Dinler Tarihi

268# Allah isminin kökeni ve anlamı – EL ve Cebrail isimleri

Allah isminin anlamı nedir? Allah isminin kökeni hakkında bilgi verir misiniz? Allah isminin kökeni Mezopotamya bölgesinde yaşayan Sami topluluklarının Tanrı’yı nasıl isimlendirdiklerinde yatıyor. Her şeyin Rabbi olan EL ve melekleri Cebrail, Mikail gibi semavi dinlerin kullandığı isimler bize Allah isminin etimolojik kökeni hakkında bilgi veriyor. Allah ismi El ve İlah kelimelerinin birleşimi demektir. El ismi ise belirlilik takısı değil Allah’ın isimlerinin en bilinenidir.

Hz. Muhammed yeni bir isim getirmemişti

Hz. Muhammed bilindiği gibi İslam dinini Araplar arasında ilk olarak tebliğ ettiğinde onlara Tanrı’yı bilmedikleri bir isimle tanıtmamıştı. Putperest Araplar arasında Tanrıların en büyüğü ve gökte olan Tanrı’ya Allah denirdi.

Daha önce 55 nolu yazımda detaylıca açıkladığım gibi değişik toplumlarda farklı panteonlar vardır ve bu panteonların ortak tarafı ise hepsinde her şeyi yaratan ve göklerde bulunan bir Tanrı’ya olan inançtır. Bu Tanrı erişilmezdir ve küçük Tanrılar ise Dünya’da bulunur, Dünya işleriyle meşgul olurlar ve bu küçük Tanrılara ibadet etmek en büyük ve gerçek Yaratıcıya ibadet etmek demektir.

İşte tüm Dünyada olana benzer şekilde Araplar da her şeyi yaratan en üstün tek yaratıcıya inanıyorlardı ve Araplar O’na Allah diyorlardı. Dikkat edin İslam geldiğinde farklı bir isimle O’na hitap edilmedi. Kuran yine onu Allah ismi ile tanıtmaya devam etti. Allah isminin kökenine bakarken bunu akılda tutmak gerekir.

Tek Tanrı El, Allah isminin kökenidir

İslam kendinden önceki Yahudilik ve Hristiyanlıkla aynı din olduğunu fakat sadece inen kitabın farklı olduğunu söylüyordu, yani Allah Musevilerin ve Hristiyanların inandığı Allah’tı. Fakat Yahudi ve Hristiyanlar bizim Tanrımız Allah isminde değil diye bir itirazda bulunmuyorlardı. Çünkü Allah ismi İbrahim’in, Musa’nın ve İsa’nın Allah’a dua ederken kullandıkları en bilinen meşhur ismi olan EL isminden gelen isimlerden sadece biriydi. Allah isminin kökeni Mezopotamya dilerinde saklıdır ve Allah ismi dillere göre biraz farklılıklarla şöyle telaffuz edilmiştir.

İbranice’de El ve Elohim çoğulu ise Elim, Allah isminin kökenine ışık tutar.

Akadca’da tlu”Ellil çoğulu İlanu, Allah isminin kökeni ile alakalıdır

Kenan dilinde ‘İl’, Allah isminin kökeni ile alakalıdır

Aramice ‘El -Elah/Alaha’, Allah isminin kökeninden gelir

Arapça’da ‘El-İlah’ İl-İlah, Allah isminin kökenini anlamamızı sağlar

Süryanicede ise Aloho/Alaha/Elaha [1] şeklinde dilden dile değiştirilerek kullanılmıştır.[9] Bu isimlerin hepsi Allah isminin kökeni ile alakalıdır.

EL, Sami topluluklarında her şeyi yaratan Tanrı demektir. Eski Mezopotamya toplumlarında EL genel anlamda Tanrı demekti fakat Ugarit ve Fenikeliler EL ismini özel isim olarak en büyük Tanrı için de kullanıyorlardı. İsrailoğulları da Tanrı’ya Yahweh veya Elohim gibi özel isimlerle hitap ettikleri gibi Tanrı anlamında EL diye de hitap ederlerdi.

Allah isminin kökeni
Allah isminin kökeni tüm Mezopotamya coğrafyasında biraz farklı fonetik seslendirmelerle vardır.

Tevrat’ta isimler

Yahudilerin isimlerinde EL ismi açıkça görülür.[2] İsra-il/el: (israelohi=Tanrının kulu)[3], Samu-El, veya İsma-il/el (Sam-ı-Eloha=Sam’ınTanrısı), Dani-El (Dan-ı-Eloha=Tanrı Hükmü) gibi. Yine melek isimleri de Yahudiler tarafından kullanılan şekli ile İslam’da kullanılmaya devam etmiştir; Cebra-il (Gabriel): (Tanrı’nın karşı konulmaz gücü), Mika-il (Micha-el): (Tanrı’nın kulcağızı)[4] gibi.

