Genel

137# Dünya dışında dinler geçersiz mi kalacak?

iDDİA: İnsanlık birgün yeni bir gezegene örneğin Mars’a gidip orada yeni bir medeniyet kurarsa dininiz orada işlemeyecek, çünkü dinin emirleri Dünya’nın zaman biçimine göre ayarlanmış ve kıbleniz Dünya’da kalmış olacak.

CEVAP: Öncelikle biraz düşünelim. insanoğlunun dünya dışında yaşaması iki ihtimalden biriyle açıklanabilir. Ya Dünya’nın tıpkısının aynısı bir gezegen bulacağız ya da şartları uygun olmayan bir gezegen de yapay binalar veya yapay kubbeler içine sıkışıp kalacağız ve gezegenin şartlarıyla ve sıkışmışlıkla sürekli boğuşup dünya’daki doğal yaşamı birbirimize anlatıp iç çekeceğiz. Şimdi ayrı ayrı anlatalım.

Dünya’nın tıpkısının aynısını bulma ihtimalimiz

Şimdi düşünün Dünya’da havadaki oksijen biraz az olsa yaşamımız tehlikeye giriyor, Dünya atmosferi UV ışınlarını tam ihtiyacımıza göre tutuyor, yiyecekler ve iklim tam bize göre, toprak tam bitkileri ve yaşamı geliştirmeye uygun ve herşey çok çok hassas ayarlı. Biz bu gezegen için yaratılmışız. Eğer başka bir gezegende yaşayacaksak bu gezegen dünyanın tıpkısının aynısı olmalı. Hatta etrafındaki gezegenler ve ayda aynı olmalı ki aynı şartlar oluşsun, peki dünyanın tıpkısının aynısı bir gezegen daha var mıdır, var olma ihtimalinin üslü sayılarını yazmaya kaç yüz sayfa kağıt gider. Hadi mantık sınırlarını zorladık ve var dedik, bunu insanın bulma ihtimali nedir?

Elverişsiz bir gezegende kapalı ortamlar

Güneş sistemimiz içindeki gezegenlerden insanın tek ayak basabileceği yer Mars iken oradaki hayat şartları hiç te öyle filmlerdeki gibi değil. İnsanoğlunun Mars’a yerleşmesini aptalca ve hastalıklı bir düşünce olarak niteleyen meşhur bilim insanı ve Cosmos belgeselinden tanınan Neil De Grass Tyson hiçkimsenin Mars’a gitmek istemeyeceğini çünkü Dünya ne kadar yaşanmaz hale gelse de Mars kadar yaşanmaz olmayacağını vurgular. Oradaki hava sıcaklığının Antarktika kıtasından bile daha soğuk ve çöllerden bile daha kuru olduğunu belirtir. Biz Antarktika’da bile yaşamak için sıraya giren kimseyi göremiyoruz diyor. Mars’ta kurulabilecek şehirlerin gelişip yaşanabilir bir hal alacağını göremeyeceğimizi belirtiyor ve insanlar oraya ancak meraktan kısa süreli olarak giderler diye ekliyor. Mars’ta atmosfer olmadığı için ölümcül radyoaktif ışınlar sürekli Mars’ı döver, böylece toprağı toksik bir çorbaya çevirmiştir (hatta su bulunsa bile radyasyondan dolayı kullanılamaz olacaktır). Sıcaklık ise -62 derecedir. Tyson oraya giden insanların Dünya şartlarını arayacağını ve orayı Dünya yapmanın imkânsız olacağını söylüyor.(1) Mars’ta mikrobik floramızın bozulacağı da açık. Carl Sagan bu konu da diyor ki “Mars’ta yapamayacağımıza inanıyorum. Mars Marslılara ait. Onlar da mikroplardır.”(2, 3) Tabi bu söylenilenler aynen Ay için de geçerli. Orada da insanlık için kalıcı bir medeniyet kurulamaz. Ancak geçici ziyaretler gerçekleştirilebilir.(4)

Dünya’nın yine en değerli yer oluşu

Dünya sera gazlarıyla veya kirlilikle ne kadar batarsa batsın yine de yaşam için insanoğlunun ulaşabileceği bütün gezegenlerden daha elverişli olacak. Çünkü yaşama uygun bir gezegen yakınlarda yok. Galaksimiz içinde yaşama uygun gezegen olup olmadığı bilinmiyor. Fakat su bulunduran çok sayıda gezegen olduğu tahmin ediliyor, fakat bu gezegenler bize yüzlerce ışık yılı uzaklıkta.(5) Bunlara ulaşmak olanaksız. Çünkü hiçbir madde ışık hızına çıkamaz. Işık hızının yarısıyla bile seyahat edilmesi demek uzayda bir cisme kaçınılmaz olarak toslamanız demek. Bu gezegenlere normal hızlarla gitmek ise onbinlerce yıllık bir yolculuk ister ki onbinlerce yıl insanoğlunu belirsiz bir yolculuğa taşımak ta mümkün değil.

