Bilim Kuran'la Çelişmez

179# Ya yarın bilim değişirse ne olacak?

Cevap: İşlerine gelince bilim Tanrı’mızdır, yol göstericimizdir, ışığımızdır, yegâne rehberimizdir algısı çizmeye çalışan bu insanlar, işlerine gelmeyince kaynaklı olarak sunduğunuz bütün bilimsel delillere arkalarını döner ve eğer çok köşeye sıkışırlarsa yukarıdaki soruyla sizi susturmaya çalışırlar.

Çünkü onlara göre bilim amaç değildir dinlere karşı kullanılabilecek bir alternatiftir. Peki, soruya dönelim. Altı madde ile açıklayacağım:

  1. Bilimsel gerçekler defalarca gözlemlenir ve tekrar edilip her seferinde aynı sonuçlar alınırsa artık bu bilgi kesinleşir ve kesinleşmiş bilimsel gerçeklerin değişmesi ise beklenen bir şey değ Örneğin, insanın kanında akyuvarlar vardır ve bilimsel bir gerçektir ve gelecekte akyuvarlar aslında yokmuş denilmeyecek. Çünkü her gün hastanelerde alınan milyonlarca kanda akyuvar sayımı yapılmakta ve akyuvarlar tekrar tekrar ispatlanmaktadır. Konuyu uzatmamak için milyonlarca sayabileceğim bu örneği uzatmayacağım, arife işaret yeter.
  2. Fakat bilimde kesinleşmemiş bilgiler de var. Örneğin bilimsel bir gizemi açıklamak için eldeki verilerden bir teori ortaya atarsınız, bunu hipotezlerle sınarsını Hipotezlerin doğruluğuna göre teoriniz güçlenir, zayıflar veya ilk düşündüğünüz gibi değil de bambaşka bir gerçek ortaya çıkar. Çünkü bu bilgiler kesinleşmiş veriler değildir.
  3. Kesinleşmiş bir gerçekliğe ait bilginiz, eğer gerçekliğin farklı bir boyutu ortaya çıkarsa eski bilginiz değişmez fakat yeni gerçeklik için yeni bir bilgi edinirsiniz. Bu genelde fizik gibi veri toplamanın nispeten daha zor olduğu alanlarda geç Örneğin; Newton kütle çekim yasasını buldu ve biz Newton’un formülleriyle Dünya’nın yörüngesine oturacak uyduları göndermemiz için uygulanması gerekli hız ve kuvveti hesaplayabildik. Daha sonra Einstein Newton’un kanunlarının ışık hızında geçerli olmadığını gösterdi. Yani gerçekliğin farklı bir boyutunu keşfetti, fakat Newton’un her defasında deneyimlediğimiz kanunları çöpe gitmedi. Biri normal durumlar için maddenin davranışını açıklıyordu, diğeri ise yüksek hızlardaki zaman ve uzayın davranışını açıkladı. Daha sonra Bohr, Heisenberg gibi bilim insanları gerçekliğin daha farklı bir yönünü keşfettiler ve buna kuantum dediler. Kuantum, atom altı parçacıkların davranışını açıklıyordu ve buradaki gerçeklik ise hem Newton’un hem Einstein’ın bulgularından farklı idi. Fakat Kuantum diğer ikisinin bulduklarını çöpe atmadı, onlar da hâlâ geçerli ve defalarca test edildiği için kesinleşmiş gerçeklerdir.
  4. Pozitif bilimlerden uzak insanlara bilim yanlışlanabilir olmalıdır dediğiniz zaman yukarıda anlattığım farkı bilmediklerinden dolayı sanıyorlar ki bilim hep yanlışlar üzerine kurulmuş Oysa tam tersi; Bilim, doğruyu arama mücadelesinin adı olduğu için fikirlerin doğruluğundan emin olmak üzere yanlışlanabilir olmalarını ister. Yani bir fikri veya bulguyu yanlışlamaya çalışır da başaramazsanız o fikir doğrulanmış gerçeklik olur. İlk verdiğimiz akyuvar örneğini hatırlayın.

