Genel

203# Ruh nedir bilimsel açıklaması ( Tıpta ve İslam’da )

Ruh nedir bilimsel olarak açıklayabilir misiniz? Tıpta ve İslam’da ruh nedir? Sizin bu konudaki görüşünüz nedir? Cevap: Ruh nedir bilimsel olarak açıklamak mümkündür.

Ruh emir (komut) yazılımıdır

İsra suresi 85. ayette Rabbin emrindendir deniyor. Emir ise Allah’ın bütün emirlerinin sonsuz bir süratle yerine getirildiği sistemlerdir. Yani bu bize programları hatırlatıyor. Sistemler ve programlar en basit ve güzel ifadesi ile EMİR olarak anlatılabilirdi. Bugün programlarda kullandığımız dile de biz KOMUT diyoruz. Evet EMİR demek, programlar ile Allah’ın emrinin düzenli bir şekilde hemen olması demektir. Ruh da bir programdır ve insanı canlandıran ve hayat veren belirli bir programı ifade eder. Yani insansı bir şuur verip tüm vücudumuzu da kontrol eden programa ruh denir. Bu program ise tüm canlılarda olduğu gibi insan beynindeki nöronlara (sinir hücreleri) yazılı insani özelliklerimizi içeren beyin programlarıdır.

Bu programlar tüm hayvanların beyinlerinde vardır. Örneğin aslan aslan gibi davranır, koyun koyun gibi davranır, kendini koyun sanan aslan veya kendini aslan sana koyun yoktur. Bir buzağı doğduğu zaman hemen ayaklarını kullanıp kalkmak ve annesinin memesine ağzını uzatmak ister, oysa Dünya’ya yeni gelen buzağı meme ile ağız arasındaki ilişkiyi bilmemesi gerekirdi ama beyin nöronlarına bu program kodlanmıştır. Ruh nedir sorusunun bilimsel olarak en yalın cevabı budur.

Ruh beyin programıdır

Ruhun olmadığı kanıtlanabilir mi?

Ruh nedir sorusunun bilimsel olarak cevabı eskilerin kolaylıkla anlayamayacağı bir cevaptı, fakat insanı insan eden bir program olduğu için detayı verilmese de eski insanlara da ruhtan haber verilmişti. Ruhun ne olduğu Kuran’da veya diğer semavi dinlerde detaylı açıklanmadığı için ruhun olmadığı bilimsel olarak kanıtlanamaz. Çünkü bilimin bir şeyi test edebilmesi için somut olması veya önceden tanımının yapılması veya araştırmayı üstüne bina edecek açık bir hipotezinizin olması gerekir. Mesela şöyle açık bir hipotezinizin olması gerekir: “Kuran’da diyor ki ruh kalbin içindedir, bizde kalbi açıp bakacağız, ruhu orada bulursak hipotez öneriyi doğrulamıştır bulamazsak hipotez öneriyi yanlışlamıştır.”

İşte bilim bu tür açık hipotezler üzerinden veri elde eder, bu yüzden Kuran’ın verdiği gaybi haberleri test edip doğrulayacak veya yanlışlayacak hipotezler kuramaz. Bundan dolayı, “bilim artık ruhun olmadığını ispatladı, bilim Cehennem’in, Cennet’in, meleklerin olmadığını ispatladı” gibi bilimin yapamayacağı ve gerçek olmayan şeyleri bilimsel birkaç süslü lafın arasında vererek bilime olan güveni de ateist ideolojileriniz uğruna sarsmayın lütfen. Bu yüzden ruh nedir sorusuna bilimsel olarak hipotezler kurulabilir, yanlışlanırsa da bu hipotezler yanlışlanır ama ruhun olmadığı ispatlandı gibi cümleler hiçbir zaman doğru olmaz.

Ruh bilinebilir mi?

