Bilim Kuran'la ÇelişmezKuran Mucizeleri

227# Bentley buzaltı çukuru, Ölü denizden daha aşağıdadır iddiası

Soru: Yeryüzünün en alçak yerini Ölü deniz civarı olarak biliyoruz. Fakat ateist arkadaşım, Antartika’da bulunan Bentley buzaltı çukurunun daha alçak olduğunu söyledi. Bu doğru mudur?

Cevap: Rum suresinin başında Bizans ordularının Sasaniler’e yerin en alçak yerinde yenildiği bildiriliyor. Ayet, bu bölgeye Ednal Arz diyor. Edna kelimesi alçak, düşük demektir.

Rum 1-4: “Elif, Lam, Mim. Rum (orduları) yenilgiye uğradı. Dünyanın en alçak yerinde. Ama onlar, yenilgilerinden sonra yeneceklerdir. Üç ile dokuz yıl içinde. Bundan önce de sonra da emir Allah’ındır. Ve o gün müminler sevineceklerdir.”

Arkadaşınızın dediği Bentley buzaltı çukurunun daha düşük olduğu doğrudur (2,555 m)[1, 2] fakat izlediği hatalı metoda göre kendi de yanılıyor, çünkü eğer su, buz gibi kara parçasının örtüldüğü alanları da sayacaksak yerin en düşük yeri Pasifik okyanusunun dibinde bulunan Mariana çukurudur (11,034 m). Hatta mağaraları da sayarsak Gürcistan’daki Krubera mağarası (2,191 m) daha derindir. Fakat bu yapılar ya su altında ya buz altında ya da yerin altındaki yerlerdir. İnsanların yayıldığı ve yaşadığı kuru bir yeryüzü değildir. Bu açıdan yeryüzünün en düşük noktası bilimsel verilere göre Ölü deniz (Lut gölü) çevresidir (432 m).[3-6] Ürdün uçurum vadisinde yer alır.[7] Burası 423 metre iken en yakın rakibi Assalt gölü civarı 155 metredir.[8]

Bentley buzaltı çukuru 1960’lardan beri biliniyor ama örnek olarak aşağıda verdiğim 2012 tarihli araştırma makalesi ölü deniz civarını yerin en düşük noktası olarak tanımlıyor.[4] Bu makale binlercesinden sadece bir örnek.

Eğer Bentley buzaltı çukuruna yeryüzünün en düşük noktası derseniz Mariana denizaltı çukuru da işe karışır ve hepsinden daha aşağıda çıkar ama bu ayet ve bilim, su altından buz altından değil, toprak parçalarından bahsediyor. O yüzden daha derin bir yer bulacağım diye buz altına, su altına ve yeraltındaki mağaralara bakmak hatalı bir metottur. Buz ve su, her ikisi de suyun birer formudur, kara parçası ise bunların altında kalmıştır. Aşağıdaki resim Bentley buz altı çukuruna ait. Üzeri tamamen buzla kaplı olup dip kısmı binlerce metre aşağıdadır.

Ayette belirtilen savaş ölü deniz civarında oluyor, bilim buraya topraktaki en düşük nokta diyor ve gelin şu işe bakın ki Kuran’da burayı tarif ederken yerin en alçak yeri anlamına gelen bir ifadeyi kullanıyor. Bu tabiki de bir tesadüf değil. Kuran’ın indiği dönemde bilinmesi mümkün olmayan bu bilgi açık bir mucizedir.

Burada şöyle bir soru akla gelebilir: Bu savaşın yapıldığı yerin en alçak yer olduğu bulunmadan evvel bu ayete kimse böyle bir mânâ vermemiştir. Yani insanlar ayetteki EDNA ifadesini “alçak yer” diye algılamamışlar “yakın yer” diye algılamışlardır.

