Çelişki yok

244# Enfal 28 – Malların ve çocukların fitne olması ne demektir?

Bu yazıda Enfal 28 ‘de geçen malların ve çocukların fitne olması ne demektir sorusunun cevabı anlatılacak ve Kuran’daki her fitne kelimesinin birbirinin aynısı olmadığı anlatılacaktır.

Aşağıdaki iddia bir ateist sitesinden alındı:

Bakara 191

Meal: “Fitne, öldürmekten daha kötüdür..”

İlginç bir ayettir bu.. Bir insanı öldürmekten daha kötü ne olabilir? Kuran cevap veriyor bize;

Enfal 28

Enfal 28: “Şüphesiz bilin ki, mallarınız ve çocuklarınız fitnedir..”

Demek ki mal ve çocuk sahibi olmak, yani Dünya hayatına sıkı sıkı sarılmak, insan öldürmekten daha kötü bir şeymiş.. Kuran alenen ”çocuk yapmayın ve mal (ev/araba) sahibi olmayın; bunları yaparsanız cinayet işlemekten daha beter olursunuz” diyor..

Haşr 8-Fukara muhacirler, doğru olan kimselerdir..

Sürekli çocuk yapan, hem de faizle ev/araba alan müslümanlar; Kuran’a göre hapı yuttunuz:)”

CEVAP:

Nasıl bir fitne?

Her zamanki gibi yanlış bir akıl yönlendirmesi ile mantık safsatası yapıyorlar. Önce fitne ne demek ona bakalım. Sözlük anlamı olarak “altın ve gümüş gibi değerli madenleri saflığını anlamak için ateşte eritmek” mânasına gelen fetn (fütûn) kökünden türemiştir. Yani insanlar için fitne kelimesi zor ve karışık bir duruma girmeyi, bu durumda bazılarının elenmesi, bazılarının ise zorluğu başarıyla geçmeleri ve kuvvetlenerek çıkmaları demektir.

Fitnenin de sonsuz sayıda dereceleri vardır. Yukarıdaki ayetler örneği üzerinden anlatacak olursak, Bakara 191’deki fitne, sosyal kargaşa ortamını ve insanlara zulmedilip, öldürülmesini anlatan bir fitne. Yani böyle çok zor olan durum da bir fitnedir, aynı zamanda mal ve evlat sevgisi de insanlar için yanıltıcı bir etken olabilir ve insanların doğruyu bırakıp yanlışı tercih etmelerine sebep olabilir.

Mal ve evlat sevgisinin ülke savunmasını aksatması

Kuran bağlamında bakıldığında bazı sahabenin mal ve aile sevgisinden ve rahata olan meylinden dolayı zalimlerle savaşa gitmeği terk etmeleri kınanmış ve bunun insanın kendi iç dünyası için bir sınav bir fitne olduğu belirtilmiştir. Düşünün ki çocuklarımız askere gidip ölmesinler diye ülkemizde askere adam alınmasa durumumuz ne olurdu? Şu anki ortamda topyekün millet olarak zillet içinde yaşar veya yok olurduk. Bu yüzden malımız, evladımız hoş gelse de zamanı gelince askere gider ve vatanımızı savunuruz. İşte askere gitmeği mal ve evlat sevgimiz için terk etse idik asıl felaket ve fitne bu olurdu.

Yine şu ayette aynı durumdan bahsediyor:

Tevbe 87: “Onlar geride kalan (kadın ve çocuk)larla birlikte olmaya razı oldular ve kalpleri mühürlendi. Artık onlar anlamazlar.”

Fakat Bakara 191’deki fitne ise çok daha ağır sosyal bir fitne ortamıdır. ateist burada cımbızlayıp yine tek ayeti verdiği için “Fitne, öldürmekten daha kötüdür” ifadesinin ne tür bir fitneden bahsettiğini okuyucu anlamıyor. Sonra cımbızla başka bir ayetin yanına iliştirince meşhur mantık hatalarından biriyle kasıtlı olarak kafaları karıştırmak istiyorlar.

Nasıl Bir Fitne

Bakara 191’in önündeki ayetlere bakarak, hangi fitneden bahsediyor ki bu fitne adam öldürmekten daha büyükmüş anlayalım:

Bakara 190: “Size karşı savaş açanlara Allah yolunda siz de savaşın, ancak aşırı gitmeyin; doğrusu Allah aşırı gidenleri sevmez.”

Bakara 191: “(Sizi öldürenleri) nerde yakalarsanız öldürün. Onlar sizi memleketlerinizden çıkardıkları gibi, siz de onları çıkartın. Çünkü bozgunculuk, öldürmekten daha kötüdür…”

Bakara 192: “Ancak (savaştan) vazgeçerlerse (siz de bırakın). Unutmayın ki Allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir.”