İbn Abbas, İkrime ve Ali b. Hüseyin’den gelen rivayetlere göre mîk “ubeyd” (kulcağız), îl de “Allah” demek olup Mikail ismi “ubeydullah” (Allah’ın kulcağızı) mânasına gelmektedir.[4]

Tevrat’ta ve İncil’de EL

El İsmi Tevrat’ta “El Elohim” diye geçer ve “Tanrı Elohim” manasına gelir[5-7]. Tevrat’ın yaratılış bölümünde İbrahim’in EL’e teslim olduğu, O’nun kutsamasını kabul ettiği geçer.[8]  İbrahim a.s. Kenan topraklarında uzun süre yaşamıştı, devrinin önder ve yön veren bir şahsiyeti idi ve muhtemelen Kenanlılara EL ismini o öğretmiş de olabilir. Veya EL ismi çok daha kadim bir isim olup örneğin Nuh kavmi zamanlarından beri kullanılıyor olabilir.

Yine İncil’den İsa’nın da EL ismini Tanrı anlamında kullandığını anlıyoruz.  Çarmıha gerildiğinde «Elî, Elî, lema şevaktani?» yani, «Tanrım, Tanrım, beni niçin terk ettin?» diye bağırdığı yazılıdır [9].

EL Tanrı’nın isimlerinin kökenidir

EL ismi Sami topluluklarında her şeyi yaratan büyük ve hiçbir şeye benzemeyen tek Tanrı’yı ifade ediyordu fakat Ugarit ve Fenike gibi putperest topluluklar zaman zaman EL’in heykellerini yapıp tapınarak pagan inanışlarına dâhil etmişlerdir.

Allah kelimesinin de “EL ve İlah” sözcüklerinin beraber kullanılmasıyla oluştuğu ve diğer Sami topluluklarında ki benzer kelime köklerinin zaten kullanılıyor olmasına bakılırsa hepsinin kökeninin EL kelimesine dayandığı görülebilir.

İşte bu sebeplerden dolayı, Yahudilerin EL ve Elohim olarak andığı ve her şeyi yaratan Tanrı’nın Arap dilinde Allah’ı gösterdiğini ve aynı kökten gelip farklı milletler arasında farklı telaffuz edilmiş hali olduğunu o dönemin ehli kitabı iyi biliyorlardı.

Kuran Arapların bildiği ve telaffuz ettiği şekli ile Allah ismini kullanmaya devam etti. Tıpkı müslümanların Cebrail, Mikail, İsrafil, Azrail, İsmail, Daniel (Danyal) gibi isimleri halk arasında bilinen şekilleriyle kullanmaya devam ettiği gibi.

El belirlilik takısı değil

Allah lafzının başındaki El kelimesi Arapçadaki belirlilik takısı olan El değildir. İmam Şafii, Ebu’l- Meâlî, elHattâbî, el-Gazzali ve meşhur dilcilerden Halil b. Ahmed’le Sibeveyh, Allah isminin başındaki “El”in marifelik için getirilmiş belirlilik takısı olmadığını söylerler. Bunu şu şekilde delillendirmeye çalışmışlardır: Eğer Allah isminin başındaki “El” belirlilik takısı olsaydı, başına doğrudan nida harfi getirilemezdi. Halbuki bu ismin başına doğrudan nida edatı getirilip “Ya! Allah” denmektedir.[10]

Allah’ın sadece tek bir ismi yoktur

Allah’ın yeryüzünde kendini tanıtmak için kullandığı isimler zamana ve yere göre diğer kelimeler gibi değişim geçirmişlerdir. Fakat anlamları bozulmamak şartıyla, yani güzel bir isimden çirkin bir isme dönüşmemek şartıyla Allah halkın bu isimlerle kendini anmasına müsaade etmiştir. Kuran’da da bu gerçeğe şöyle işaret edilir:

İsra 110: “De ki: “İster Allah diye çağırın, ister Rahman. Hangisiyle dua ederseniz edin, işte bütün güzel isimler O’nundur.”

Bu ayette, önemli olan şeyin tek olan Allah’a yüzünü dönmek olduğu ve O’nu hangi adla çağırdığının çok fark etmediğini, çünkü bütün güzel isimlerle O’nun çağrılabileceği ifade edilmiştir.

