Çelişki yokDinler Tarihi

288# Hz. Yunus balığın karnında mı kalacaktı yoksa alana mı atılacaktı? Bir çelişki iddiası

Soru: Hz. Yunus balığın karnından nasıl kurtuldu? Kalem 49 ayetinde Hz. Yunus’a Rabbinden nimet yetişmeseydi çorak bir araziye atılacağı söyleniyor ama Saffat 144 ayetinde ise çok tesbih edenlerden olmasaydı Hz. Yunus balığın karnından yeniden dirilinceye kadar çıkamayacaktı deniyor. Bu iki ayet çelişiyor mu?

Cevap

Özetle Hz. Yunus’u anlatırsak; Kavmi onu dinlemeyince o da sinirleniyor ve kavminden ayrılıyor. Oysa Allah ona ayrıl demeden ayrılması doğru değildi. Bir şehre gitmek üzere gemiye biniyor. Bu başına buyruk hareketinden dolayı denizin ortasında çıkan fırtınanın sebebinin Yunus olduğunu anlayan denizciler onu denize atıyor. Daha sonra bir balık onu yutuyor, fakat tesbihlerinden dolayı balığın karnında ölmesine müsaade edilmiyor ve çorak bir alana atılıyor. Daha sonra üzerinde yaktin bitkisi bitiyor ve şifa bulduktan sonra kavmine geri dönüyor. Kavmini yaklaşmakta olan bir azap içinde buluyor, kavmi ise Yunus’u gördüğüne memnun oluyor. Çünkü bu azap Yunus’un haber verdiği azap idi. Yunus’a iman edip şirk koştukları putları reddediyorlar ve azap ortadan kalkıyor.

hz. yunus balığın karnından nasıl kurtulacaktı?

Hz. Yunus’un balığın karnından geri çıkması

Şimdi soruya konu olan ayetlere bakalım;

Saffat suresi:

139 – Şüphesiz Yunus da gönderilen peygamberlerdendir.

140 – Hani o bir zaman dolu bir gemiye kaçmıştı.

141 – (Oradakilerle) kur’a çekmiş de kaydırılanlardan (yenilenlerden) olmuştu.

142 – Derken (denize atılmış ve) kendisini balık yutmuştu. (Kendi nefsini) kınıyordu.

143-144 – Eğer çok tesbih edenlerden olmasaydı, yeniden dirilecekleri güne kadar onun karnında kalırdı.

145 – Biz onu hasta bir halde çorak bir alana çıkardık.

Kalem suresi:

48 – Rabbinin hükmüne sabret, balık sahibi gibi olma. Hani o öfkeye boğulmuş da nida etmişti.

49 – Rabbinden bir nimet yetişmiş olmasaydı, elbette kınanmış bir halde çorak bir alana atılacaktı.

İki olay peşpeşe gelen durumları anlatır

Saffat 144’de, Hz. Yunus çok tesbih eden kişilerden yani Allah’ı çokça anan kişilerden olduğu için bu özelliği onun balığın karnında kalmasını engelledi, balık onu tutamadı ve bıraktı deniyor. Daha sonra Yunus’un bedeni çorak ve ıssız bir arazide karaya vurmuş veya bırakılmış.

Kalem 49 ayetinde ise Yunus’un bedeninin karaya vurma aşaması anlatılıyor ve diyor ki eğer Rabbinin bir rahmeti yetişmeseydi kınanmış olarak karaya vururdu. Burada kınanmaktan kurtuluşu anlatılıyor. Yani iki ayet birbirinin alternatifi değil, birbirinin peşi sıra olan olayları anlatıyor. Birinci ayette Yunus balığın karnından kurtuluyor ve suya atılıyor, ikinci ayette ise bize diyor ki Rabbinin rahmeti orada yetişmeseydi kınanmış olarak çorak bir alana atılacaktı. Yani iki olay peşpeşe gelen olaylar zincirini anlatır, birbirleriyle çelişmez.

hz. yunus balığın karnında

Allah’ın rahmeti yetişmese idi

Burada Rabbinin rahmetinden kasıt nedir bilmiyoruz. Kimler Yunus’u kınayarak bırakacaktı da Allah’ın rahmeti yetişti kınanmadan kurtuldu bilmiyoruz. Aklıma şöyle geliyor ki balığın karnından çıkarıldıktan sonra 281 nolu yazımda bahsettiğim gözcü melekler Allah’ın bu peygamberinin bedenini karaya çıkarmış olabilir, hatta muhtemelen balığın Yunus’u geri çıkarmasına da onlar sebep oldu. Onlar Yunus’u kınayarak ve zemmederek karaya bırakacakken Allah’tan onlara gelen haberle birlikte kınanmaksızın güzel bir şekilde şefkatle karaya konuluyor ve üzerinde Yaktin ağacının büyüyüvermesi için bir şeyler yapıyorlar.

