Peygamber

287# Yalancı peygamberler gerçek peygamberlerden nasıl ayırt edilir?

Gerçek ve yalancı peygamberler nasıl anlaşılır? Herkes peygamberlik iddia edebilir, peki peygamber olduğunu söyleyen kişinin doğru söylediğini ayıracak kıstaslar elimizde var mıdır? Eğer Allah peygamberini diğer insanlardan ayırt edici açık delillerle tanıtmıyorsa bu durumda gerçek bir peygamberle yalancı bir adam arasındaki ayrımı yapmak bizim gücümüzü aşan bir iştir ve dolayısı ile gerçek bir peygambere bile inanmayan insanların sorumlu olmaması gerekir. O halde gerçek peygamberi sahte peygamberden ayıracak kıstaslarımız var mı ki Allah gönderdiği Peygamberlerine uymamızı istiyor?

Bu soru çok önemli. Çünkü insanların neden Allah’ın elçilerine inanmak ve uymak zorunda olduklarının kilit noktasını oluşturuyor ve bu sorunun cevabını tam anlarsanız varlığınınızın amacına götürecek en temel kilit noktalardan birini anlamış olacaksınız.

yalancı peygamberler 1

İlgili Makaleler

Peygamberlerin gelecekten gaybi haberler getirmesi

Elbetteki birçok yalancı peygamberler ortaya çıkabilir. Fakat bir kişinin gerçek Peygamber olduğunu anlamak için de elimizde çok sağlam kıstaslar var. Allah peygamberlerinin doğruluklarını insanlara göstermek ve akıl sahiplerinin bunlara gönül rahatlığı ile uymalarını kolaylaştırmak için Peygamberlere gelecekle ilgili gaybi haberler verir ve tüm Peygamberler gelecekte olacak gaybi olaylardan çokça bahsetmişlerdir.

Cin 26-28: O, gaybı (geleceği ve tüm bilinmeyen şeyleri) bilendir. Hiç kimseye gaybını bildirmez. Ancak seçtiği resûller başka (Onlara bildirir). Fakat O, Resûlün önünde ve arkasında gözetleyici (melek)ler yürütür ki, resûller Rablerinin vahiylerini tebliğ ettiklerini bilsinler. Allah, onların her hâlini kuşatmış ve her şeyi inceden inceye sayıp dökmüştür.

Geleceği Cinler de bilemez

Evet, gelecek henüz gelmediği için maddi olan ve zamana tabi hiçbir varlık tarafından da bilinemez. Kuran-ı Kerim geleceği Cinlerin de bilemeyeceğini şöyle anlatır.

Sebe 14: “Böylece onun (Süleymanın) ölümüne karar verdiğimiz zaman, ölümünü, onlara, asasını yemekte olan bir ağaç kurdundan başkası haber vermedi. Artık o, yere yıkılıp-düşünce, açıkca ortaya çıktı ki, şayet cinler gaybı bilmiş olsalardı böylesine aşağılanıcı bir azab içinde kalıp-yaşamazlardı.”

Kuran diyor ki geleceği ve bilinemezleri Cinler de bilemez. Onlar da zamanla sınırlı yaratıklardır. Süleyman a.s. tahtının üstünde öldüğü halde (tefsirlerde böyle anlatılır) Cinler Onun öldüğünü anlamamışlar ve zoraki çalışmaya devam etmişler. Ne zaman ki Süleyman’ın üzerinde dayandığı asası tahta kurdundan dolayı kırılıp Süleyman yere düşmüşse o zaman Hz. Süleyman’ın öldüğü anlaşılmış ve Cinler de özgürce kaçıp gitmişlerdir.

yalancı peygamberler 2

Geleceği kâhinler de bilemez

Geleceği hiç kimse bilemez. Kâhin denilen kişiler de bilemezler. Hep yalancıdırlar. Bin tane kuru yalan atarlar ve beş tanesi gerçekleşirse meşhur olurlar. Nostradamus da böyledir. Nostradamus açık olmayan ve her anlama çekilebilecek birçok kehanetler yapmıştır ve Nostradamus’un kehanetleri üzerinde çalışanlar kehanetlerinden binde dördünün farklı farklı yorumlanarak ancak doğru kabul edilebileceğini yazarlar. Bu konu uzun bir konu ayrı bir makale istediğinden burada uzatmayacağım.