Kuran’da gayb haberleri (gözle görülmeyen haberler) vardır. Ruhun ne olduğu da şu an için gayb haberleri arasındadır ve kesin olarak şudur budur diyemeyiz. Fakat ne olabileceği hakkında tahminler yürütebiliriz. Kuran, ruhun Rab’bimizin emrinden olduğunu haber veriyor.

İsra 85: “Ve sana rûhtan sorarlar. De ki: “Rûh, Rabbimin emrindendir. Ve size, ilimden sadece az bir şey verilmiştir.”

İslam’da EMİR demek Allah’ın emirlerinin (komutlarının) çok hızlı bir şekilde ulaştırıldığı sistemler, âlemler demektir. Bir nevi evrenin ana programıdır ve bu programlama dili ile her şey sorunsuz bir şekilde meydana gelir. Tıpkı bilgisayarda çalışırken arka planda çalışan işletim sistemi sayesinde bir tık ile çok büyük işleri yaptığınız gibi Allah ta evrenin arkasındaki bu Rab’bin emri denilen evren programı sayesinde bir OL emriyle istediği her şeyin anında veya isterse sürece bağlı vücuda gelmesini sağlayabilir.

Bilgisayar örneği

Ruh nedir sorusunun bilimsel olarak cevabını anlamak için bilgisayar örneği üzerinden devam edersek; Bilgisayarın bir kasası vardır fakat bu kasa içinde işletim sistemi kurulu olmazsa tek başına bir iş yapmak için yeterli değildir. İşletim sisteminin harici bir vücudu yani somut bir varlığı yoktur. Kasayı açıp işletim sistemini görmeye çalışırsanız bulamazsınız. Sonra cahilce diyebilirsiniz ki “bilim bilgisayarda işletim sistemi olmadığını ispatladı” (Bilimsel birkaç bilgiyi öğrenmiş olmanız varlığın derinliğini anlayabilecek kapasiteye sahip olduğunuzu göstermez. Bu anlayış sadece zeka veya hafıza veya kolejlerde okumakla sahip olunacak bir yeti de değildir. Daha çok kalbinizle alakalıdır).

Ruhu anlamak için bilgisayar programlarını anlamalıyız

Bilgisayardaki işletim sistemi gibi evrende Allah’ın emir programları vardır. İşte ruh ta bu programlardan biridir ki cansız atomların bir araya toplanıp bilinç ve benlik kazanmasını sağlar. Kalp kriziyle yere yığılmış ve ölmüş bir adamın fiziki varlığı devam ederken, tıpkı işletim sistemi çöktüğünden çalışamayan bir bilgisayar gibi tekrar hayata dönmediğini bilirsiniz. O halde fiziksel olarak bir uzvu eksilmemişken onu canlı veya ölü yapan şey eğer bir program ise aradığımız ruh tanımının bu program olduğunu söyleyebiliriz.

Ruh ve bilgisayar

Peki insanı veya hayvanları bir et parçası veya atomlar yığını olmaktan çıkarıp şuur ve irade sahibi bir varlık haline dönüştüren nedir? Elbette ki beyinleri ve nöronlarına yazılmış programları. Bir buzağıyı doğduğunda seyredin, doğduktan kısa süre sonra ağzıyla annesinin memesini aramaya başlar, bulunca içine çekerek sütünü emer. Peki daha önce hiç Dünya’yı görmemiş bu buzağıya annesinin memesini araması gerektiğini kim ve nasıl öğretti? Peki bu sütü ağzıyla içebileceğini kim öğretti? Neden memeye gözünü veya kolunu uzatmaya çalışmadı da ağzını uzatmaya çalıştı? Ve ağzını uzattıktan sonra emmesi gerektiğini kim öğretti? Ruh nedir sorusunun bilimsel olarak cevabını arıyorsak beyne kodlanmış bu doğuştan gelen bilgilere dikkat etmemiz gerekiyor.

