarcı grup içindedirler.

Kasas 52: Onlara okunduğu zaman: ‘Biz ona inandık, gerçekten o, Rabbimizden olan bir haktır, şüphesiz biz bundan önce de müslümanlar idik‘ derler.

Evet yukarıdaki ayet de tüm kitap ehlinin tek bir din şemsiyesi altında olduğunu gösteriyor. Fakat bu hak dine uymayan, Allah’a iman etmeyip münafıklık yapan gruplarla savaş ve onları küçült, cizyeye bağla diye bir emir veriyor. Yoksa kendi kitaplarını bıraksın Kuran’a geçsin demek değildir bu. Allah’ın ve Resûlü’nün haram kıldığını haram tanımayan ifadesi ise onların da her ne kadar kendi kitaplarından ayrılmasalar da tek ve hak dinin son peygamberinin sözlerini de dinlemeleri ve onun da dediklerini uygulamaları gerektiğini gösteriyor. Yine başka ayette de

Maide 66: “Ve eğer onlar Tevrat’ı, İncil’i ve kendilerine Rablerinden indirileni (Kur’an’ı) ayakta tutsalardı, elbette üstlerinden ve ayaklarının altından (sayısız nimeti) yiyeceklerdi. İçlerinde aşırı olmayan (mutedil) bir ümmet vardır. Onlardan çoğunun yaptıkları ise ne kötüdür!”

buyurularak Yahudi ve Hristiyanların kendi kitaplarının yanında Kuran’ı da tek ve hak dinin kitabı olarak ayakta tutmaları gerektiği belirtilir.

Nisa 89 ayeti

ateist arkadaşlarımız Nisa 89 ayetini verip peşindeki ayeti vermeden bakın dinde zorlama var derler. Bunun literatürdeki adı da cımbızlamadır.

Nisa 89: Onlar, kendilerinin inkâra sapmaları gibi sizin de inkâra sapmanızı istediler. Böylelikle bir olacaktınız. Allah yolunda hicret edinceye kadar onlardan veliler (dostlar) edinmeyin. Şayet yine yüz çevirirlerse, artık onları tutun ve her nerede ele geçirirseniz öldürün. Onlardan ne bir veli (dost) edinin, ne de bir yardımcı.

Bu ayeti bağlamından koparırsanız zorlama var gibi görünür. Ama peşindeki ayet, bu savaşma emrinin sebebini açıklıyor. Çünkü bu ayet müslümanlarla savaşanlar için indiği belli oluyor. Eğer onlar sizden eman isterlerse eman verin, size sığınırlarsa onları koruyun, barış isterlerse barış yapın diyerek düşmana bile merhametin zirve örneğini gösteriyor.

Nisa 90: Ancak sizinle aralarında andlaşma bulunan bir kavime sığınanlar ya da hem sizinle, hem kendi kavimleriyle savaşmak (istemeyip bun)dan göğüslerini sıkıntı basıp size gelenler (dokunulmazdır.) Allah dileseydi, onları üstünüze saldırtır, böylece sizinle çarpışırlardı. Eğer sizden uzak durur (geri çekilir), sizinle savaşmaz ve barışı size bırakırlarsa, artık Allah, sizin için onların aleyhinde bir yol kılmamıştır.

Özetle: Dinde zorlama var mıdır?

Dinde zorlama var mıdır yok mudur sorusunu şu şekilde özetleyelim: Yahudi ve Hristiyanların cizye vermesi için onlarla savaşılması emri bütün Yahudi ve Hristiyanlar için geçerli değildir. Üstelik bu münafık gruplara, inanmadıkları kendi kitaplarını bırakmaları konusunda bile bir zorlama durumu yok. Tüm ehli kitabın kendi kitaplarına devam etmelerini zaten Maide 66 ayeti istiyor. Kendi kitapları yanında Kuran’a da sahip çıkmaları gerektiğini söylüyor. Çünkü hepsi Allah katındandır. Kısaca bu gruplara dinlerini değiştirme zorlaması yok. Dinde zorlama var mıdır konusu Yahudi ve Hristiyanlar için bu şekildedir.

