Bilimsel Düzen

115# MUCİZELERDE BİLİMSELLİK ARANIR MI?

  • Öncelikle şunu belirtelim. Bilim, Allah’ın yaratma sanatının adıdır. Evrenin yöneticisi olarak koyduğu kanunlardır. Dini literatürde buna Sünnetullah denir. Hadiselerin nasıl cereyan edeceği belirli kanunlar çerçevesinde çizilmiştir ki, buna bilim dilinde fizik kanunları dersiniz, dini terminolojide ise Sünnetullah dersiniz.
  • Mucizeler ise Allah’ın, fizik kanunlarını kullanmadan, olmayacak bir olayı insanlara peygamberinin eliyle göstermesidir ki bu tür mucizeler bildiğimiz fizik kanunlarıyla işlemez. Bilmediğimiz evrenlerin kanunlarıyla yapılır. Bu yüzden Allah mucizeler Allah katındandır demiştir. Yani olan olaylar başka bir boyutun olağan hallerine göre gerçekleşir.

NEDENSELLİK

  • Mucizeler de nedensellik aranmaz. Çünkü bildiğimiz nedenler kullanılarak oluşmamışlardır. Örneğin Hz. Musa’nın denizi yarmasını bugün bilimsellikle açıklamaya çalışmak hatadır. Benden hiçbir zaman bu olayın bilimsellikle açıklandığını duymayacaksınız. Çünkü ayette açıkça deniz yarıldıktan sonra her bir parçasının dağlar gibi öylece durduğu yazar ki bu, fizik kurallarıyla olabilecek bir olgu değildir. Su akışkandır dağ gibi durup beklemez. Ancak bir mucize olursa başka. Bu yüzden böyle bir olayda rüzgârlar geldi denizi açtı gibi bir sebep aranmaz.
  • Başka bir örnek, Hz. Meryem’in çocuk sahibi olmasını çift cinsiyet sahibi olmasına bağlayıp bilimsellikle açıklamaya çalışıyorlar. Eğer çift cinsiyetle normal bir şekilde gerçekleşecekse ruh neden gelip ona üfledi ve ondan sonra hamile kaldı sorusunun açıklanması beklenir.
  • Başka bir örnek; Hz. Salihin devesinin kayaların içinden çıkması fizik kanunlarıyla olmamıştır. Bir sebep kullanılmamıştır. Bilimle açıklanmaz.

