KadınSosyal Hayata İlişkin

284# Şeriat nedir? Şeriatla yönetilen ülkeler şeriatla mı yönetiliyor?

Şeriat nedir? Şeriatla yönetilen ülkeler gerçekten şeriatla mı yönetiliyor? Şeriatla ilgili ayet var mıdır? İslam’da ceza hukuku nasıldır? Şeriat ceza hukuku mudur? İslam’da recm var mıdır? İslam’da dinden dönenin öldürülmesi var mıdır?… Bu yazıda şeriatla ilgili akıllara takılan sorular cevaplanacaktır.

Şeriat nedir?

Şeriat kelime anlamı olarak yol demektir. Kuran’da yol anlamına gelen şer’ kelimesinden türetilen ve “dinde izlenecek yol” anlamına gelen şeriat kelimesi ve türevleri birkaç ayette kullanılmıştır. Aşağıdaki ayetlerdeki şeriat diye çevrilen kelimelerin Arapçası yanlarında belirtilmiştir.

Maide 48: “Sana da (Ey Muhammed,) önündeki kitap(lar)ı doğrulayıcı ve ona ‘bir şahid-gözetleyici’ olarak Kitab’ı (Kur’an’ı) indirdik. Öyleyse aralarında Allah’ın indirdiğiyle hükmet ve sana gelen haktan sapıp onların heva (istek ve tutku)larına uyma. Sizden her biriniz için bir şeriat (şir’aten) ve bir yol-yöntem kıldık. Eğer Allah dileseydi, sizi bir tek ümmet kılardı; ancak (bu,) verdikleriyle sizi denemesi içindir. Artık hayırlarda yarışınız. Tümünüzün dönüşü Allah’adır. Hakkında anlaşmazlığa düştüğünüz şeyleri size haber verecektir.”

Şura 13: “O: “Dini dosdoğru ayakta tutun ve onda ayrılığa düşmeyin” diye dinden Nuh’a vasiyet ettiğini ve sana vahyettiğimizi, İbrahim’e, Musa’ya ve İsa’ya vasiyet ettiğimizi sizin için de teşri’ etti (şeraa) (bir şeriat kıldı). Senin kendilerini çağırdığın şey, müşriklere ağır geldi. Allah, dilediğini buna seçer ve içten kendisine yöneleni hidayete erdirir.”

Casiye 18: “Sonra seni de bu emirden bir şeriat (şeriat) üzerine kıldık; öyleyse sen ona uy ve bilmeyenlerin heva (istek ve tutku)larına uyma.”

Şeriat asmak kesmek değildir

Ayetlerde peygambere uyulacak bir yol anlamında bir şeriat verildiği belirtiliyor. Fakat bizler şeriat kelimesini uyulacak yol anlamından çıkarıp, kavram kayması oluşturduğumuz için şeriate çok farklı anlamlar yüklemişiz ve içini bir sürü toplumsal anlayış, cezalar ve sonradan üretilmiş yasaklarla doldurup dışarıdan bakanlara çok kışkırtıcı bir kavram şekline dönüştürmüşüz.

Oysa Allah, kelamında çok az bir suç için ceza belirlemiştir, İran ve Suudi Arabistan gibi Şeriatla idare edildiklerini iddia edip Kuran’da olmayan cezalar uygulayan devletlerin bu yönetim tarzları şeriat değildir, geleneksel bir sıkı katıcılıktır. Kuran’ın hüküm verdiği ceza ayetleri sadece fuhuş, hırsızlık ve kasten cinayet içindir.

Fuhuşta yüz sopa

Nur 2: Zina eden kadınla zina eden erkekten her birine yüz sopa vurun. Eğer Allah’a ve son güne inanıyorsanız, Allah’ın verdiği cezayı yerine getirirken onlara karşı yumuşamayın. İnananlardan bir takımı da onlara yapılan azabı gözleriyle görsün

Hırsızlıkta el kesme

Maide 38: Erkek hırsız ile kadın hırsızın ellerini kesin ki kazandıklarına karşılık bir ceza, Allah tarafından bir caydırma olsun. Üstün olan ve doğru kararlar veren Allah’tır.

Kasten cinayette kısas

Bakara 178: Ey iman edenler! Öldürme vakaları için size kısas hükmü farz kılındı. Hür olana karşılık hür, köleye karşılık köle, kadına karşılık kadın (olmak üzere kısası yapın). Fakat kime de kardeşi tarafından (kısastan vazgeçilerek) bir şey bağışlanırsa artık (maktul yakınları diyeti) örfe uygun istesin. (Katil de) iyilikle ödesin. Bu, Rabbiniz tarafından (sizin için) bir hafifletme ve rahmettir. Kim de bundan sonra haddi aşacak olursa, onun için can yakıcı bir azap vardır.