İşte Allah geleceği kimseye bildirmezken Peygamberlerine bildiriyor ve Peygamberleri de bunları birer kehanet olarak söylüyorlar. Eğer geleceğe dair vahiy ile söylenmiş sözlerinden biri bile yanlış çıkarsa artık o kişiye güvenilmez ve yalancı peygamberlerden olduğu anlaşılır. İşte Allah Peygamberlerini bu ayırt edici özellikler ile donatmıştır.

Kuran’da gaybi (gelecekle ilgili) haberler

Örneğin Hz. Muhammed getirdiği Kuran-ı Kerim’de geleceğe dair onlarca gaybi haberler de getirmiştir ve bunların hepsi doğru çıkmıştır. Örneğin:

Rumların zaferi

Rumların yenildiğini fakat güçsüz durumlarına rağmen 9 yıl içinde galip geleceklerini haber veren ayet tartışmasız çok açık bir gaybi haberdir ve bunun nasıl bir mucize olduğunu daha önce 229# ve 247# nolu yazılarda açıklamıştık.

Allah seni insanlardan koruyacaktır

Maide 67 ayetinde Allah seni insanlardan koruyacak mesajı gelmesi yine çok çok iddialı bir gaybi mesajdır ve dediği gibi oluyor. O andan itibaren kimse ölene kadar Peygambere zarar veremiyor. Çok iddialıdır dedik çünkü olsa ki Peygamber bir suikast sonucu yaralansa bu haber boşa düşmüş olurdu ve etrafındaki herkes dağılırdı. Ama Hz. Muhammed’in veya Kuran’ın gelecekle ilgili verdiği haberin doğru çıkmadığı hiçbir durum olmamıştır. Bu durum bir insan için sıradan veya yalancı peygamberler için mümkün değil.

Maide 67 : “Ey peygamber! Rabbinden sana indirileni tebliğ et! Bunu yapmazsan, elçiliğini yerine getirmemiş olursun. Allah seni insanlardan koruyacaktır.

Düşman arkasını dönüp sizden kaçacak

Bedir savaşından önce inip yakında düşmanların arkalarına bakmadan kaçacağı yenilgi günlerini haber veren Kamer 46 ayeti kısa bir süre sonra gerçekleşmiştir. (Taberî, XXVII, 108)

Kamer 46: “Yoksa onlar ‘Biz birbirimize kuvvet veren yenilmez bir topluluğuz.’ mu diyorlar? Onların topluluğu yakında hezimete uğrayacak, arkalarını dönüp kaçacaklar. Fakat onlara asıl vaad olunan azap, kıyametin azabıdır. Kıyamet günü, daha dehşetli ve daha acıdır.”

Yeniden geri döneceksin

Yine aşağıdaki ayet ise peygamberimizin çıkarıldığı yurdu olan Mekke’ye geri döneceğini haber vermektedir.

Kasas 85: “Şüphesiz sana Kur’an’ı farz kılan seni dönülecek yere (Mekke’ye) yeniden döndürecektir.”

yalancı peygamberler 3

Müslümanlar korkmadan hac yapacaklar

Fetih 27 ayetinde ise Müslümanların korkusuz bir şekilde Kâbe’yi Hac edebileceklerini söylüyor fakat bunu söylediğinde böyle bir şeyin olanağı görünmeyecek kadar Mekkeli müşrikler üstün durumdadır. Müşrikler tüm Müslümanları yok etmek için var güçleriyle saldırmaktadırlar. Fakat zamanı geldiğinde Müslümanlar müşriklerle yaptıkları Hudeybiye anlaşması gereğince korkusuz bir şekilde Kâbe’ye Hac yapıp geriye güvenlik içinde dönmüşlerdir.

Fetih 27: Şanına kasem olsun ki Allah hakikaten Resulüne o rü’yayı hakkıyle sadık gösterdi (doğruluğunu tasdik etti), şanına kasem olsun ki inşâallah (Allah’ın dilemesi sayesinde) Mescidi harama emniyetler içinde, başlarınızı kazıtarak, kırkarak, korkunuz olmayarak sureti kat’iyyede (kesin olarak) gireceksiniz, fakat sizin bilmediğiniz şeyleri bildi de ondan önce yakın bir fetih yaptı

İnsanlar bölük bölük İslam’a girecekler

Nasr suresinde ise zamanı geldiğinde insanların bölük bölük İslam’a gireceği haber verilmektedir ki, peygamberimiz vefat etmeden önce Müslümanların sayısının yüzbinlere ulaştığını görmüştür.