Bildiğimiz gibi Kuran’da Rasullerin gözcü melekler tarafından sürekli takip edildiği yazmaktadır.

Cin 26-28: O, gaybı (geleceği ve tüm bilinmeyen şeyleri) bilendir. Hiç kimseye gaybını bildirmez. Ancak seçtiği resûller başka (Onlara bildirir). Fakat O, Resûlün önünde ve arkasında gözetleyici (melek)ler yürütür ki, resûller Rablerinin vahiylerini tebliğ ettiklerini bilsinler. Allah, onların her hâlini kuşatmış ve her şeyi inceden inceye sayıp dökmüştür.

hz. yunus balığın karnından nasıl kurtuldu

Kınayarak sahile atacaklar kimdi?

Rabbinin rahmeti yetişmeseydi kınanmış olarak atılacaktı ifadesinden kınayanın Allah olmadığı sonucuna varıyorum. Çünkü Allah burada kendi gönderdiği nimetle kendi kınamasını değiştirmesi olası görünmüyor. Yardım eden meleklerin kınayarak sahile bırakacak olması daha olası görünüyor. Üstelik denizin ortasına hasta ve şuursuz olarak atılan bir adamın meleklerin yardımı olmadan karaya çıkması da pek mümkün görünmüyor ve Allah da Resullerin gözcü melekler tarafından sürekli gözetim altında bulunduğunu haber vermesi bende ayrıntıları yerine oturtuyor. Bu durumu kuvvetli ihtimaller arasında gösteriyor.

Bu ayrıntıya neden girdim? Çünkü ayetin anlaşılmaz noktalarını açıklayacak bilmediğimiz ayrıntıların olabileceğini gösterebilmek için… Yoksa amacımız gereksiz ayrıntılara gereksiz senaryolar üretmek değildir.

Yunus’un balığın karnında dirilme gününe kadar kalması

Balığın karnında dirilme gününe kadar kalması ise Yunus’un balığın karnından bir daha asla çıkmayacak olmasını ifade etmenin daha nitelikli ve dikkatleri çekici bir tarzda ifade edilmesidir. Yani Yunus oradan artık kurtulamayacaktı ve ölecekti ta ki yeniden diriliş gününe kadar ayağa kalkamayacaktı… demektir. Yoksa balık kıyamete kadar yaşayacak veya Yunus’un bedeni balığın karnında hiç erimeden kalacak demek değildir. Burada Yunus’un balığın karnında ölmesi ve diriliş gününe kadar artık yok olması edebi bir ifadeyle aktarılmıştır.

Hz. Yunus balığın karnında

Balığın Yunus’u yutması

Yunus’u yutan ne tür bir balıktı bilemiyoruz ama tarihte yaşamış çok devasa balıklar olduğunu biliyoruz. Bugün yaşayan sperm balinaları da 35-57 ton ağırlığındadır. 19 metre uzunluğuna kadar boyları olabiliyor ve insan vücudundan daha geniş bir kafaya sahip olan dev mürekkep balıklarını canlı canlı yuttukları biliniyor.

Hz. Yunus’un balığın karnında ne kadar kaldığı belli değil ama gözcü melekler tarafından çok geçmeden müdahale edildiği ve dışarı çıkarılmış olması halinde vücut derisi yarı sindirilmiş hasta ve şuursuz bir vaziyette olabilir.

Kısaca

İki ayet arasında bir çelişki yok, peşpeşe gelen durumları aktarmaktadır. Yani Yunus a.s. çok tesbih edenlerden olduğu için balığın karnında ölmesine izin verilmedi ve dışarı atıldı. Hz. Yunus balığın karnından atıldıktan sonra ise elçilik görevini terk ettiği için kınanmış olarak, hakir olarak karaya bırakılacaktı fakat Allah’ın rahmeti yetişti, yani emir yetişti ve kınanmış olmadan, azarlanmadan, iyi muamele ile karaya çıkarıldı ve iyileşmesi için üzerine Yaktin ağacı da bitirildi.

Ayrıca Yaktin ağacı hakkındaki görüşümüzü okumak için 143 nolu yazımızı ziyaret edebilirsiniz.

 

Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

Loading spinner

Kurtuluş Berzan

Yazar 1979 doğumludur. Palandöken dağının eteklerinde yaşamaktadır. 20 yıldır dini ve bilimsel kitaplar okumaktadır. 2018 yılının başından beri öğrendiklerini, çözümlemelerini ve yeni araştırmalarını bu sitede yayınlamaktadır. Doktora derecesine sahiptir. Yazılarımızdan alıntı yapma kuralları için tıklayınız.
Başa dön tuşu