Ruh hayvanlara kendi türünün özelliklerinin yüklendiği beyin programdır

Bu gibi davranışlar hayvan davranışlarıdır ve her canlının beyin nöron hücrelerinde kendi fıtratı ve nasıl davranması gerektiği doğuştan kodlanmıştır. Bir kuzu kendini aslan sanmaz, aslan da kendini kartal sanmaz. Canlıya benliği ve fıtratını veren beynine yazılan bu programdır ki işte canlıda aradığımız işletim sistemi budur. Yani ruh beynimize yazılı olan programın adıdır. Bu yönüyle insanın ruhu yani programı diğer hayvanlarınkinden çok daha karmaşıktır, onu tüm varlığın anlamını sorgulamaya ve Yaratıcısıyla muhatap olmaya kadar götürür. Oysa diğer hayvanların programları varlıklarını sorgulamak üzere değil hayatta kalmak ve üremek üzere tasarlanmıştır.

Beynimizdeki programlar vücudumuzu olağanüstü bir fabrika gibi idare eder ve bundan hiç haberimiz olmaz. Beyin programlarımızı kullanarak kolumuzu kaldırdığımızda bile beynimizin neresini aktif edeceğimizi hangi sinirden hangi sinyalleri göndereceğimizi dahi bilmeyiz ama program o kadar müthiştir ki sizin sadece istemeniz yeterlidir, program hepsini OL emri almış gibi yapar. İşte Rabbimizin emrinden diye Kuran’da tanıtılan ruh bana göre bu beyin programıdır.

Ayette Ruh asla bilinemez demiyor

Sahabeler Allah Rasulüne Ruh nedir diye sorunca “Ve sana rûhtan sorarlar. De ki: “Rûh, Rabbimin emrindendir. Ve size, ilimden sadece az bir şey verilmiştir.”ayeti geliyor. Fakat bu ayet o günün insanlarının ruhu anlayacak bilgileri ve altyapıları olmadığını söylüyor. Çünkü o devirde nöronlar, hücreler ve beynin karmaşık sinir sistemi yapısını anlayabilecek düzeyde değildiler. Fakat gelecekte ruh bilinemez, idrak edilemez, geleceğin insanları da ruhu anlayamaz manasına gelmiyor.

Ruhu yanlış hayal eden dindarlar ve materyalistler

Ruh kavramı hem dindarlar arasında hem de dinsizler arasında asırların getirmiş olduğu bir bilinçaltı yanlışıyla hep hayalet gibi bir varlık olarak düşünüldü. Hatta ruhun bedenden çekilmesi denince beynin yavaş yavaş vücudun kontrolünü bırakması anlaşılması doğrusu iken, hayalet gibi bir şey vücudu terk ediyor olarak düşünüldü. Yanlış anlaşılan bu ruh programı gerçeği, anlaşılmaya çalışılmadan ve sorgulanmadan materyalistler tarafından reddedildi.

Örneğin Politzer, materyalizmi, Marksizm’in felsefesi olarak tanımlar. O, bilimsel dünya anlayışı olan Marksizm’in bilimsel olmayan idealizm karşısında oluşunu şöyle ifade eder; ‘Nasıl oluyor da insan düşünüyor?’ sorusuna cevap vermek için tamamen farklı ve bütünüyle karşıt iki yanıt vardır: Birinci yanıt; ‘İnsan düşünüyor çünkü ruhu vardır’, ikinci yanıt; ‘İnsan düşünüyor çünkü beyni vardır’.

Ne kadar trajikomik bir durum. Çünkü ruh ve beyin programları aynı soyut gerçeği ifade ettiği halde, bu kişi bunu anlamaktan çok uzak fakat kendini çok aydınlanmış sanmaktadır. Tıpkı evlerine gelen bir adam için o amcamız mı yoksa babamızın kardeşi mi diye tartışan iki çocuğun kendilerini çok aydın olarak bilmeleri gibi. Bilmedikleri bir gerçeğe karşı aydınlık taslamaktır bu durum.

Kısaca ruh nedir?