Interstellar tarzı Hollywood yapımı bilim kurgu filmleri popüler kültürü kullanarak insanları gerçek olmayacak hayallerle avutan filmlerdir.(6) Gerçek şu ki eğer Dünya ölmeye başlarsa insanoğlunun gidebilecek hiçbir yeri yok. Daha gerçekçi filmler ile bu konuyu işleyen Çin sinemasında yakın zamanda yayınlanan ve çok popüler olan bir film tam da buna değindi. The Wandering Earth filminde gelecekte güneş kızıl bir deve dönüştüğü için Dünya’yı yutmaya hazırlanıyor. Fakat daha gerçekçi bir senaryo ile insanlığın Dünya’dan daha iyi bir gidecek yeri yok. Öyleyse devasa iticilerle Dünya taşınmaya karar veriliyor. Bu film sadece bir senaryo olmasına rağmen Hollywood filmleri gibi Mars’a taşınacağız veya başka bir yıldızda başka bir gezegene taşınacağız gibi boş vaadlerden daha makul görünüyor. Mars’ta koloni hayali kuran Elon Musk bile orada yaşayıp yaşanılamayacağından emin değil ve bilim insanlarına sürekli bunu soruyor.(2)

Solucan delikleri ile yolculuk olabilir mi diye soranlar için ise şunu söyleyeyim, solucan deliklerinin nasıl oluşturulabileceğini veya oluşturulup oluşturulamayacağını bilmiyoruz. Güneş sistemimizde oluşacak bir solucan deliğinin güneş sistemini yutup bir kara deliğe çevireceğini bilmiyoruz. Bu solucan deliğinin insanlığı bir anda yok edip etmeyeceğini bilmiyoruz. Solucan deliğinin evrende daha yaşanılmaz bir yere açılıp açılmayacağını bilmiyoruz. Bu bilmiyoruzlar o kadar çok ve tehlikeli ki solucan deliği oluşturmak ve kullanmak ancak filmlerde olabilir. Yani ortada fol yok yumurta yok. Gelin yok damat yok. Bu soruyu sorup dini çürütmek isteyen ateistler kendi kendilerine gelin güvey oluyorlar.

Astronotlar neye göre ibadet edecek?

İslam dini Dünya standartlarının çoğunluğunu baz alarak insanların hayatını düzenler. Uzaya çıkacak az miktarda insan olacak diye insanlara din göndermemek veya uzay mekiği şartlarına göre dini emirler göndermek hiç mantıklı olmazdı. Kaldı ki dinde zorluk ta yoktur. Örneğin dinimize göre bir insan kıbleyi bilmiyorsa mutlaka kıbleyi tutturmalı diye aranmaz. Namazını herhangi bir yöne kılabilir. Kutuplarda güneşin batmadığı yerdeyse, güneş batmadı diye orucunu açmaması istenmez. En yakın yerin takvimine uyabilir (Kutuplarda namaz hakkında sitemizde detaylı bir açıklama var). Anlayacağınız ilahi veya insani her kuralın istisnaları vardır ve bu istisnalarda kolaylık yolu tutulur. Örneğin Allah abdestte kolunuzu yıkayın derken kolu olmayanlar bir istisnayı teşkil eder. İstisnalar var diye hukuk sistemimizde de kanunlar kurallar geçersiz olmayacağı gibi, Allah’ın kanunlarına her zaman her yerde şartlar sağlanamıyor diye bu kanunların olmaması da düşünülemez.

Yeni durumlar ortaya çıkarsa Müslümanlar o duruma da yeni bir çözüm üretirler. Allah’ın belirttiği hususlar, örneğin Kâbe’yi kıble edinmek, güneşe göre oruç tutmak gibi, normal durumlar içindir. Anormal durumlar da Müslümanlar istişare ile yeniden bir çözüm belirlerler. Mesela Mars’a giden bir insan topluluğu ilerde olursa isterlerse Dünya’ya doğru kılma kararı verebilirler, isterlerse sabit bir yön belirleyebilirler. Namaz vakitlerini ve oruçlarını ise yine istişare ederek ortak bir kararla ayarlayabilirler.

Aslında fıkıh ulemasının yaptıkları tam olarak budur. Kuran ve sünnette her mesele yoktur ve onlar da kendi aralarında değişik durumlar için değişik hükümler belirlemişlerdir. İşte Mars’a bir gün koloni kurulursa bu şekilde kendileri istişare ile belirlerler.

Özetle

Dünya dışında yaşayabileceğimizi iddia etmek için ortada bir işaret yok. Böyle bir belirti olmadan da Allah oraya giden insanları farklı bir ümmet olarak kabul edip farklı bir din gönderir mi göndermez mi diye bir tartışma yapmak ta zihnin abesle iştigalidir. İnsanlık için Dünya harikulade dizayn edilmiş ve evrenin azametinden dolayı büyüklük perdesini (The barrier of bigness) aşıp başka bir yere gidebilmek mümkün değil.(6) Hâla delilsiz kanıtsız başka bir gezegende yaşayacağımızı iddia eden varsa, ona da şunu diyorum: O günü bir gör bakalım, sonra yeniden konuşuruz.

KAYNAKLAR VE İLERİ OKUMA

  1. https://futurism.com/neil-degrasse-tyson-humans-colonize-mars.
  2. https://www.theguardian.com/science/blog/2018/aug/28/the-case-against-mars-colonisation.
  3. https://www.theguardian.com/science/blog/2018/jan/11/will-we-be-ready-to-put-a-human-footprint-on-mars-in-15-years.
  4. http://www.spacetechasia.com/shouldnt-send-humans-mars/.
  5. https://en.wikipedia.org/wiki/List_of_nearest_terrestrial_exoplanet_candidates.
  6. https://www.scientificamerican.com/article/oh-the-places-we-won-t-go-humans-will-settle-mars-and-nowhere-else-excerpt/?redirect=1.

 

Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

Loading spinner

Kurtuluş Berzan

Yazar 1979 doğumludur. Palandöken dağının eteklerinde yaşamaktadır. 20 yıldır dini ve bilimsel kitaplar okumaktadır. 2018 yılının başından beri öğrendiklerini, çözümlemelerini ve yeni araştırmalarını bu sitede yayınlamaktadır. Doktora derecesine sahiptir. Yazılarımızdan alıntı yapma kuralları için tıklayınız.
Başa dön tuşu