Kadın

140# Peygamber eşleri neden evlenemez?

Soru: Diğer kadınlardan farklı olarak, Peygamberden sonra eşlerinin evlenmesi Kuran’da neden yasaklanmıştır?

Cevap: Bildiğiniz gibi peygamber her ne kadar kendi için yoksul bir hayatı tercih etti ise de yine de kendisinden sonra koca bir devlet bırakıyordu. Bu hazır devleti yönetmenin en kolay yolu ise peygamberin hanımları ile evlenip güç kazanmaktı. Bu demek oluyor ki peygamberin hanımları diğer hanımlar gibi değildir, siyasi bir güç kazanmak için çeşitli kabile reisleri veya güçlü kişiler bu hanımları evlenmeye zorlayabilir, hem bu hanımlar kendi etrafında oluşan bu baskıdan huzurları bozulabilir, hem de bir erkeğin idaresi altına girince istemeyerek te olsa İslam devletinin bekasına zarar vermek ihtimalleri doğabilirdi. Tarihte bunun çok örnekleri var. Ben bir tanesini örnek vereyim: Mısırın kudretli Firavunu Tutankamun ve onun tahtına göz diken hain vezirinde bu durumu görebilirsiniz.

İslam için bu tehlikeyi görebilmek aslında insan ferasetiyle olabilecek bir şey değil. Eğer tam tersine bu konuda Allah’tan bir uyarı bir yasaklama indirilmemiş olsaydı vahim bir durum oluşabilir, hanımlar üzerinden liderlik kavgaları yaşanabilirdi. Yeni kocaları peygamberin hanımlarını birbirlerine bile düşürebilirdi. O zaman da bu bahaneci ateistler derlerdi ki “Efendim Allah böyle olacağını bilmiyor muydu ki peygamberin hanımlarının evlenmesine müsaade etti?” Kısaca, bahaneler, bahaneler… Hep bir gerçeği çarpıtma, gözlere illüzyon yapıp en güzel şeyleri en çirkin gösterme peşinde koşuşanlar var. İnsan ve cin şeytanlarının özelliği de bu değil miydi zaten?

Neyse konuya dönelim. Kuran Peygamberin hanımlarının içinde bulundukları konumlarından dolayı diğer hanımlar gibi olmadığını bir ayette şöyle bildirir:

Ahzab 32: “Ey Peygamberin hanımları! Sizler herhangi bir kadın gibi değilsiniz. Allah’tan sakınıyorsanız (erkeklerle) edalı konuşmayın, yoksa kalbi bozuk olan kimse kötü şeyler ümit eder; daima ciddi ve ağırbaşlı söz söyleyin.”

Evet bu ayette de Peygamber hanımları uyarılır ki Peygamberin omuzunda ağır bir sorumluluk varken münafıklar Peygamberin hanımlarını kendilerine bir dedikodu malzemesi yapamasınlar. Çünkü münafıklar ve müşrikler Peygamberin aile hayatında oluşabilecek bir açığı zaten dört gözle bekliyorlardı. Olmamış şeyleri olmuş gibi göstermek veya olayları abartmak için pusuya yatmış çakallar gibi, gözleri Peygamberin ve hanımlarının sürekli üzerindeydi.  İslam’a en kolay darbeyi ancak böyle haince vurabilirlerdi. Öyle de yapmadılar mı zaten? Akıl dışı bir iftira ile Hz. Ayşe’yi göz göre göre zina yapmakla suçladılar ki bu konuda hiçbir delilleri olmadığı halde bu iftirayı atmışlardı. Üstelik kimse zinayı aşikar yapmazdı. Düşünsenize, eğer Ayşe validemizde yukarıda ayette yasaklandığı şekliyle erkeklerle bir edalı konuşma hali olmuş olsaydı münafıkların ekmeğine ne kadar yağ sürerdi. Sonuçta hiçbir delile veya şahide dayanmayan bu iftiraları da Allah’ın dört şahit getirmeden iffetli bir kadını kumpasa alıp iftira atamazsınız demesiyle bitti.

Evet gerçekten de bir kadının hayatını perişan etmek o kadar basit miydi? Hiç şahit olmadan bir kadına zina isnat etmek ne demekti? Veya bir iki uydurma şahit belki ayarlanabilirdi ama dört şahit işi tehlikeye sokardı. Çünkü iftira için dört şahit ayarlasanız bile dört kişi de bir sırrın uzun süre durması çok zor bir ihtimaldir. Kolaylıkla kimse göze alamaz. Bu yüzden Kuran bir kadına zina isnat etmek için dört şahid istedi.

Özetle: Peygamberin hanımlarının evlenmesine izin verilmemesi çok yerinde bir karar oldu, böylece hem onlar insanlardan rahat etmişler, hem de İslam devletinin muhtemel bölünüp parçalanması veya zayıf karakterli kişilerin mülkü olması ilk etap için engellenmiştir. Peygamberin hanımları üzerinden münafıkların ve müşriklerin Peygambere yüklenme hainliklerine binaen Allah Peygamberin hanımlarını uyarıyor. Erkelerle edalı konuşmamaları, ciddi ve vakarlı konuşmalarını istiyor. Son olarak yazıda Hz. Ayşe’ye atılan iftiranın mantıksızlığını anlattık. Çünkü bir insan zina yapacaksa bile gizli yapar, öyle herkese aşikâr bir olayda hiçbir akıllı insan zina yapmaz. İkincisi hiçbir şahit yokken, münafıklar olayı eminmiş gibi yaymasının mantıksızlığı gösterilmiş ve bir kadına zina isnat etmek için dört şahit getirmeleri ayeti gönderilmiştir. Böylece kadınların haysiyetleri haysiyetsiz insanların iki dudağı arasına terk edilmesi kuralı kaldırılmıştır. Bunu maalesef eski zaman münafıkları gibi yeni zaman youtube ve twitter ateistleri çokça suiistimal edip görmedikleri bilmedikleri bir olaydan bir kadının iffetine iftira atma arsızlığını gösteriyorlar.

 

Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

Loading spinner

Kurtuluş Berzan

Yazar 1979 doğumludur. Palandöken dağının eteklerinde yaşamaktadır. 20 yıldır dini ve bilimsel kitaplar okumaktadır. 2018 yılının başından beri öğrendiklerini, çözümlemelerini ve yeni araştırmalarını bu sitede yayınlamaktadır. Doktora derecesine sahiptir. Yazılarımızdan alıntı yapma kuralları için tıklayınız.
Başa dön tuşu