Soru: Sümerlerin Enlil Tanrısı Allah’mıdır? Enlil Anu’dan doğmuştur ama Allah doğmamış, doğurulmamıştır.

Cevap: Böyle bir şey yok ama farz edelim ki Sümerler Enlil ile Allah’ı kast etsinler. Araplar onlardan farklı olarak her şeyin üstündeki yaratıcıya, aşkın yaratıcıya, her şeyin yaratıcısına Allah diyordu. Yani isimler benzer bile olsa bahsettikleri Tanrı çok farklı idi. Zaten Allah isimleri çok önemsemiyor. Her türlü güzel isimle Allah’ı isimlendirebileceğimizi söylüyor Kuran’da. İşte Araplar Tanrıyı Allah olarak tanıdıkları için Allah da kendini bu şekilde tanıtmaya devam etti onlara. Yoksa bu ismin evrimsel kökeni nereden gelmiş, Akadlar mı kullanmış, Aramiler mi kullanmış önemli değildi.

Hatta ben inanıyorum ki başka milletlere giden peygamberler de onların Tanrıyı tanıdığı isimle Tanrıyı anlatmışlardı. Zaten Hz Musa Allah’ı Yahweh diye anlatmasından biliyoruz. Kısaca ismin kökeni önemli değil. Önemli olan o zamanda insanlar aşkın yaratıcıyı Allah olarak isimlendiriyor oluşlarıdır. 

Özetle

Allah isminin anlamı bilinen tek ilah demektir. Allah ismi tek Tanrıyı gösteren kadim bir isim olan EL isminin farklı topluluklarda farklı kullanış şekillerinden biridir. Allah’a güzel olan her isimle dua edilebilir ve Allah gibi, Elohim gibi, Yehowa gibi ve diğer bildiğimiz ve bilmediğimiz, hatta diğer milletler arasında kullanılan farklı isimleri dâhil tüm güzel isimler Allah’ı anlatır ve Allah için kullanılır.

Referanslar

  1. http://www.suryaniler.com/forum.asp?fislem=cevaplar&kategoriid=4&ustid=2534.
  2. https://tr.wikipedia.org/wiki/El_(tanr%C4%B1).
  3. Gürkan, S. L. (2017). İsrâîl ve Ya ‘kūb İsimlerinin Etimolojisi Üzerine Bir Değerlendirme. İslâm Araştırmaları Dergisi, (38), 233-244.
  4. https://islamansiklopedisi.org.tr/mikail.
  5. https://www.encyclopedia.com/literature-and-arts/classical-literature-mythology-and-folklore/folklore-and-mythology/el.
  6. https://www.biblegateway.com/passage/?search=Genesis%2033%3A20&version=NIV.
  7. https://biblehub.com/genesis/33-20.htm.
  8. https://en.wikipedia.org/wiki/El_(deity).
  9. https://kutsal-kitap.net/bible/tr/index.php?id=1501&mc=2&sc=1480.
  10. Doğru, E. (2016). Lâfzatullâh’ın Etimolojik, Semantik ve Fonetik Analizi. Eskiyeni, (32), 7-14.

Allah isminin kökeni EL ismine dayanmaktadır. 

 

 

Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

Loading spinner

Kurtuluş Berzan

Yazar 1979 doğumludur. Palandöken dağının eteklerinde yaşamaktadır. 20 yıldır dini ve bilimsel kitaplar okumaktadır. 2018 yılının başından beri öğrendiklerini, çözümlemelerini ve yeni araştırmalarını bu sitede yayınlamaktadır. Doktora derecesine sahiptir. Yazılarımızdan alıntı yapma kuralları için tıklayınız.

20 Yorum

  1. Maide 3 geçen leş boğulma hayvanlar için uygulanan şartlar neden balıklar için uygulanmıyor
    Balıkları da kesip yememiz gerek miyor mu

     

    Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

    Loading spinner

    1. Demekki leşten kasıt kara memelileridir. Balıkların kanları fazla olmadığı için kara hayvanları gibi kandan dolayı bozulmaya uğramıyorlar. Tefsiri Semerkandide şöyle yazılmış: Bu âyet-i celîle Müslümanlara haram olan şeyleri belirtmektedir. Ey iman edenler, Allahü teâlâ size, kesilmeden ölen murdar hayvanların etlerini yemeyi haram kılmıştır. Ancak balıkla, çekirge kesilmeden yenen hayvanlardandır. Balık suda ölü olarak bulunursa yenmez. Çünkü ne şekilde öldüğü bilinmez. Çekirge de balık gibi, kesilmeden yenir. Nitekim Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) “iki ölü ve iki kan bize helâl kılındı» buyurmuştur, iki ölü, balıkla, çekirgedir, bunlar kesilmezler. İki kan ise, ciğer ile dalaktır.

