Bilim Kuran'la Çelişmez

270# – Can boğaza dayandığında – ifadesinin bilimsel gerçekliği

Vakıa 83-85: “Hele o can boğaza dayandığında! O vakit siz (can çekişene) bakar durursunuz. Biz ona sizden daha yakınız fakat siz göremezsiniz.” Canın boğaza dayanması Kuran’da geçen bir ifadedir.

İddia

Can boğaza gelip dayandığında ifadesi canın tüm vücutta olduğuna ve insan ölürken yavaş yavaş toparlanarak ağızdan çıktığına inanılan ilkel bir görüşü yansıtmaktadır.

Cevap

Öncelikle canın boğaza dayanması, canın gırtlağa dayanması gibi ifadeler halk dilinde kullanılan deyimsel ifadelerdir. Halk arasında kullanıldığında bunların gerçekten var olup olmadıkları aranmaz, deyimin ne kast etmek istediğine bakılır.

İlgili Makaleler

Fakat gelin görün ki Kuran’da kullanılan bu tür deyimlerin bile boş yere kullanılmadığını ve somut gerçeklikle örtüştüklerini görüyoruz.

Can çekişme hırıltısı (Death rattle)

Ölüm anında veya yaklaştığında insanlarda belli başlı semptomlar (belirtiler) görülmektedir ve bu semptomlar artık ölümün başladığını ve hastanın canının çekiliyor olduğunu göstermektedir. Bunlardan biri de ölen kişinin yutma refleksinin kaybolmasıdır.[1] Yani ölüme yakın kişilerin beyin fonksiyonları artık vücudun idaresini yavaş yavaş terk eder, sıra boğaza geldiğinde artık boğazlarını da hissedemeyip yutma işini dahi yapamıyorlar.[2]

İşte bu aşamada yutma yetileri olmadığı için boğazlarında biriken salgılar onların hırıltılı nefes alıp vermelerine yol açar. Buna Can çekişme hırıltısı (Death rattle) denir.[3, 4] Bu olay ani ölümler için geçerli olmayıp hastalığa veya yaşlılığa bağlı yatakta ölümler için geçerlidir. Boğazın kontrolünün kaybı herkeste olsa da can çekişme hırıltısı herkeste olmayabilir.

Can çekişme hırıltısının (Death rattle) bilimsel açıklaması

Herkesin anlayabileceği düzeyde bilgiler vermesi açısından Wikipedia’da bu konuda verilen bilgileri tercüme ediyorum [5]:

“Terminal solunum salgıları (ya da basitçe terminal salgıları), halk arasında Can çekişme hırıltısı olarak bilinir, boğaz ve üst göğüste biriken tükürük ve bronşiyal salgılar gibi sıvılar sonucu ölüme yakın olan biri tarafından üretilen seslerdir. Ölmekte olanlar yutma yeteneklerini kaybedebilirler ve bronşiyal salgıların üretimi artmış olabilir, bu da böyle bir birikimle sonuçlanabilir. Genellikle, iki ya da üç gün önce, tükürük boğazda birikir gibi ölümün yaklaştığını gösteren belirtiler görülebilir, hatta kaşıkla su içmek bile çok zordur. İlgili belirtiler nefes darlığı ve hızlı göğüs hareketi içerebilir…

Bazı insanlar biraz daha uzun yaşamalarına rağmen bu belirti, en sık kişinin hayatının son 24 saati boyunca görünür. Ölen kişi genellikle hırıltılı nefesinden habersizdir ve bundan rahatsız değildir…”

Bir kişinin ölmesi veya canını teslim etmesi veya ruhunu teslim etmesi dediğimiz kavramlar kişinin beyin ölümü ile ilgilidir. Yani kişi ölmeye başladığında beyin sırayla vücudun organları üzerindeki kontrolünü kaybeder ve en sonunda tamamen kendisi de iflas edince tam bir ölüm gerçekleşmiş olur.

Beyin vücudun kontrolünü kademeli olarak kaybeder

İşte can boğaza dayandığında gibi ifadeler, ölümde vücudun kontrolünün aşamalı olarak kaybedildiği bir ölüm sürecini anlatıyor ki bugün beyin ölümünün fizyolojik sürecini incelediğimiz araştırmalar da bize aynen bu durumu aktarıyor.

Örneğin Oslo Üniversite hastanesinden J. F. BUGGE beyin ölümü sürecinde vücutta oluşan değişimleri anlattığı makalesinde [6], beyin ölümü sırasında beyin içi basıncın arttığını ve bunun iskemiye (kansızlık) yol açtığını bildiriyor. Bu kansızlık ve basınç omurga boyunca ilerleyerek vagus sinirleri gibi vücuda dağılan sinirleri etkisiz hale getiriyor. Bu da kademeli olarak bir dizi değişim meydana getirerek organların ve motor sinirlerinin işlevlerini yitirmesine yol açıyor.

Göz ışık refleksi

Şu an için beyin ölümünün gerçekleştiğini gösteren en son nokta olarak göz ışık refleksinin kaybolması olduğu biliniyor. Yani göze tutulan ışığa karşı göz bebeği küçülmüyorsa beyin ölümü tamamen gerçekleşmiş demektir.

Kısaca beyinden başlayan sinir tahribatı kademeli olarak tüm vücudu etkisi altına alıyor. Vücudun kontrolü kademeli olarak kaybedildikten sonra beyinde işleyen en son nöron da sönüyor.