Bunlar dışında bazı durumlarda ise kefaret istenmektedir.

Toplumdan birini yanlışlıkla öldürmek

Nisa 92: Bir müminin bir mümini öldürmeye hakkı yoktur; yanlışlıkla olursa başka. Kim bir mümini yanlışlıkla öldürürse, bir mümin esiri özgürleştirmesi ve öldürülenin ailesine ödenecek diyet vermesi gerekir; (öldürülenin velileri) bağışlarlarsa başka. Eğer öldürülen mümin, size düşman olan topluluktan ise mümin bir esiri özgürleştirmek gerekir. Eğer aranızda anlaşma olan bir topluluktan ise[*] ailesine ödenecek diyet ve bir mümin esiri özgürleştirmesi gerekir. Kim bulamazsa art arda iki ay oruç tutar. Bu Allah tarafından dönüşünün (tevbesinin) kabulü içindir. Allah bilir, doğru kararlar verir.

Yalan yemin etmek

Maide 89: Allah, düşünmeden ettiğiniz yeminlerden sizi sorumlu tutmaz. Ama yeminlerinizle bağladığınız şeylerden dolayı sorumlu tutar. Onun keffâreti, ailenize yedirdiğinizin ortalamasından on çaresizi[*] doyurmak veya giydirmek ya da bir esiri hürriyetine kavuşturmaktır. Bunları bulamayan üç gün oruç tutar. Bu, yemin bozmanın kefaretidir. Yeminlerinizi yerine getirin. Allah, âyetlerini size böyle açıklar ki görevinizi yerine getiresiniz.

Hac sırasında ihramlıyken av yapmak

Maide 95: Ey inanıp güvenenler (müminler)! İhramlıyken avı öldürmeyin. Hanginiz onu, bilerek öldürürse öldürdüğüne denk bir hayvanı ceza kurbanı olarak Kâbe’ye ulaştırması gerekir. Bu konudaki kararı sizden güvenilir iki kişi verir. Ceza, yoksulları doyuracak keffaret, yahut suçu dengeleyecek oruç[*] şeklinde de olabilir. Bu, işlediği suçun cezasını çekmesi içindir. Allah, öncekilerini bağışlamıştır. Bundan sonra o suçu kim tekrar işlerse Allah ona hak ettiği cezayı verir. Üstün olan, hak edildiği kadar ceza veren Allah’tır.

Müslüman toplum içinde uygulanacak ceza ve kefaret hükümleri bunlardır. Bunların dışında ise müslümanlara savaş açmış düşmanlara karşı ceza belirlenmiştir.

Ülkenizle savaşanlara karşı ceza

Müslümanlara savaş açmış olan, onları öldürmeye çalışan insanlara da ya öldürün ya da hem daha hafif bir ceza olarak ellerini ayaklarını çaprazlama kesme cezasına maruz bırakın, ya da karar size bağlı olarak isterseniz sadece sürün diye emir vardır. Bu ceza Müslümanlara savaş açıp öldürmeye çalışanlar içindir.

Maide 33: “Allah’a ve Resûlü’ne karşı savaş açanların ve yeryüzünde bozgunculuğa çalışanların cezası, ancak öldürülmeleri, asılmaları ya da elleriyle ayaklarının çaprazca kesilmesi veya (bulundukları) yerden sürülmeleridir. Bu, dünyadaki aşağılanmalarıdır, ahirette onlar için büyük bir azab vardır.”

İslam’da kanunlar demokrasi ile belirlenir

Evet Kuran’da tüm ceza hukuku bu kadardır. Müslüman toplumda hırsızlığa, zinaya ve adam öldürmeye cezayı Allah belirlemiştir. Peki, toplumda işlenecek suçlar sadece bunlar değildir ki, diğer suçların cezasını kim belirleyecektir? Kuran kendi bildirdiği bu hükümler hariç diğer kararları toplumun kendisinin Şura ile yani toplantı yaparak (günümüzdeki adıyla katılımcı demokrasi) belirlemesini istemektedir. Tüm Hulefayı Raşidin de Kuran’da olan bir hüküm varsa uygulamış yoksa şura ile bir hüküm ortaya koyarak ceza hukukunu tatbik etmişlerdir. Tıpkı günümüzde hukuk devletlerinin yaptığı gibi.

Şura 38: “Rablerinin çağrısına cevap verirler, namazı kılarlar. İşleri/yönetimleri, aralarında bir şura’dır. Kendilerine verdiğimiz rızıklardan infak ederler.”