       

      Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

      Loading spinner

  2. Hocam mürtedin öldürülmesi ile ilgili ne düşünüyorsunuz

     

    Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

    Loading spinner

  3. Bir dogmatik ateist bana Kaf 29 ve Bakara 106 yı attı ve dedi ki çelişiyor bunun cevabını verebilir misiniz ?

     

    Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

    Loading spinner

  4. Abi MCC serisinin yeni yazısı ne zaman gelebilir?

     

    Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

    Loading spinner

    1. Zaman buldukça devam edeceğiz İnşallah

       

      Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

      Loading spinner

  5. Ne açıdan sorduğunuz açık değil ama Adem ve Havva zaten yeni türün ilk fertleri olarak mucizedir. Sünnetullah dediğimiz fizik, kimya kuralları ise mucizeler zaten bunlara bağlı değildir.

     

    Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

    Loading spinner

  6. ENSEST İLİŞKİ AÇISINDAN SORDUM

     

    Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

    Loading spinner

    1. Kardeşlerin birleşmesi tüm hayvanlarda var ve normal. Allah insanlara izin vermediği için yasak olmuş. Ama bu yasaklama insanlığın ilk gününden beri olan bir yasaklama olması gerekmiyor. Yani bu yasaklama Adem’in çocuklarından sonra gelmiş olabilir.

       

      Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

      Loading spinner

  7. Hz havva icin hem ayetlerde hem hadislerde kaburgadan yatatilma olayi var kuran evrilme celismes mi

     

    Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

    Loading spinner

      1. Kaburgadan yaratilma demesede tek bir nefisten zevcesini yarattik deniyor ve kaburgadan yaratilmasi hakkinda sahih hadisler var bu da demektir ki havva veya adem evrimle yaratılmadı sizce yanlışım var mı ve neden ?

         

        Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

        Loading spinner

        1. Hz. Adem yazımda detaylı anlattım. Adem evrimle değil bir mucize olarak homo sapiens türünün ilk ferdi olarak yaratıldı. Eski hümanoidlerin genetik yapısı değiştirilerek daha akıllı olarak yeni bir tür Dünyaya geldi…. Kuranda nisa 1 ayetindeki ifadelerden Havva’nın Ademin kaburgasından yaratıldığını söylediğine yorumluyorlar, oysa o ayet Adem ve Havva’dan bahsetmiyor, tüm insanlığın ortak bir biyolojik gerçekliğinden bahsediyor. Bunları daha önce Adem yazısında açıklamıştım. Tekrar okuyun isterseniz. Ek olarak sorularınızı bir defa yazmanız yeterli. https://www.bilimveyaratilisagaci.com/2019/08/156-hz-ademin-yaratilisi-nasil-oldu/

           

          Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

          Loading spinner

  8. haman konusunuyla ilgili bir yazı yazabilir misiniz

     

    Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

    Loading spinner

  9. xq28 geni ve eşcinsellik hakkında ne düşünüyorsunuz bi yazıya göre doğum sırasında oluşan bi hatadan dolayı insanlar pasif oluyrmuş bunuda örnek gösteriyorlar genetik olduğu hakkında bu konuda beni bilgilendirir misiniz teşekkürler

     

    Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

    Loading spinner

    1. Sitede xq28 diye aratırsanız cevabı çıkar.

       

      Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

      Loading spinner

  10. Andolsun biz insanı kuru bir çamurdan şekillendirilmiş bir balçıktan yarattık (15. Sure 26. Ayet)
    Hocam topraktan yaratılmayı anladım yazılarınızda çok güzel anlatmışsınız ama bu balçıktan çamurdan yaratılmak noluyor anlamadım Bi sitede canlı hayatı balçık katmanları da başlamış diye gördüm doğru mu dur veyahut sizin balçıktan yaratılmak hakkındaki yorumunuz nedir Bi de şekillendirilmiş balçıktan denilmiş

     

    Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

    Loading spinner

  11. Abi Kabe ve Petra ile alakalı bir yazı paylasabilirmisin

     

    Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

    Loading spinner

    1. Bu konuyla alakalı youtubeda güzel cevaplar var, ama bir arkadaşım da bu konuda bir site hazırlıyor. Zamanla bu site de dolacak inşallah. Şuraya bakabilirsiniz: https://komplopetra.blogspot.com/

       

      Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

      Loading spinner

Başa dön tuşu