Müşriklere gelince Tevbe 5 ayetinin öncesine de baktığımız zaman anlaşmalarını bozup müslümanları öldüren müşriklerle siz de savaşın emri var. Bu onların hak ettikleri ölüm cezasıdır. Fakat öldürmeden önce tevbe edip müslüman olma durumunda onlara bir istisna getirilip canlarını bağışlayın deniyor. Çünkü müslümanım diyen kimse artık öldürülmesi uygun olmaz. Ayetin manası budur. Yoksa gidin tüm müşrikleri müslüman edene kadar öldürün demek değildir.

Beydavi tefsirinin Tevbe 29 bölümünde de Peygamberin puta tapmak isteyenlerle müslümanların yollarını anlaşma yaparak ayırdığını yani onlara dokunmadığını yazar. Zaten bu Tevbe 5 ayetinin iniş sebebi de budur. Allah Resulü müşriklere inançlarından dolayı hiç dokunmamıştır ve anlaşma imzalamıştır. Onlar anlaşmalarını bozup müslümanları öldürdüğü için Tevbe 5 ayeti ile cezaları kesilmiştir. Kısaca burada da müşrikleri İslam’a zorlayın diye bir ayet yok. Allah Resulü de hayatında hiç bir müşrik kişiyi kendi halinde puta taparken zorla müslüman yapmamıştır. Sırf inancından dolayı kimsenin canına da kast etmemiştir.

Ayrıca şu yazımızı da bu konuya ek olarak tavsiye ederiz: 151# Yahudi ve Hristiyanlar Cennete girecek mi? Tevrat ve İncil’in hükmü kalktı mı?

 

Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

Loading spinner

Kurtuluş Berzan

Yazar 1979 doğumludur. Palandöken dağının eteklerinde yaşamaktadır. 20 yıldır dini ve bilimsel kitaplar okumaktadır. 2018 yılının başından beri öğrendiklerini, çözümlemelerini ve yeni araştırmalarını bu sitede yayınlamaktadır. Doktora derecesine sahiptir. Yazılarımızdan alıntı yapma kuralları için tıklayınız.

2 Yorum

  1. Nisa Suresi:
    ﴾89﴿ Kendileri nasıl inkâr etmişlerse sizin de öyle inkâr etmenizi, böylece onlara eşit ve benzer hale gelmenizi isterler. (İman edip) Allah yolunda hicret edinceye kadar onlardan dostlar edinmeyin. Eğer yüz çevirirlerse onları yakalayın, bulduğunuz yerde öldürün; hiçbirini dost ve yardımcı edinmeyin.

    Tevbe Suresi:
    ﴾29﴿ Ehl-i kitap’tan Allah’a ve âhiret gününe inanmayan, Allah ve resulünün yasakladığını yasak saymayan ve hak dine uymayan kimselerle, yenilmiş olarak ve kendi elleriyle cizye verinceye kadar savaşın.

    Hocam bu ayetleri açıklar mısınız? ateistler bu ayetlerin dinde zorlama yoktur ayeti ile çeliştiğini söylüyor.

     

    Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

    Loading spinner

    1. Taha kardeşim. Tevbe 29 zaten yazıda var, Nisa 89’u da şimdi yazıya ekliyorum. Peşindeki ayeti vermeyip cımbızlıyorlar. Peşindeki ayette bu kişilerin sizle savaştığı için bu muameleyi gördükleri ve eğer sizle savaşmayıp barış için size sığınırlarsa onlara bir şey yapmayın denilmekte. Kimseyi dinini dğiştirmeye zorlayan bir ayet değil bu. Savaştıkları için siz de onları öldürün diyen bir ayet.

       

      Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

      Loading spinner

Başa dön tuşu