5# Yaşamın Sırrı
Yaşamın sırrı o kadar karmaşıktır ki. Bütün filozoflar, düşünürler, peygamberler hatta bütün insanlar onu çözmeye çalışır. İnsanın yaşamdan aldığı tecrübeler, kavrayışlar aslında o girift bulmacayı çözmek için elde ettiği birikimlerdir. Tanrı, çözmemizi istiyor, sayısız bulmacanın bir o kadar sayısız cevabı yaşamın sırrını oluşturuyor. Bu yüzden yaşamın sırrı bir kitapla, bir sözle, bir kişiyle anlaşılabilecek bir iş değildir. Çünkü Yaşamın Sırrı Tanrı’nın sırrıdır. Tanrı meleklere ilk defa
“Yeryüzünde bir halife yaratacağım!” diye seslendiğinde
Melekler;
“Biz seni şükrünle yüceltir ve takdis ederken, orada bozgunculuk çıkaracak ve kanlar akıtacak birini mi var edeceksin?” demişlerdi
“Şüphesiz ben sizin bilmediğinizi bilirim” diye karşılık verdi Tanrı.
İşte bu cevapta belli oluyor yaşamın sayısız sırlarla dolu olduğu. Tanrı neyi kast ettiğini söylemiyor, fakat çok sırlar olduğunu bildiriyor.
Peki çözülmeyi bekleyen bu kadar gizem insanın canını sıkmaz mı?
Bu soru Albert Einstein’a yöneltilen bir soru.
O’nun cevabı ise;
“Aslında, gizemler olmasaydı canım çok sıkılırdı” olmuştur.
Dedik ya yaşam o kadar karışık ki. Yaşama bir biyolog, bir fizikçi, bir kimyager, matematikçi, sosyolog veya psikolog gözüyle bakarsanız hep farklı taraflarını görürsünüz.
İnsan ise bambaşka bir olgu. Yaratılma amaçlarına dair sayısız sır barındıran ve bir kısmı insanların kendi iç dünyalarında çözdüğü, bir kısmı ise zamanla gelişen insanlığa ait toplumsal anlayışın bulduğu cevapları da içinde barındırıyor.
Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?