Nasr 1-3: “Allah’ın yardımı ve fetih gelip de, insanları fevc fevc Allah’ın dinine girerlerken gördüğünde, Rabbine hamd ile tesbih et ve O’ndan mağfiret dile. Şüphesiz O, tevbeleri kabul edendir.”

Bu gaybi haberler sadece Kuran’da bildirilenlerdir, bir de peygamberimiz sözlü olarak da çokça gaybi haberler verdiği kitaplarda bildirilmiştir ki sahabeler bunların hepsinin gerçekleştiğini nakletmişlerdir.

Hendek savaşında Müslümanlara müjdeler

Örneğin; Hendek savaşı için Müslümanlar korku ve kaygı içinde hendek kazarlarken Allah Müslümanların morallerini takviye etmek için peygamberine gelecekte olacak birkaç hadiseyi haber vermiştir, Peygamber de bunları sözlü olarak aktarmıştır: Şam’ın, Pers devletinin ve Yemenin Müslümanlar tarafından fethedileceğini, Süraka’nın (r.a.) Pers kralının bileziklerini takacağını haber vermiştir.

Gaybi haberlerden diğer örnekler

Yine Hz. Hasan’ın Müslümanların savaşacak iki ordusunu barıştıracağını haber vermesi, Hz. Hüseyin’in bir gün katledileceğini haber vermesi, Hz. Osman’ın Kuran okurken şehid edileceğini haber vermesi gibi, peygamberden sonra 30 yıl halifelik daha sonra ise saltanat döneminin başlayacağını haber vermesi gibi yüzlerce kehanette bulunmuştur ki, bu kehanetlerin hepsi doğru çıkmıştır. Bu konu da ayrı bir makale olacak kadar uzun bir konu.

Hz. Muhammed'in gelecekten haber vermesi

Kehanetlerinden dolayı kâhin yakıştırması

Hatta Hz. Muhammed çokça kehanette bulunduğu için ve kehanetleri hep gerçekleştiği için Kuran’da Hz. Muhammed’e kâhin dediklerini yazar. Fakat Allah kâhin olsun cin olsun kimsenin geleceği bilemeyeceğini, sadece Resullere bazı durumların bildirileceği yazar ki bu çok müthiş bir doğrulama yöntemidir ve yalancı peygamberleri gerçeklerinden ayıran kesin bir filtredir.

  • Tur Suresi, 29: Şu halde sen, öğüt verip-hatırlat; çünkü sen, Rabbinin nimetiyle ne kâhinsin, ne mecnun.
  • Hakka Suresi 42: Bir kâhinin de sözü değildir. Ne az öğüt alıp-düşünüyorsunuz?

Hz. Muhammed’in gaybi haberleri hep doğru çıkmıştır

Kısaca Hz. Muhammed’in Allah’ın elçisi olduğu, taklit edilemez sözlerinden ve gelecekle ilgili haber verdiklerinin hep doğru gerçekleşmesinden belli oluyordu. Bu durum ilk Müslümanların iman etmeleri için apaçık deliller içeriyordu. Her söylediğinin gerçekleşmesi elbetteki ilk müşriklerin de dikkatini çekiyordu, fakat onların sorunları tıpkı bugünkü ateistlerin sorunları gibi Hz. Muhammed’i tanıyamamak değildi. Onlar da tıpkı bugünkü İslam düşmanları gibi içlerinde bulundukları şeytani ve adaletsiz düzenin kaybolmasından korkuyor, her ayete bir bahane bularak inkâr etmeyi tercih ediyorlardı.