Can köprücük kemiklerine dayandığında

Benzer şekilde bir ayette ise can köprücük kemiklerine dayandığında ifadesi kullanılır. Bu ifade de canın boğaza dayanmasını ifade eden eş değer bir ifadedir. Yani hem anlam deyimsel anlam olarak hem lokasyon olarak eş değer mana içerir. Burada da aynı iddialarını ileri sürüp derler ki can yukarıya doğru yavaş yavaş çıkmaz, bu halk arasındaki yanlış bir görüştür.

Kıyamet 26-30: “Hayır artık çok geç! Can boğaza gelip dayandığında; “Yok mu bir şifacı?” dendiğinde; (Hasta) bunun beklenen ayrılış olduğunu anladığında; Ve bacaklar birbirine dolaştığında; İşte o gün sevkedilen yer sadece rabbinin huzurudur.”

Özetle: Can boğaza dayandığında ifadesi

Görüldüğü gibi canın boğaza gelip dayanması halk arasında kullanılan bir deyim olmasına rağmen bilimsel bir gerçekliği vardır, canın çekilmesi bilincin vücudun kontrolünü bırakmasıdır ki bilimsel olarak bu safhalardan biri de boğazın ve dolayısı ile yutmanın kaybedilmesi ve can çekişme hırlamasının başlamasıdır.

Dikkat edilirse Kuran hiçbir zaman halk arasındaki safsataları almamışken, reel Dünya’da karşılığı olan deyimleri kullanması da Onun mucizevi yönlerinden sadece biridir. Bu tür iddiaları savunan ateist arkadaşlar, anlamaya, dinlemeye ve araştırıp konunun gerçekliği olabilir mi diye bakmaya hiç niyetleri olmayan, her halükarda sadece reddetmeye odaklanmış kişilerdir. Kuran’da ilkellik yoktur, Kuran halk ifadelerini kullanır çünkü zaman ötesi gerçekleri en yalın haliyle aktarmak için böyle yapar.

Ruh veya can nedir?

Daha önce 203# Ruh nedir? Ruh’un olup olmadığı ispatlanabilir mi? Başlıklı yazımızda açıkladığımız gibi, ruh veya can denilen olgu beyin programının tâ kendisidir. Ruh, program demektir ve insanın ruhu beyninde yazılan nöronal programlardır. Ruhun vücuttan çekilmesi demek, beynin vücudun kontrolünü tamamen bırakması, hesap günü için tüm hatıra ve hafızanın bilemediğimiz bir yöntemle muhafaza edilmesidir.

Referanslar

  1. Mercadante, S., Villari, P., & Ferrera, P. (2011). Refractory death rattle: deep aspiration facilitates the effects of antisecretory agents. Journal of pain and symptom management, 41(3), 637-639.
  2. https://www.hospicepatients.org/hospic60.html.
  3. Lokker, M. E., van Zuylen, L., van der Rijt, C. C., & van der Heide, A. (2014). Prevalence, impact, and treatment of death rattle: a systematic review. Journal of pain and symptom management, 47(1), 105-122.
  4. Wildiers, H., & Menten, J. (2002). Death rattle: prevalence, prevention and treatment. Journal of pain and symptom management, 23(4), 310-317.
  5. https://en.wikipedia.org/wiki/Death_rattle.
  6. Bugge, J. F. (2009). Brain death and its implications for management of the potential organ donor. Acta anaesthesiologica scandinavica53(10), 1239-1250.

 

Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

Loading spinner

Kurtuluş Berzan

Yazar 1979 doğumludur. Palandöken dağının eteklerinde yaşamaktadır. 20 yıldır dini ve bilimsel kitaplar okumaktadır. 2018 yılının başından beri öğrendiklerini, çözümlemelerini ve yeni araştırmalarını bu sitede yayınlamaktadır. Doktora derecesine sahiptir. Yazılarımızdan alıntı yapma kuralları için tıklayınız.

3 Yorum

  1. İnstangramda gercegin.elcileri isimli sayfada paralel evrenin deneyselligi ve göğün genislemesi mucizesine cevap hakkindaki yazıları tanistigim birkac muslumanin ve benim aklimizi karıştırdı o postlara bakip cevaplamaniz mumkun mü ? (Yazılarınızı okudum ama yinede aklima takilmis konular bunlar) simdiden tesekkurler

     

    Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

    Loading spinner

    1. Aklınıza takılan soruları forum bölümünde sorarak insanlardan yardım isteyebilirsiniz. Forum açıldığı için artık direk soru almıyoruz.

       

      Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

      Loading spinner

    2. Öncelikle merhaba Zariyat 47 için Bilim Ve Yaratılış Agacının 265 numaralı yazısını okuyup sonrada linkdeki bilgileri okursanız bu meseleyi halledeceğinizi düşünüyorum. Aynı yollardan ben de geçtim ve bir şekilde cevap buldum. Ayrıca Akın Gözükan’ın “Kuran mucizeleri gerçek mi videosuna cevap” isimli videosunu izlemenizi kesinlikle tavsiye ediyorum. İlk önce Bilim Ve Yaratılış 265 sonra da https://www.bilimveyaratilisagaci.com/forum/konu/kuranda-mucize-olamayacagi-iddiasina-cevap/ bu yazıyı okursanız halledersiniz inşallah.

       

      Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

      Loading spinner

Başa dön tuşu