Dinler Tarihi

224# TUR SURESİ VE BARNABAS İNCİLİ

TUR SURESİ

  1. Tûr’a, andolsun ki,
  2. Satır satır yazılmış Kitab’a,
  3. Yayılmış ince deri üzerine,

Bu ayetlerde satır satır deri üzerine yazılmış kitabın ne olduğu hakkında bir görüş birliği yok. Tefsirlerde birçok ihtimalden söz ediliyor. Mesela bu kitap Tevrat’tır denilir (Celaleyn, Kurtubi, veya Beydavi tefsirleri), levh-i mahfuzdur denilir, Kuran’dır denilir, amel defteridir denilir vs. Fakat kimse bunun bir İncil olabileceğini düşünmemiş. Elmalılı tefsiri ise bu kitap kelimesinin belirlilik takısıyla gelmediği için henüz bilmediğimiz ortaya çıkmamış bir kitap olması gerektiğini söyler.

Yine ilk ayetteki Tûr konusunda da kesin bir görüş birliği yok. Tefsirlerde Cennet dağı olarak veya Hz. Musa’nın Allah’tan vahiy aldığı dağ olarak veya Süryanice ’de dağların genel ismi olduğundan bahsedilmiş (Bkz. Beydavi). Tur dağ demektir, Tur-i Sina ise Sina dağı demektir ve iki ayette bu şekilde geçer. Bu ayetteki Tur ise herhangi bir dağ olabilir.

Bu üç ayeti ebced programında yan yana koyup ebced değerlerini hesapladığımda çıkan sonuç 1982 idi.

Gelin tesadüfe bakın ki (!) 1982 yılında Şırnak’ta avcılar bir dağdaki mağarada deri üzerine yazılmış eski bir kitap buluyor. Kitap elden ele dolaşıyor. Derken dönemin Malatya Milletvekili Hakkı Şengüler’in eline geçiyor. Onlar da anlamayınca 1984 yılında filolog Hamza Hocagil’e gidiyor kitap. Hocagil Aramice uzmanı. Kitap Hz. İsa’nın dili olan Aramice yazılmış ve Süryani alfabesi kullanılmış. Hocagil okuyunca bu kitabın Hz. İsa’nın öğrencisi Aziz Barnaba’ya ait Barnaba incili olduğu ortaya çıkıyor. Bunu 86 yılında bir dergiye verdiği röportajda da belirtti.[1] O yıllarda sıkıyönetim olduğundan dolayı genelkurmayın bu kitaba el koyduğunu ve Hocagil’in bu yüzden sık sık Genelkurmay’a gidip araştırmalarını sürdürdüğü biliniyor. [2] Fakat şu anda bu kitabın akıbetinden haber yok. Ünlü oyuncu Ahmet Yenilmez, 2009 senesinde Muhsin Yazıcıoğlu’nun bu kitabı gördükten sonra kendisini arayıp buluştuklarını ve bu kitabı tanıtmak için bir film çekmesi gerektiğini söylediğini aktarıyor. Fakat bu kitabın açığa çıkmaması için derin bir yapının uğraştığını ve görenlerin fazla yaşamadığını da söylemiş merhum Muhsin Yazıcıoğlu. 15 gün sonra da kendisi şüpheli bir şekilde vefat etti diyor Ahmet Yenilmez. [3] Muhsin Yazıcıoğlu bu sebepten mi öldü yoksa bu bir uydurma senaryo mu, orası bizim asıl konumuzu etkilemiyor.

Peki Kilise Barnaba İncili’ne neden önem veriyor?

Hristiyanlık ilk yayılma aşamalarında farklı inananlar tarafından anlatılırken Roma’da Pavlus’un anlattığı Hristiyanlık yaygınlaştı. Pavlus İsa’ya Tanrı’nın oğludur diyordu ama Hristiyanlığın diğer önemli merkezi olan Antakya kiliseleri Allah tektir, İsa sadece peygamberdir diyordu.[4] Zamanla Roma kiliseleri güçlendikçe diğer kiliseleri aforoz edip teslis inancını zorunlu yaptılar ve o zamanlarda henüz ellerde dolaşan Barnabas incilini de teslise uymadığı için yasakladılar. Barnabas incilini belirten bu yasaklama belgesi orjinaliyle mevcut.[4] Fakat bir nüshayı papalık saklamış. Papa Sextus (1589 -1590) döneminde bir rahip Papa’nın arşivinde bu nüshayı görüp çalıyor. Sonra değişik ellerden geçerek en sonunda Viyana Prensinin eline geçiyor ve hâlâ Viyana’da bulunuyor. Fakat bu kitap ta orijinal Aramice değil, sadece İtalyanca çevirisi. Yani Barnabas İncili’nin tek nüshası da orijinal dilde değil. 1907 yılında İngilizce’ye çevrilerek yayınlanıyor fakat nedense bu baskılar hep kaybolmuş. İddiaya göre Papalık bütün kilise çalışanlarına emir veriyor. Satışa sunulduğu gün bütün kitapçılar dolaşılarak bütün nüshalar satın alınıyor. Papalık derin devleti bir daha bu kitabın basılmaması için tedbirlerini alıyor. Fakat iki İngilizce nüsha onların ellerinden kurtuluyor ve biri British Museum’da, diğeri Washington’da Kongre Kütüphanesi’nde saklanıyor. 1979 yılında Pakistanlı Müslüman bir araştırmacı Kongre kütüphanesindeki nüshanın fotoğraflarını çekip bunu yayınlıyor ve böylece Barnabas İncili’ne herkes ulaşabildi. Fakat Barnabas İncil’inin orijinal Aramicesi Dünya’da yoktu, ta ki Şırnak’ta bulunana dek.