Ayetlerde gördüğünüz gibi, Müslümanları öldüren insanların başlattığı bir fitneden söz ediyor ve bu zalimlerin fitneleri, bu zalim adamları öldürmekten daha kötü olduğunu söylüyor. Çünkü onların fitnelerinde masum insanlar öldürülüyor, yurtlarından yuvalarından çıkarılıyor, mal varlıklarına el konuyor. Bu kötü adamların öldürülmesi ise adaleti sağlar ve daha doğru bir seçenektir. Tıpkı bir parmağın kesilmesinin kötü olması fakat parmak bütün vücuda kangren bulaştıracaksa kesilmesinin en doğru seçenek olması gibi. Bu durumda parmağın vücutta çıkardığı fitne, onun kesilmesinden büyüktür dersek doğru demiş oluruz.

Kısaca anlıyorsunuz ki mal ve evlat fitnesi ile zalimlerin çıkardığı fitne aynı tür fitneler değil. Bu insanların akıl aldatmacalarını bir örnekle açıklayayım: Örneğin resmi bir kitabın talimatnamesinde yazıyor ki: “Öğretmenler sınıfta öğrenciler arasında kargaşa çıkmasına izin vermemelidir”.

Kitabın başka bir bölümünde yazıyor ki: “Halk arasında hile ile sosyal kargaşa çıkmasına yol açan yöneticiler ağır şekilde cezalandırılır”.

Birisi ise bu iki cümlede mantık oyunu yapıyor ve diyor ki kargaşa ağır şekilde cezalandırılıyorsa, bu kitap sınıfta kargaşa çıkaran çocuklara da ağır ceza mahkemesi yolunu açıyor. Hâlbuki mantık safsatası yaptı.

Özetle; Malların ve çocukların fitne olması

Her iki fitne birbirinden ayrıdır. Kuran mal ve evlat sevgisini yasaklamaz, fakat bazen doğruyu tercih etme yolunda bir engel, bir köstek veya yanıltıcı bir sevgi olabileceğini belirtmek için fitne olabileceklerini belirtir. Malların ve çocukların fitne olması bu demek değildir. Ailenin ve nesillerin korunması hakkında çokça ayet ailenin kutsallığını anlatır. Ama mesela devletimiz savaşta iken bütün erkekler “ben ailemi korumak için evde kalacağım askere gitmem” derse aile sevgisi bir fitneye dönüşüp bütün topluma bir zarar verir. Buradaki mal ve evlat sevgisinin fitne olması yönü işte budur. Yoksa “malı ve evladı sevme” demek değildir.

Müslümanlar yeri geldiğinde devletini kutsayıp ailesinden bile daha öncelik verdikleri gibi Allah’ın dinine çok daha fazla bir öncelik vermeleri ve hafife almamaları, mal ve evlat sevgisi Allah’ın dinine hizmet etmeği ertelememesi gerektiğini bu ayetten anlayabiliyoruz. Değersiz ve geçici dünya zevkleri uğruna dini terk etmek ise bu ayetin neresinde, varın siz düşünün.

Bazı ateistlerin hep böyle çarpıtma iddialardan beslendiklerini sitemizde defalarca gösterdik.

Ayrıca 246# Kuran soru sormayı yasaklar mı? Maide 101 tefsiri yazımızı okumanızı tavsiye ederiz.

 

Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

Loading spinner

Kurtuluş Berzan

Yazar 1979 doğumludur. Palandöken dağının eteklerinde yaşamaktadır. 20 yıldır dini ve bilimsel kitaplar okumaktadır. 2018 yılının başından beri öğrendiklerini, çözümlemelerini ve yeni araştırmalarını bu sitede yayınlamaktadır. Doktora derecesine sahiptir. Yazılarımızdan alıntı yapma kuralları için tıklayınız.

4 Yorum

  1. Hocam rum suresi mcc yapacak mısınız buna ihtiyaç var din ve mitoloji sitesinin iddialarına karşı biliyorum 229 numaralı yazıyı ama gerçekten yeterli değil eğer yazacağınızı söylerseniz içim biraz rahatlar

     

    Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

    Loading spinner

    1. Evet bütün mucizeler için yapacağım. Bunu da sıraya alırım

       

      Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

      Loading spinner

  2. İçimi kemiren bir sürü soruların cevabını bu siteden fazlasıyla buldum. Rabbim sizden ve sizin gibi samimi kullarının gücüne güç katsın. Sizleri birebir tanımasamda sizi çok seviyorum.

     

    Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

    Loading spinner

    1. Ziyaretçi defterine de yazın isterseniz.

       

      Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

      Loading spinner

Başa dön tuşu