Bu sorunun cevabını çok yazımızda izah ettik tekrar izah edelim. Kuran müteşabih ayetlerin olduğunu ve bunların gerçek manasını ancak Allah ve ilimde derinleşmiş olanların bilebileceğini söylüyor (Al-i İmran 7). Bilimin gelişmesiyle gerçek manası ortaya çıkan ayetler bu tür müteşabih ayetlerdir, çünkü gerçek manası ilim gelişince ortaya çıkıyor. Buradan anladığımız şey konunun ilmi kendisinde olmayan kişilerin bu ayetleri yorumlasa da gerçek manasını bilemeyecekleridir. İşte bu Ednal Arz ifadesi de yerin en ednası yani en düşüğü demek iken eski insanlar yerin en düşüğü manasını mantıklı bir zemine oturtamadıkları için ikinci anlamı olan yerin en yakını anlamını tercih etmişlerdir. Fakat yerin en yakını olunca çok belirsiz ve anlamsız bir ifadeye dönüşmüş ve bu iş aydınlatılamamıştır. Örneğin Mekke’ye yerin en yakını Ölü denizdir demek mantıklı değil. Çünkü mesela Taif daha yakındı hatta ölü denizden daha yakın yüzlerce yerleşim yeri vardı. Görüldüğü gibi bu ayete yerin en yakını manası verilmesi pek uygun bir anlam değildi.

Katade bu ayeti yorumlarken “Persler Rumları Şam’a yakın bir yerde yenmişti” dedi.[9] Yani Katade bu yakınlığı Şam’a yakın yer olarak algılıyor fakat ayette Şam diye bir ifade yoktu. İlk müfessirlerden olan Mücahid ise “Burası, Rumların, İran’a en yakın toprağıdır.” dedi.[10] Yani ayetteki Edna ifadesini yakınlık olarak yorumlayıp, bu yakınlığın da ne olduğu belli olmadığından dolayı Rumlar’ın İran’a en yakın yeri diye yorumladı. Razi ise tefsirinde bu yakınlıktan kastın Araplara en yakın yer olduğunu söyledi. Bu Edna ifadesi bilimin gelişmediği zamanlar için o kadar belirsizdir ki müfessir Elmalılı Yazır şöyle der: “Arzın en yakınında ifadesi – Mekke arzının yakınında, yani Arabistan’ın en yakınında: Şam’da yahut Rum payitahtının pek yakınında yani Anadolu’da İstanbul civarında demek olabilir”. Görüldüğü gibi eskilerin anladığı “yakın yeryüzü” manası, işi karmaşıklaştırmış ve içinden bir türlü çıkılamayan bir hale çevirmiştir, hatta savaşın İstanbul’da olması yorumuna dahi sebep olmuştur.

Oysa bilimin gelişmesiyle anlaşıldı ki denizden daha düşük yerler var ve Ölü deniz civarı bunların en düşüğüdür. Ayet ise buraya Edna diyor yani en alçak demektir. O halde neden başka bir yere demiyor da buraya Edna diyor diye sorulduğu zaman gerçekler ortaya çıkar. Şüphesiz bu bir tesadüf değildir ve her şeyi bilen Allah’ın kelamı olduğunu apaçık gösterir.

SAVAŞ ÖLÜ DENİZDE Mİ OLDU?

Tarihi kayıtlara göre Persler Bizanslılardan 614 yılında Kudüs ve Şam’ı aldı. Bizanslıların en değer verdiği şehir Kudüs’tü, çünkü İsa’nın asıldığı gerçek haç burada idi. Bu yüzden muhtemelen Kudüs’te yaptığı savunma diğer yerlere göre daha büyük idi ve çok ciddi bir savaş oldu. Kudüs Ölü denizin hemen yanındadır, aradaki mesafe kuş uçuşu 20 km’dir. Ölü deniz havzasının başladığı yere yani rakımın düşmeye başladığı yere ise sadece bir iki kilometredir. Yani Kudüs bu havzanın hemen dibindedir.

Bu da demek oluyor ki Kudüs’ü almak için gelen Pers ordusu ile Ölü deniz kıyılarında veya bu gölün çıkışı olan Ürdün nehri havzasında iki ordu çarpışmış olabilir. Araplar da Bizanslıları bu havzadaki Yermük ırmağı kıyılarında yendiği biliniyor. fakat tarihi kayıtlarda Bizanslıların Perslerle ölü denizde savaştığına rastlanmıyor, bunun sebebi o döneme ait detaylı bilgilerin tutulmamış olmasıdır. George Ostrogorsky gibi tarihçiler daha eski Bizans döneminde daha iyi kayıtlar tutulmasına rağmen Herakliyus zamanında iyi kayıtlar olmadığını ve elimizdeki bütün bilgilerin Theophanes (d. 202AH/ 818CE) ‘e ve Patriarch Nicephorus (d. 213AH/ 828CE) ‘e ait kayıtlardan geldiğini söylemektedir. Yani elimizdeki kayıtlar ortalama olarak bu savaşlardan 150-200 yıl sonra yazılmış kayıtlardır ve her şey çok net değildir.

