Sosyal Hayata İlişkin

253# Kuran’da hırsızın elinin kesilmesi cezası neden var?

Soru: Kuran’da hırsızın elinin kesilmesi cezasının nedeni ve hikmeti nedir? Kuran’da hırsızın elinin kesilmesi cezasının getirisi ve götürüsü nedir?

Cevap:

Maide 38: “Hırsızlık yapan erkeğin ve kadının, her ikisinin de ellerini, Allah’tan caydırıcı bir ceza olarak kesin. Allah, Mutlak Üstün Olan’dır, En İyi Hüküm Veren’dir.”

İlgili Makaleler

Kuran’da hırsızın elinin kesilmesi cezası mal ve can güvenliğine yöneliktir. İslam’da mal ve can varlığınızın güvenliği kutsaldır. Güvenlik ise bugün Dünya’da gelinen noktada en çok ihtiyaç duyduğumuz bir konudur. Arabalarımıza evlerimize alarmlar taktırıp, çocuklarımızın koluna GPS’li saatler takıyorsak, geceleri uyurken tüm kapılarımızı sıkı sıkı kapatıp yine de hırsızların şerrinden malımızı ve canımızı güvende hissedemiyorsak eğer, Dünya’daki yaşam kalitemizi çok azaltan en önemli olguların başında hırsızlığın geldiğini söyleyebiliriz.

Hırsızlık en önemli toplumsal sorunlardandır

Hırsızlığın mala ve cana verdiği zararlar hakkında Dünya çapında bir istatistik oluşturabilsek durumun aciliyeti ve sözde insancıl saydığımız kanunların hırsızlığı önlemekte hiç de etkili olmadığı ve insanoğlunun bu işe acil bir çözüm bulup güvenliğe kavuşması gerektiği daha iyi anlaşılacaktır. Oysaki hırsıza verdiğimiz hapis vb. cezalar hırsızlık için hiç de caydırıcı değildir.

Hümanizm maskesi gerçekçi çözümler sağlamıyor

Peki Kuran’da hırsızın elinin kesilmesi cezası sorunlarımıza çare olacak mı? Yani bu kadar sert bir önlem gerekir mi? Şartlar gösteriyor ki hırsızlık bitmezse topluma güvenlik hissi gelmeyecek ve uyguladığımız hiçbir ceza da hırsızlığın azalmasını sağlamıyor. O halde insanoğlu güvenlik hissi istiyorsa hümanist perdesi altında topluma zarar veren hırsızlıklara yol vermeyi bırakıp, bu suçu durdurma adına cezaları sert uygulamaya mecburdur.

El kesme cezasının uygulandığı ülkeler

O halde Kuran’ın emrettiği el kesme cezasının işe yarayıp yaramadığına bakmak gerekiyor. Bugün Suudi Arabistan, Nijerya’nın bazı bölgeleri ve İran’ın bazı bölgelerinde el kesme cezası tatbik ediliyor ve bu bölgelerde oturan halk ile görüştüğünüz zaman mallarının çalınma korkusu olmadan çok rahat ve güven içinde yaşadıklarını onlardan dinleyebilirsiniz.

Kuran’da hırsızın elinin kesilmesi cezası ile ilgili önemli bir makale

Kuran’da hırsızın elinin kesilmesi cezası konusunda ABD Houston devlet üniversitesinden Sam Souryal ve Dennis Potts tarafından 1994 tarihinde yapılan “İSLAMİ ADALETTE HIRSIZLIK İÇİN EL KESME CEZASI (THE PENALTY OF HAND AMPUTATION FOR THEFT IN ISLAMIC JUSTICE)” isimli makalede konuyu enine boyuna tartışmışlar ve sonuç bölümünde el kesme cezasının toplumu daha huzurlu yapma amacı taşıdığını, insanlığın en eski suçlarından olan hırsızlığı ortadan kaldırabileceğini vurgulamışlardır. Makale de Suudi Arabistan’da insanların hırsızlıktan korkuları olmadığını ifade eden farklı kişilerin sözlerine şu şekilde yer vermişlerdir:

“Sertlik, hepimizin kusursuz bir güvenlik ve sükunet içinde yaşamasını ve çalma eğiliminde olanların ellerini de sağlam tutmasını mümkün kıldı. Eskiden, bu bölgeler Fransız İmparatorluğu’ndaki Ceza Yasası tarafından yönetildiğinde, iki Kutsal şehir (Mekke ve Medine) arasında seyahat eden hacılar, güçlü bir eskort olmadıkları sürece, cüzdanları veya yaşamları için kendilerini güvende hissedemiyorlardı. Ancak bu ülke Suudi Krallığı olunca ve Kuran kanunu yürürlüğe girdiğinde, suç derhal ortadan kayboldu. Bir gezgin ya da bir yabancı, sadece Kutsal şehirler arasında değil, Körfez’deki Dahran’dan, Kızıldeniz’deki Cidde’ye kadar, özel arabasında tek başına çölde bin beş yüz kilometreden daha fazla bir mesafe boyunca seyahat edebilir oldu. Milyonlarca dolar değerinde olsa bile hayatı ya da mülkü hakkında herhangi bir korku ya da endişe duymaz.”

“İslam Hukukunun uygulandığı Suudi Arabistan Krallığında devletin parası bir kasabadan diğerine sıradan bir arabayla, eskort koruması olmadan, sadece araç sürücüsü ile aktarılır. Herhangi bir batı eyaletinde, başkentlerde bile, güçlü bir polis gücünün ve gerekli sayıda zırhlı otomobilin korunması olmadan hiç kimse bir bankadan diğerine para transfer etmeye hazır olamaz.”

“Sadece burada, İslam Hukukunun uygulandığı bu ülkede, on ülkeyi turlayan Amerikan Dışişleri Bakanı William Rogers ve partisi, özel uçaklar tarafından taşınan ve onlara eşlik eden zırhlı araçlarından vazgeçebildi. Ancak burada hükümet, ziyaretçi konuklarını kendi arabalarında dolaşmaya izin vermiyordu. Bay Rogers sadece burada kendisine atanan korumaları reddetti ve sadece bu krallıkta ve sadece bu krallıkta, kişinin artık bir korumaya ihtiyaç duymayacağı bir güvenlik hissine sahip olabileceğini söyleyerek pazarları dolaştı.”

“Batı ülkelerinin büyük başkentlerindeki insanların yaşamları veya mülkleri için hiçbir güvenlikleri yoktur, ancak hırsızlık Krallığımızda neredeyse bilinmemektedir. İki yıl önce, Paris’teyken, en büyük restoranlardan birinde bekletildiğimi hatırlıyorum. Champs Elysees yakınlarında, sersemlemiş ve hareketsiz duran yüzlerce müşterinin önünde, gangsterler tüm parayı almayı başardılar. Ertesi sabah tüm Paris gazeteleri haberi yayınladı.”

Ayrıca akademik bir değer taşımasa da Quora.com üzerinden el kesme cezasının tartışıldığı bir platform da bir kişinin şu sözleri de dikkatimi çekti ve paylaşmak istiyorum:

“Ceza, her türlü hırsızlığa uygulanmaz. Çalınan malların bir limiti vardır. Suudi Arabistan’ı biliyorum. Tüm paranızla ve mücevherlerinizle Suudi Arabistan sokaklarında yürüyebilirsiniz ve kimse sizi soymaya cesaret edemez. Ama aynı şey ABD’de olamaz. Bu yasa yüzünden.”

Kuran'da hırsızın elinin kesilmesi cezası

Ek olarak

İslam hukukunda her soygun cezalandırılmaz, kişi yargılanır, çok fakir olup yiyecek gibi önemli bir ihtiyaçtan soygun yapmışsa, devlet ona el uzatmamışsa, çaldığı mal belli bir miktarın altında ise vs. çok sayıda elemeden geçirilerek cezaya hükmedilir (Bkz. Zafer dergisi sayı 192).  Yine de en ufak bir şüphe varsa bu ceza uygulanmaz. Örneğin Hz. Ömer zamanında kıtlık çıktığı zaman bu hüküm geçici olarak uygulanmamıştır. Kur’an anayasadır, ana hükümleri verir ve farklı durumlar için oluşan detayları Peygamber ve müminler şura ile oluştururlar. Örneğin namaz ve oruç emri gibi.