Ruh nedir sorusunun cevabı beyin programları olarak veriyoruz. Bu açıdan eskiden akıl hastalıklarına ruh hastalıkları denmesi de çok yerinde olduğunu söyleyebiliriz.

Bilimi iyi bilen fakat Kuran’ı anlamak için istekli olmayan veya kabiliyeti olmayan insanların İslam’ın ne söylediğini anlamaları çok zordur ve böyle bazılarının “bilim ruhun olmadığını ispatladı” gibi boş sözlerinin aslı yoktur, çünkü mahiyetini anlamaktan uzak oldukları bir şeyin yokluğunu da ispat edemezler. Beyin programlar kaybolmayıp tüm hafızasıyla hesaba çekilmek üzere bilemediğimiz bir şekilde saklanmaktadır.

Ruhun vücudu terk edişi için 270 nolu yazımızı ve yeniden diriliş için 180 nolu yazımızı tavsiye ederiz.

S.S.S.

Öncelikle selamlar, aklıma bir soru takıldı. Şimdi aşağıdaki linkte ruhun bir harici varlık değil de sadece beynimizdeki komut-yazılım olduğu söyleniyor. Normalde biz ruhu bedende harici bir varlık olarak biliyoruz, ölüm anında da Azrail gelip bu ruhu alıyor ve berzah alemine falan götürüyor. Ama aşağıdaki linkte böyle bir varlığın olmadığı, ruhun varlık değil de sadece komut-yazılımdan ibaret olduğu savunuluyor. Şimdi sorularım şunlar;
1-Ruh eğer komutsa yazılımsa ölüm anında Azrail insanın harici ruhunu almayıp ta ne yapıyor?
2-Eğer ruh harici bir varlık değil de bir komutsa yazılımsa, berzah alemine giden şey nedir? Bildiğimiz gibi kıyamete kadar berzah aleminde konaklayacağız, harici ruh ile. Sonra kıyamet kopunca dirilteceğiz. Ruh eğer varlık değil de sadece yazılımsa bizim dirilmemize kadar yani kıyamet kopasıya kadar bilincimizin kapalı olması gerekir, yani berzah alemi söz konusu olamaz.

Bu güzel soru için teşekkürler. Komuttan kasıt programdır. Yani ruh bir programdır ve Azrail bu programı teslim alır. Mesela bilgisayarında Windows kurulu. Windows işletim sisteminin içinde her bilgisayarda kendine göre dosyalar var ve programlar kurulu. Farz edelim bilgisayarın eskidi ve sen bu kurulu Windows’u başka bir bilgisayara aktarmak istiyorsun? Yapacağın şey basit. Bir flash belleğe bilgisayarının komple yedeğini alırsın ve zamanı gelince diğer bilgisayara aktarırsın. İşte Azrail’in yaptığı bu. İnsanların beyin programlarına kayıtlı olan tüm bilgilerin, programın yedeğini alıp, yeniden dirilecek bedenimizde beynimize aynı bilgileri iletmek.
Azrail nasıl bir flash bellek kullanıyor dersen, acbüz zeneb denen bir hücremizi flash bellek olarak kullanıp, tüm bilgilerimizi o hücrede saklıyor. Detaylı yazı şurada: https://www.bilimveyaratilisagaci.com/2019/11/insanin-tekrar-dirilisi/

 

Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

Loading spinner

Kurtuluş Berzan

Yazar 1979 doğumludur. Palandöken dağının eteklerinde yaşamaktadır. 20 yıldır dini ve bilimsel kitaplar okumaktadır. 2018 yılının başından beri öğrendiklerini, çözümlemelerini ve yeni araştırmalarını bu sitede yayınlamaktadır. Doktora derecesine sahiptir. Yazılarımızdan alıntı yapma kuralları için tıklayınız.