Yanlışlanma ihtimali olmayan bilgi bilimsel değildir. Örneğin ‘melekler yoktur’ hipotezi, melekleri aygıtlarla gösterip hipotezi yanlışlayamayacağız için bilimin konusu değil demektir. Aynı şekilde ‘melekler vardır’ hipotezi için de geçerli. Bilimin konusu olmayan konulara bilim karar veremez.

  1. Kuran evrenin yaratılışı, Dünyanın yaratılışı, insanın yaratılışı, dağların, denizlerin, meteorların, ayın, güneşin durumu gibi çok sayıda bilimsel olaydan bahsetmektedir. Yani bilimi Kuran’a zaten Allah sokmuş. Bu ayetleri açıklayan kişilere “bilimi Kuran’a karıştırmayın” diyenler, Kuran’ın hilafına olarak akla ket vurmak isteyen, beynini bir kenara bırakmayı tercih eden zombileşmiş Müslümanlar oluşturmak isteyen gruplardı Çünkü Kuran yerlerden ve göklerden bahsederken aklını kullanmayı reddedenleri de çok sayıda ayetinde azarlar.
  2. Özetle; demek ki Müslümanın elinde sapasağlam bir Kuran varken ve Kuran size her türlü bilim dalından örnekler verip bilimi Kuran’a karıştırıyorken, “bilimi Kuran’a karıştırmayın” diyenler Kuran’ın aklı ve mucizeleri öne çıkarma amacına ard niyetli olarak çelme takı Bilimsel bulgular ise kesinleşmiş olan ve hipotez aşamasında olanlar olmak üzere ikiye ayrılabilir. Kesinleşmiş veriler üzerinden ayetleri yorumlamakta hiçbir sakınca olmadığı gibi, Allah’ın kasten insanlığa göstermek istediği Kuran’ın mucize olan bir yönüne hizmet etmektir. Bundan rahatsız olan çevreler üç tanedir, birincisi Tanrıtanımazlar ve Dintanımazlar gibi İslam düşmanları, ikincisi Dintanımazlarla aynı çizgide yürüyüp aynı meseleleri dillendiren ve gizli bir Dintanımaz tarihselci hoca, üçüncüsü ise dinin tekellerinden çıkmasını istemeyen ve hiçbir yeniliğe ve bilgiye açık olmayan ve insanların cehaletini sömürerek zengin olan din bezirgânlarıdır.

Not: Dintanımaz, deist demek olup kendi kullandığım bir terimdir.

 

Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

Loading spinner

Kurtuluş Berzan

Yazar 1979 doğumludur. Palandöken dağının eteklerinde yaşamaktadır. 20 yıldır dini ve bilimsel kitaplar okumaktadır. 2018 yılının başından beri öğrendiklerini, çözümlemelerini ve yeni araştırmalarını bu sitede yayınlamaktadır. Doktora derecesine sahiptir. Yazılarımızdan alıntı yapma kuralları için tıklayınız.

2 Yorum

  1. Hocam, siz genel olarak tekfire karşısınız. Fakat bu yazıda, tarihselci olup kendine müslüman diyenleri tekfir etmiş olmadınız mı?

     

    Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

    Loading spinner

    1. Ben tarihselciliğe tamamen karşı değilim. Yani onlarda da bir hakikat payı var. Fakat yanıldıkları çok nokta da var. Tarihselcileri ise toptan tekfir etmem ben. Sadece bir tane meşhur tarihselci hocanın müslüman olduğuna inanmıyorum. Yine de onu da tekfir etmem, düşmanlık da etmem. Allah herkesin içini daha iyi bilir. Diğer tarihselcilere ise hiçbir şekilde kafir demem. Hiçbir samimi müslümana yanlış yorumlarından dolayı kafir demem ben. Yazılarımdan maksadını aşkın yorumlar anlamayın lütfen.

       

      Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

      Loading spinner

Başa dön tuşu