Fakat Bizans’ın Arap ordularını Kudüs’te değil, Lut gölü civarında karşılayıp savaşı burada yaptıklarını biliyoruz. Örneğin Mute muharebesi Lut gölü civarında Arapları bekleyen Bizans ordularıyla yapılmış, savaşın direk Kudüs içinde başlaması beklenmemiştir. İşte bu durum Bizans’ın Pers ordusunu da yine Lut gölü civarında beklemesi gerektiğini gösteriyor. Pers savaşının da direk kutsal topraklarında başlamadan topraklarının sınırı olarak gördüğü Ürdün nehri ve Ölü deniz kenarında olması en mantıklısı görünüyor. Arapların ve Perslerin Kudüs’e geçiş yolları Ölü denizden geçmektedir. Aşağıda gösterilmiştir.

Aşağıda ise Müslüman Arapların Bizans ile girdiği ilk ciddi savaş olan Mute (Mu’tah) muharebesinin konumunu görebilirsiniz. Bizans orduları Arapları şehir içinde beklememiş, Lut gölü civarına inerek orada beklemiştir.

Bu gerçeklere binaen Kuran’ın Kudüs’te yapılan savaşı “Rumlar yerin en alçak noktasında yenildi” sözleriyle haber vermesi ve Dünya’nın en alçak noktası da hemen bu şehrin dibinde olması tesadüf ihtimalini ortadan kaldırıyor ve mücadelenin bu Ölü deniz kıyılarında ve Ürdün nehri havzasında (aynı alan) gerçekleştiğini gösteriyor.

Sasanilerin Bizanslıları mağlup ettiği 613 yılında olan savaşlar ölü deniz kıyıları ve havran düzlükleri gibi birkaç yerdeki karşılaşmada gerçekleştiğini bildiren bir makaleye şuradan [11] ulaşabilirsiniz.

KAYNAKLAR

  1. https://phys.org/news/2015-12-geography-antarctica-underside.html.
  2. https://source.wustl.edu/2015/12/the-geography-of-antarcticas-underside/.
  3. https://geology.com/below-sea-level/.
  4. Nof, R., et al., Rising of the lowest place on Earth due to Dead Sea water‐level drop: Evidence from SAR interferometry and GPS. Journal of Geophysical Research: Solid Earth, 2012. 117(B5).
  5. Yechieli, Y., et al., Will the Dead Sea die? Geology, 1998. 26(8): p. 755-758.
  6. Alpert, P., Shafir, H., & Issahary, D. (1997). Recent changes in the climate at the Dead Sea–a preliminary study. Climatic Change, 37(3), 513-537.
  7. Steinhorn, I., Assaf, G., Gat, J. R., Nishry, A., Nissenbaum, A., Stiller, M., … & Weiss, W. (1979). The Dead Sea: deepening of the mixolimnion signifies the overture to overturn of the water column. Science, 206(4414), 55-57.
  8. https://wanderwisdom.com/misc/Below-Sea-Level-Exploring-the-Worlds-Ten-Lowest-Points-of-Land.
  9. ed durrul mensur tefsiri, ilgili ayetin tefsiri.
  10. İrşad ebussuud tefsiri, İlgili ayetin tefsiri.
  11. https://cambridgealert.com/byzantine-sasanian-wars/

 

Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

Loading spinner

Kurtuluş Berzan

Yazar 1979 doğumludur. Palandöken dağının eteklerinde yaşamaktadır. 20 yıldır dini ve bilimsel kitaplar okumaktadır. 2018 yılının başından beri öğrendiklerini, çözümlemelerini ve yeni araştırmalarını bu sitede yayınlamaktadır. Doktora derecesine sahiptir. Yazılarımızdan alıntı yapma kuralları için tıklayınız.

Bir Yorum

  1. Sağol un verdiğiniz bilgiler için

     

    Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

    Loading spinner

Başa dön tuşu