Dedik ki yukarıdaki üç ayetin ebced değeri 1982 idi ve tesadüfe bakın ki (!) muhtemelen insanlığın en kıymetli bilgi kaynaklarından bir tanesi, yani tüm Hristiyanlığı ve Dünya’nın geleceğini etkileyebilecek bir İncil nüshası ayette belirtildiği gibi deri üzerine yazılmış halde dağda ebced değerinin gösterdiği tarihte bulunuyor. Peki bu kitap neden önemli ve neden Papalık bu kitabı istemiyor. Çünkü elimizdeki Türkçe çevirilerini okursanız, Barnabas bu İncil’de Pavlus’un haktan saptığını, İsa’nın sadece Peygamber olduğunu ve çarmıha gerilmediğini çünkü O’nun yerine O’nu ele veren kişinin O’nun suretine benzetilerek çarmıha yollandığını açıklıyor. İsa’nın domuz yemediğini erkeklerin sünnetini de yazıyor. Ayrıca Hz. Muhammed’i açıkça ismiyle müjdeliyor.

Bu bulunmuş Barnabas İncil’i ister elimizdeki Barnabas İnciliyle aynı olsun isterse farklılıklar içersin ortaya çıkması halinde en güvenilir kaynak olacağı ve orjinal İsa öğretilerinin açığa çıkacağı kesin. Bu aynı zamanda Hz. İsa’nın da Hz. Muhammed’in de Allah’ın elçileri olduğunun açık ispatları demek olmakta. Hristiyanlık Dünyası üzerindeki otoritesini kaybetmek istemeyen ve inandıkları batıl teslise yine devam etmeği uygun gören bir derin akıl ise bu kitaba komplolar kurması çok normal. Umarım hâlâ ülkemizdedir ve umarım cesur birileri bu kitabı meydana çıkarıp akademik çalışmalara güvenli bir şekilde açar.

Not: Bazı haber sitelerinde bu parşomenlerin bulunma tarihi olarak 1981, 83 veya 84’te geçiyor. Fakat ben bizzat kitabı bulan kişinin oğluna eriştim ve soru sorma fırsatı buldum. Yazarların çoğunluğunun yazdığı gibi bu parşomenin 1982’de bulunduğunu teyit ettim. Diğerlerinin bu tarihi karıştırmaları, muhtemelen kitabın farklı ellere geçiş zamanını kitabın bulunma tarihiyle veya başka nedenlerle karıştırmış olmalarından kaynaklanıyor.

KAYNAKLAR

  1. İlim ve Sanat, Mart-Nisan 1986, sayı: 6, s. 91-94.
  2. https://www.timeturk.com/tr/makale/a-dilipak/barnaba-incili-ve-sonrasi.html.
  3. https://www.mynet.com/yazicioglunun-olumunde-barnabas-incili-suphesi-110102770243.
  4. http://www.barnabas-incili.com/.

 

Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

Loading spinner

Kurtuluş Berzan

Yazar 1979 doğumludur. Palandöken dağının eteklerinde yaşamaktadır. 20 yıldır dini ve bilimsel kitaplar okumaktadır. 2018 yılının başından beri öğrendiklerini, çözümlemelerini ve yeni araştırmalarını bu sitede yayınlamaktadır. Doktora derecesine sahiptir. Yazılarımızdan alıntı yapma kuralları için tıklayınız.

7 Yorum

  1. “erkeklerin sünnetini de yazıyor.” demişsiniz, erkek çocuklarının küçük yaşta büyükleri tarafından uygulanan operasyondan mı bahsediyorsunuz? bu bilgiyi nereden aldınız cevabınızı bekliyor olacağım

     

    Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

    Loading spinner

  2. Kuranda bildiğim kadarıyla erkek sünneti yok. Barnabas incilinde erkek sünnetinin olması bizim de sünnet olmamız için bir gereklilik arzeder mi? Ayrıca http://www.diniyazilar.com/2018/03/isa-peygamber-musa-ve-harun-peygamberlerin-yegeniydi/ burdaki iddiadan yoka çıkarak erkek sünnetininde hz. İsa’nın devrine özel bir yasak olduğunu varsayabilir miyiz yoksa erkek sünnetinin barnabas incilinde bulunmasından yola çıkarak barnabas incilinin(en azından internetten dolaşan hali) azda olsa bozulduğunu söyleyebilir miyiz?

     

    Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

    Loading spinner

  3. Hocam bu İncil hakkında yeni bir gelişme var mı?

     

    Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

    Loading spinner

    1. Yeniden araştırmadım kardeşim.

       

      Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

      Loading spinner

    2. Benim forumda açtığım bir soru var, orayı inceleyip tartışabiliriz bu Barnabas İncilini.

       

      Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

      Loading spinner

Başa dön tuşu