KURAN AYETLERİNİ BİLİMLE AÇIKLAYAMAZSINIZ SAFSATASI

  • Kuran’da insanları ikna etmek için gösterilen peygamberlerin OLAĞANÜSTÜ işleri mucize olarak ifade edilir ve sebep aranmaz dedik. Benzer şekilde peygamberlerin bazı harika işleri yine Allah tarafından verilmiştir. Fakat Dünya kanunlarının dışına çıkılarak değil. Örneğin Süleyman’a hayvanların dili öğretilmişti ki bugün hayvanların dili çözülmeye başlandı ve bilim çok ilerlerse ileride tamamen çözülebileceğini de biliyoruz.
  • Örneğin Davud’a demirin işlenmesini Allah tarafından öğretildiği Kuran’da yazar. Fakat bu da fizik kanunlarını yırtarak yapılan bir eylem değildir. Yine ayetlerde Hz. Süleyman’ın yolculuklarında rüzgârı kullanıldığı yazar. Rüzgârın veya havanın yolculukta kullanılması Hz. Muhammed devrinde bilinen bir olay değildi. Daha sonraları balonla yolculuk ve uçak teknolojisi çıkınca rüzgârın veya havanın en kolay yolculuk vasıtası olduğu anlaşıldı. Bu ayette de Allah nedensellik dışında bir mucizeden bahsetmiyor, aksine nedenlerin ve fizik kanunlarının kullanıldığından bahsediyor. O halde bu nedensellikler anlaşılabilir türdendir?
  • Başka örnek; Hz. Eyyubun iyileşmesini istese sebepsiz de yapabilirdi. Fakat bir suyu sebep kıldığını söyleyerek bir sebep kullandığını söylüyor ve böylece bizim çalışıp o şifayı bulmamızı teşvik ediyor. O yüzden peygamberlerin her harika işine biz bunu anlayamayız deyip kenara çıkamayız. Çünkü Allah bunları bilimle araştırıp anlamamız için bizlere yol gösteriyor.
  • Bilim Allah’ın yaratılış kitabıdır. Kuran ise Yaratılış kitabının açıklamasıdır. Elbette ki Kuran’da Allah’ın bir sebep kullanarak, yani kanunları kullanarak yaptığını söylediği her ayetin bir bilimsel karşılığı olacaktır. Bizde bu sayfada Kuran ayetlerinin bilimle tam örtüştüğünü ve içinde hiçbir bilimsel çelişkinin olmadığını bilimsel kaynaklarıyla defalarca ispat ettik. Örneğin ayın yörüngesini Allah kurumuş hurma dalına benzetiyorsa elbette ki tarafsız bir bilim anlayışı bunu bulacaktır ve bulmuştur da. Bunu bir paylaşımda anlattık.
  • Örneğin Ashab-ı kehfin mağarada uyurken sağa ve sola çevrildiğinden bahseder ki bu, etlerinin çürümemesi (dekubitus yarası) içindir. Yani burada Allah sebep perdesini delmiyor. Kendi koyduğu kanunlara riayet ederek onları koruyor. Sonra uyumaları için kulaklarına vurduk diyor ki isteseydi bunu sebeplere başvurmadan da yapabilirdi. Fakat sebepleri gözetiyor. Öyleyse sebeplerin gözetildiği her olayın Dünya’da bilimsel bir karşılığı var ve insanlar araştırmayla bunları bulabilirler.
  • Burada bazı insanlar peygamberlerin bir sebebe bağlı olmayan mucizeleri ile Allah’ın Sünnetullah kanunlarını birbirine karıştırıyorlar ve insanlara gösterilen fizikötesi mucizelerde nedensellik aranmayacağı için bunu Kuran’ın geneline uyguluyorlar ve Kuran’da bilimsellik aranmaz diyorlar. Oysa ki yaratılışın her aşamasından, dağların, denizlerin, bulutların, şimşeklerin, gözlerin, kulakların, güneşin, ayın, yerin, göklerin gizemlerinden haber veren Allah’ın kitabı bilimle açıklanmaz olur mu?
  • Elinizdeki kitabı basit bir roman kitabı mı sanıyorsunuz ki, Kuran ayetleri bilimle açıklanmaz diye iddia ediyorsunuz? Kuran bir gerçekten haber verdiği zaman bilim er ya da geç bunu doğrular. On yıl öncesine kadar ateistlerin Kuran’da bilimsel çelişki olarak öne sürdükleri bütün ayetlerin aslında bilimin geç anladığı gerçekler olduğu bugün birer birer ortaya çıktı.
  • Özetle; Bilim, fiziğiyle, kimyasıyla, sosyolojisi ile, psikolojisi ile Allah’ın Sünnetullah’ıdır ve Kuran o Sünnetullah’ın açıklamasıdır. İnsanların sosyal yaşamlarını da, psikolojik yaşamını da, evrenin yaratılışını da Sünnetullah kanunları çerçevesinde insanlara öğretir. Kuran bu yönüyle baştan aşağı bilimdir ve gerçek bilgiler manzumesidir.

 

Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

Loading spinner

Kurtuluş Berzan

Yazar 1979 doğumludur. Palandöken dağının eteklerinde yaşamaktadır. 20 yıldır dini ve bilimsel kitaplar okumaktadır. 2018 yılının başından beri öğrendiklerini, çözümlemelerini ve yeni araştırmalarını bu sitede yayınlamaktadır. Doktora derecesine sahiptir. Yazılarımızdan alıntı yapma kuralları için tıklayınız.
Başa dön tuşu