İran ve Suudi Arabistan’ın çoğu uygulaması şeriat değildir

İşte Allah’ın ceza hukuku şeriatı yukarıda açıklanan kadardır. Fakat İran ve Suudi Arabistan yöneticileri kendi bozuk din anlayışlarını ve katı mezheplerinin hükümlerini şeriat, Allah’ın kanunu olarak masum insanlar üzerinde zorba bir anlayışla uygulayınca insanlar haklı olarak İslam’ın huzur veren gerçek ikliminden korkutularak uzaklaştırıldı.

Başörtüsü takma zorunluluğu

Aslında İslam çok az bir fiile ceza belirlemişti. Mesela başörtüsü takmamanın Allah tarafından konulmuş bir cezası yoktur. Allah başörtüsü takmayanı veya dekolte giyineni bile cezalandırın demez. Fakat İran ve Arabistan’da vitrindeki mankenler bile başörtülü olmazsa cezası vardır. Bu uygulamalar kültürel ve yereldir, bunlar İslami veya şeriat hükmü değildir.

İçki yasağı

Yine İran’da içki içmenin ağır cezaları vardır, fakat Allah içki içmeyin diye uyarsa da bir ceza vermemiştir. Öyleyse içki içmeye ceza uygulamak da İslami değildir, şeriatle alakası yoktur. Kültürel, mezhepsel ve yorumsal cezalardır. İçki içmek ülkenize zarar veriyorsa ülke meclisinizde bu konuda kanunlar çıkarabilirsiniz ama verdiğiniz cezaları İslam adına uyguluyorum diyemezsiniz. İslam’ı buna karıştırmayın.

Dekolte giyim

Aynı şekilde Allah kadınlara göğüslerinizi kapatın derken dekolte giymemelerini istemiştir, fakat böyle giyinene yüz sopa vurun, hapse atın gibi bir ceza vermemiştir. Bunların cezası varsa ahirettedir. Eğer toplum bundan rahatsız oluyorsa bu durumu ceza ile değil de toplum yapısına verdiği zararları iyice açıklayarak, ikna ederek vs. gibi yöntemlerle çözecek tedbirleri almalıdır. Yoksa Allah ceza koymayı en iyi bilirdi.

Eğer herhangi bir fiile, suça ekstra bir ceza verilecekse bunu İslam’a mal edilmemelidir. Demokratik Cumhuriyetin verdiği yetki ile meclis Kuran’ın emrettiği şekilde Şura ile şu kararı almıştır denmeli fakat kararın Kuran’ın bir emri olmadığı insanların kanunları olduğu bilinmelidir.

Dinden çıkan öldürülür diye ayet yok

Bu tür ülkelerde mezhepsel ve yorumsal olarak dinden çıkan öldürülür şeklinde konulan hükümler de yanlıştır. Kuran’da yeri ve karşılığı yoktur. Kuran’da dinde özgürlük olduğu söylenir. Öldürülmesi istenen kesim ise ülkenize savaş açan, insan öldüren ve düzeninizi bozmaya çalışanlardır (Bkz. 219 nolu yazı)

Aynı şekilde birisi sizle dininizden dolayı alay eder, sizi tahrik etmeye kalkışırsa Kuran böyle cahillerle muhatap olmayın, Selam deyin geçin der. Fakat toplumsal bilinçaltına öyle bir şeriat anlayışı sokulmuş ki insanlar böyle bir adamı öldürünce Cennet’e gideceğini düşünüyorlar artık. Bunlar şeriat nedir sorusunu sormamış ve katı muhafazakârların İslam diye anlattıkları bilgileri Din sanan insanlardır. Oysa Kuran’da sizi öldürmek için sizinle savaşmayanları düşünceleri yüzünden hatta sataştığı için dahi öldürmek yoktur.

Furkan 63: “Rahmân’ın o kulları ki, onlar yeryüzünde vakar ve tevazu ile yürürler, cahiller kendilerine (hoşlanmadıkları bir) lâf attıkları zaman, “Selâm” derler (sözün doğrusunu söylerler ve onlarla çatışmazlar)”

Mümtehine 8: “Allah, sizinle din konusunda savaşmayan, sizi yurtlarınızdan sürüp-çıkarmayanlara iyilik yapmanızdan ve onlara adaletli davranmanızdan sizi sakındırmaz. Çünkü Allah adalet yapanları sever.”

Mümtehine 9: “Allah, ancak din konusunda sizinle savaşanları, sizi yurtlarınızdan sürüp-çıkaranları ve sürülüp-çıkarılmanız için arka çıkanları dost (veli) edinmenizden sakındırır. Kim onları dost edinirse, artık onlar zalimlerin ta kendileridir.”