Detayları kişiden kişiye göre değiştiği için Kuran genel emri söylemiştir, detaylarını insanlar kendi yargılamalarına göre karar verirler, içtihad ederler. Ne kadar çalarsa el kesilir, ne çalarsa el kesilir gibi sorulara hakimler ve örfler ya da önceden belirlenmiş kanunlar karar verir. Bu yüzdendir ki Hz Ömer zamanında kıtlık yaşandığında devlet yetkilisi olarak içtihad ederek el kesme cezasını vermemiştir. El kesme cezasının şartları içinde bulunan şartlara göre değişebilir. Adil hakimler meseleyi enine boyuna değerlendirip karar verirler.

Bu arada Suudi krallığını iyilikleriyle kötülükleriyle desteklediğim sanılmasın. İslam’ı tahrifsiz bir şekilde çok iyi anladıklarını düşünmüyorum. Kuran’da kadınlara sosyal hayatta bir kısıtlama getirilmemesine rağmen onların kadınları kısıtlamalarını yönetimsel ve kültürel bir olgu olarak görüyorum mesela. Bu makalede onlar üzerinden konuşmamızın nedeni Kuran’ın sert görünen bir emrini uygulamış olmaları ve toplumca emniyete kavuşmuş olmalarıdır.

Sonuç

Kuran’da hırsızın elinin kesilmesi cezası sert bir önlemdir fakat bazen vücudumuzdaki tümörleri gidermek ilaçla mümkün olmayıp ağrılı bir ameliyat gibi sert önlemler gerektirdiği gibi toplumdaki bazı tümör benzeri kötü alışkanlıklar da ancak sert cezalarla çözülebilir. Doktor vücudu açıp hastaya rahatsızlık vermeğe meraklı olmadığı gibi, Allah da hırsızların elinin kesilmesine meraklı değildir. Fakat bu gerekli ise Allah sahte hümanist maskeleri takmaz, sorunları hasıraltı etmez, kaçınılmaz çözümü insanlığa gösterir.

Ayrıca 252# Kleptomani ve İslam’ın hırsıza verdiği ceza yazısını okuyabilirsiniz

 

Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

Loading spinner

Kurtuluş Berzan

Yazar 1979 doğumludur. Palandöken dağının eteklerinde yaşamaktadır. 20 yıldır dini ve bilimsel kitaplar okumaktadır. 2018 yılının başından beri öğrendiklerini, çözümlemelerini ve yeni araştırmalarını bu sitede yayınlamaktadır. Doktora derecesine sahiptir. Yazılarımızdan alıntı yapma kuralları için tıklayınız.

4 Yorum

  1. Fusillet Suresi 9.Ayet: De ki: “Siz yeri iki günde yaratanı gerçekten inkâr edip duracak mısınız? Bir de O’na eşler koşuyorsunuz ha? O bütün âlemlerin Rabbidir.”

    Bu Ayet’e göre Dünya 2 günde yaratılmış. halbuki Dünya bilime göre milyonlarca yıl içinde yaratılmıyor mu ? Bununla ilgili bir yazınız varmı ? Eğer yoksa bununla alakalı bir yazı yazarmısınız ?

     

    Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

    Loading spinner

  2. Khaled Hosseini “Uçurtma Avcısı” kitabında aslında ana ve tek suçun hırsızlık olduğunu ve diğer suçların ondan türediğini yazar. Birini öldürdüğünüzde yaşam hakkını çalarsınız, birine yalan söylediğinizde doğruya ulaşma hakkını çalarsınız vb. Dolayısıyla geniş baktığınızda hırsızlık sadece maddi çalış değil manevi çalış da içerir ve mantıken de tüm suçların anası denebilir.
    Ek olarak sayfanız ile tanıştığım gün ne güzel bir gündür ki sayenizde bilgime bilgi, inancıma inanç katıldı. Allah razı olsun sizden.

     

    Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

    Loading spinner

  3. Konu hakkında yorum yapmak istiyorum ben de. Ben de ilk başlarda bunu biraz korkutucu bulmadım desem yalan olur ama düşünün bir örneğin Fransa’daki Almanya’da bu ceza uygulansa bizim sonradan görmelerimiz diyecekler ki “adamlarda ki güvenliğe bak! Bizde ise hemen saliniyorlar.” Ben buna çok eminim ama hadi bir de öyle olmadığını düşünelim insanlar hırsızlara acıyorlar ama bu hırsızın çaldığı ile ameliyat parasını karşılayamayan birine acımiyorlar mi? Elbette ki her hırsızlığa aynı ceza uygulanmaz Allah adaletinden kaç defa bahsetti kur’an da

     

    Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

    Loading spinner

Başa dön tuşu