Diğer peygamberlerin gelecekten haber vermesine örnekler

Hz. Muhammed’i diğer yalancı peygamberlerden ayırt etmemizi sağlayan bu özellik tüm gerçek peygamberlerde de vardır. Bu konuda Eski Ahit’te şu ayet geçer:

Yasanın Tekrarı 18:19-22: “Adıma konuşan peygamberin ilettiği sözleri dinlemeyeni ben cezalandıracağım. Ancak, kendisine buyurmadığım bir sözü benim adıma söylemeye kalkışan ya da başka ilahlar adına konuşan peygamber öldürülecektir. Bir sözün RAB’den olup olmadığını nasıl bilebiliriz?’ diye düşünebilirsiniz. Eğer bir peygamber RAB’bin adına konuşur ama konuştuğu söz yerine gelmez ya da gerçekleşmezse, o söz RAB’den değildir. (Sahte) Peygamber saygısızca konuşmuştur. Ondan korkmayın.”

Evet, Allah eski ahitte peygamberlik iddia edenlerin nasıl ayrılacağını böyle öğretmiştir. Mantıken de herkesin bilebileceği bir yöntemdir. Peygamberin gelecekten verdiği haberler doğru çıkmazsa ona itaat etmeyin, onun tehditlerinden korkmayın, korkup da ona bel bağlamayın.

Geleceği bilen Allah’tır

Yeşaya 44:6-8: “Her Şeye Egemen RAB diyor ki, “İlk ve son benim, benden başka Tanrı yoktur. Benim gibi olan var mı? Haber versin. (Bunu iddia edenler varsa) Ezeli halkımı var ettiğimden beri olup bitenleri, bundan sonra olacakları söyleyip sıralasın, evet, gelecek olayları bildirsin!”

Yeşaya 46:9-10: “Çok önceden beri olup bitenleri anımsayın. Çünkü Tanrı benim, başkası yok. Tanrı benim, benzerim yok. Sonu tâ başlangıçtan, henüz olmamış olayları çok önceden bildiren, ‘Tasarım gerçekleşecek, istediğim her şeyi yapacağım diyen benim.”

Kral Koreş’in gelmesi ve zaferi

MÖ 6. yüzyılda oluşturulan Koreş (Kiros) Silindiri ilk insan hakları bildirgesi olarak kabul ediliyor.

Eski ahitte gelecekle ilgili verdiği haberlere örnek olarak Kral Koreş’in (Kiros) Yahudileri sürgünden kurtaracağını haber vermesini örnek gösterebiliriz. Bilindiği gibi Nebukadnezar İsrail’i ele geçirip Kudüs mescidini de yıktıktan sonra Yahudileri sürgüne Babil’e götürmüştü. Babil etrafı surlarla çevrilen ve o günün teknolojisi ile yıkılamaz surlara sahip korunaklı bir şehirdi.

Ortasından Fırat nehri geçmekteydi. Pers kralı Koreş şehri kuşattığında Babil kralı Belşassar çok rahattı, çünkü hem yiyecek depoları çok fazlaydı hem de surlar geçilemezdi. Fakat kral Koreş müthiş bir hamle yaptı ve Fırat nehrinin yatağını değiştirdi, böylece suyu kesilen nehir yatağından Koreş’in askerleri yürüyerek şehre girdiler ve şehri kolayca teslim aldılar.

Yeşaya peygamberin haber vermesi

Bu olay ise 150 yıl önce yaşamış Yeşaya peygamber tarafından haber verilmişti ve eski ahite girmişti. Koreş’in adını ve Fıratı kesmesini haber veriyordu.

Yeşaya 44:28 – “Koreş için, ‘O çobanımdır, her istediğimi yerine getirecek, Yeruşalim için, ‘yeniden
kurulacak, Tapınak için, ‘Temeli atılacak diyen RAB benim.”
Yeşaya 45:1 – “RAB meshettiği kişiye, sağ elinden tuttuğu Koreş’e sesleniyor. Uluslara onun önünde
baş eğdirecek, kralları silahsızlandıracak, bir daha kapanmayacak kapılar açacak.”
Yeşaya 45:13 – “Koreş’i doğrulukla harekete geçirecek, yollarını düzleyeceğim. Kentimi o onaracak,
sürgünlerimi ücret ya da ödül almadan o özgür kılacak.” Böyle diyor Her Şeye Egemen RAB.”