İslam’da recm yoktur

Yeri gelmişken Kuran’da recm cezası diye bir şey yoktur. Kuran’da zinanın cezası açıkça belirtilmiştir. Hadis kitaplarında Peygamberimizin iki defa zina eden Müslümana recm uyguladığı yazar, bu olay gerçekse muhtemelen Nur-2 ayeti gelmeden önce olmuş olmalıdır. Çünkü zina cezası açıkça belli olduktan sonra Peygamber Yahudilerin cezasını tatbik etmez.

İnsanlar binlerce değişik cezayı gerektiren fiiller işleyebilirler. Kuran bu suçlara verilecek cezaları tek tek belirlememesi, bunları insanların kendi örflerine göre halletmesini istediğini gösterir. Peygamberimiz de muhtemelen zina cezasının Allah tarafından belirlenmediği zamanlarda recm cezasını uygun gördü, fakat zina cezası ayetlerle 100 sopa olarak belirlenince artık recm yapmamıştır.

İslam’da recmin olmadığına diğer bir delil ise Nisa 25. ayette köleler zina suçu işlediğinde özgür insanların yarısı kadar ceza uygulanır diye hüküm verilmiştir. Oysaki öldürme cezasının yarısı diye bir şey olmaz, fakat Nur-2’deki 100 sopa cezasının yarısı olur.

Nisa 25: “ İçinizden özgür mü’min kadınları nikâhlamaya güç yetiremeyenler, o zaman sağ ellerinizin malik olduğu inanmış cariyelerinizden (alsın.) Allah imanınızı en iyi bilendir. Siz birbirinizdensiniz. Öyleyse onları, fuhuşta bulunmayan, iffetli ve gizlice dostlar edinmemişler olarak velilerinin izniyle nikahlayın. Onlara ücretlerini (mehirlerini) maruf (güzel ve örfe uygun) bir şekilde verin. Evlendikten sonra, fuhuş yapacak olurlarsa, özgür kadınlar üzerindeki cezanın yarısı(nı uygulayın.)

Sonuç olarak

Şeriat nedir sorusunun cevabını maddeler halinde özetleyelim ve şeriatla yönetilen ülkeler gerçekten şeriatla mı yönetiliyor sorusunu da sonuca bağlamış olalım.

  1. Şeriat yol demektir.
  2. İslam’da çok az sayıda fiil için ceza vardır.
  3. Kuran’da olan hükümlere ek olarak tarih içinde konulmuş ve uygulanmış tüm hükümler İslam’a ait değildir, örfidir, mezhepseldir, yorumsaldır, insanların değişken fetvaları üzerine kuruludur.
  4. İslam şeriatinde hırsızlık, adam öldürmek, zina hariç özgürlükleri kısıtlayan bir hüküm yoktur.
  5. Şeriat devleti olduğunu iddia eden ülkelerin en kısa zamanda kadınlara ve fikirlere yönelik kısıtlamalar başta olmak üzere toplumu huzursuz eden tüm kısıtlamaları kaldırmaları ve özgürlüğün önünü açmaları gerekmektedir.
  6. Kuran kadınların hayatını zorlaştıracak hiçbir hüküm getirmemişken, kadınların hayatını zorlaştırıyorsak, oturup kafalarda oluşturulan sahte şeriat anlayışının sorgulanması gerekir (Bkz. Kuran’da kadın).
  7. Şeriat kelimesi Kuran’da 3 kez geçmektedir, çokça vurgulanan bir kelime değildir, bunun yerine iman kelimesi 400 küsür ayette geçiyor, hakeza din ve islam kelimeleri de onlarca ayette geçer. Dinimizin önceliği imandır.

Hırsızlıkta el kesmenin ise toplumda kötü bir şey olmadığını ve güvenlik ve huzur sağlayacağını açıklayan 253 nolu “Kuran’da hırsızın elinin kesilmesi cezası neden var?” başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz.

Ayrıca İslam’da recmin olmadığını ispatlayan 337 nolu “İslam’da, hadislerde ve Kuran’da recmin yeri” başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz.

 

Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

Loading spinner

Kurtuluş Berzan

Yazar 1979 doğumludur. Palandöken dağının eteklerinde yaşamaktadır. 20 yıldır dini ve bilimsel kitaplar okumaktadır. 2018 yılının başından beri öğrendiklerini, çözümlemelerini ve yeni araştırmalarını bu sitede yayınlamaktadır. Doktora derecesine sahiptir. Yazılarımızdan alıntı yapma kuralları için tıklayınız.
Başa dön tuşu