Yeremya 51:36-39 – “Bunun için RAB diyor ki, “İşte davanızı ben savunacağım, öcünüzü ben alaca-
ğım; onun ırmağını kurutacak, kaynağını keseceğim. Babil taş yığınına, çakal yuvasına dönecek, dehşet ve alay konusu olacak. Kimse yaşamayacak orada. Halkı genç aslanlar gibi kükreyecek, Aslan yavruları gibi homurdanacak. Ama kızıştıklarında onlara şölen verip hepsini sarhoş edeceğim; keyiflensinler, uyanmayacakları sonsuz bir uykuya dalsınlar diye” diyor RAB.”

Peygamberler bunları haber verdiğinde Yahudi sürgününe daha 100 yıl vardı ve Yahudilerin ne Koreş’ten ne de sürgün edileceklerinden haberleri yoktu.

Mesih’in eski ahitte geleceğinin anlatılması

Yine Yahudiler Hz. İsa’nın bekledikleri Mesih olmadığını iddia etseler ve onu ortadan kaldırmaya çalışsalar da Hz. İsa’nın özellikleri kendi kitaplarında çok iyi haber verilmişti. Bakalım beklenen Hz. Mesih Tevrat’ta nasıl tarif edilmişti:

  • Mesih Yahuda oymağından gelecek – Yaratılış 49:10
  • Davut’un soyundan gelecek – 2.Samuel 7:12
  • Bakireden doğacak – Yeşaya 7:14
  • Beytlehem kasabasında dünyaya gelecek – Mika 5:2
  • Celile’de hizmet edecek – Yeşaya 9:1
  • Mucizeler yapacak – Yeşaya 61:1
  • Yeruşalim’e eşeği üstünde binerek girecek– Zekeriya 9:9

Bu özellikler Hz. İsa’nın özellikleri idi ve Yahudiler Ona karşı çıkmasın itaat etsinler diye Yahudilere özellikleri bildirilmiş ve işleri kolaylaştırılmıştı fakat o dönem Yahudileri hep bekledikleri Mesih’i bir çırpıda öldürmek istemişlerdi.

Hz. Muhammed’i de bekliyorlardı

Kuran’da Yahudilerin Hz. Muhammed’i de kendi öz çocuklarını tanıdıkları gibi ayrıntılarıyla tanıdıkları yazar, fakat çoğusu işlerine gelmediği için Hz. Muhammed’i de reddetmişlerdir. Oysa 151 nolu yazımızda belirttiğimiz gibi Allah hiçbir zaman eski kitapların terk edilmesini istememişti. Onlardan da Tevrat’ı terk etmelerini değil Hz. Muhammed’e de iman ve yardım etmelerini istemişti.

Bakara 146: “Daha önce kendilerine vahiy verdiklerimiz, onu kendi çocuklarını tanıdıkları gibi tanırlar: Ancak bilin ki, onların bazısı hakikati bile bile örtbas eder.”

Kısaca

Allah kullarının kandırılmamaları için ve yalancı peygamberler elinde oyuncak olmamaları için gerçek peygamberlerinin eline gaybden doğru haberler vermek gibi bir özellik vermiş ki bu çok güçlü bir filtredir ve yalancı peygamberleri doğrularından %100 ayırma özelliğine sahiptir.

Hz. Muhammed’in tıpkı diğer peygamberler gibi haber verdiği hadiseler (hem Kuran’da hem sözlü) hep gerçekleşmiştir. Bu açıdan ilk Müslümanların Hz. Muhammed’in peygamberliğinde emin olmak için çok sağlam gerekçeleri vardı ve boş yere her şeyini feda edip Hz. Muhammed’in getirdiği adalet ve iyilik dinini Dünyanın her yerine duyurmak için canlarından mallarından vazgeçmemişlerdi. Allah kimseden açık deliller göndermediği bir peygambere uymasını istememiştir.

 

Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

Loading spinner

Kurtuluş Berzan

Yazar 1979 doğumludur. Palandöken dağının eteklerinde yaşamaktadır. 20 yıldır dini ve bilimsel kitaplar okumaktadır. 2018 yılının başından beri öğrendiklerini, çözümlemelerini ve yeni araştırmalarını bu sitede yayınlamaktadır. Doktora derecesine sahiptir. Yazılarımızdan alıntı yapma kuralları için tıklayınız.
Başa dön tuşu