7 Yorum

  1. Ruh hakkında ben de sizi üzerinde biraz daha araştırmaya götürecek bir kaç ayetten bahsetmek istiyorum:
    Yarattığı her şeyi güzel yaratan ve insanı yaratmaya bir çamurdan başlayan O’dur.
    Sonra da onun soyunu süzülmüş bir özden, değersiz bir sudan yaratmıştır.
    Sonra onu düzenli bir şekle sokup, içine kendi ruhundan üfürdü. Ve sizin için kulaklar, gözler ve akıllar/kalpler var etti. Siz pek az şükrediyorsunuz!
    [Secde,7-8-9]
    De ki: “O, sizi yaratan ve size kulaklar, gözler ve kalpler verendir. Ne kadar da az şükrediyorsunuz!”
    [Mülk,23]
    Allah, sizi analarınızın karnından, siz hiçbir şey bilmez durumda iken çıkardı. Şükredesiniz diye size kulaklar, gözler ve kalpler verdi.
    [Nahl,78]
    Görüldüğü gibi secde suresinde ruh üflenme sonrası kulakların, gözlerin ve akılların oluştuğundan bahsediliyor. Ve diğer ayetlerde de insana kulak, göz ve akıl/kalp verildiği belirtiliyor. O ayetlerin öncesinde ruh üflenmesinden bahsedilmiyor fakat secde suresinden de anlaşılacağı üzere bu insana verilen kulak, göz ve akıl/kalp’in ruh üflenmesinden sonra meydana geldiği anlaşılıyor. Ayrıca;
    30. Hani, Rabbin meleklere, “Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım” demişti. Onlar, “Orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek birini mi yaratacaksın? Oysa biz sana hamdederek daima seni tesbih ve takdis ediyoruz.” demişler. Allah da, “Ben sizin bilmediğinizi bilirim” demişti.
    31. Allah, Âdem’e bütün varlıkların isimlerini öğretti. Sonra onları meleklere göstererek, “Eğer doğru söyleyenler iseniz, haydi bana bunların isimlerini bildirin” dedi.
    32. Melekler, “Seni bütün eksikliklerden uzak tutarız. Senin bize öğrettiklerinden başka bizim hiçbir bilgimiz yoktur. Şüphesiz her şeyi hakkıyla bilen, her şeyi hikmetle yapan sensin” dediler.
    33. Allah, şöyle dedi: “Ey Âdem! Onlara bunların isimlerini söyle.” Âdem, meleklere onların isimlerini bildirince Allah, “Size, göklerin ve yerin gaybını şüphesiz ki ben bilirim, yine açığa vurduklarınızı da, gizli tuttuklarınızı da ben bilirim demedim mi?” dedi.
    34. Hani meleklere, “Âdem için saygı ile eğilin” demiştik de İblis hariç bütün melekler hemen saygı ile eğilmişler, İblis (bundan) kaçınmış, büyüklük taslamış ve kâfirlerden olmuştu.
    bakara suresinde geçen bu ayetlerden de anlaşılacağı üzere İblis’in ve Meleklerin Hz. Adem’e secde etme emri kendisine isimlerin öğretilmesi hadisesinden sonra veriliyor.
    71. Hani, Rabbin meleklere şöyle demişti: “Muhakkak ben çamurdan bir insan yaratacağım.”
    72. “Onu şekillendirip içine ruhumdan üflediğim zaman onun için saygı ile eğilin.”
    73. Derken bütün melekler topluca saygı ile eğildiler.
    74. Ancak İblis eğilmedi. O büyüklük tasladı ve kâfirlerden oldu.
    Sad suresindende geçen bu ayetlerde ve Kur’an’ın birçok surelerinde bahsediliyor Hz. Adem’e ruh üflenip sonrasında secde etme emrinin verilmesi.
    Sonuç olarak şunu söylemek istiyorum:
    Ruh üflenmesi insanda kulak, göz ve aklın meydana gelmesini şüpheden uzak bir şekilde belirtiyor, ayrıca Hz. Adem’e de isimlerin öğretilmesi şeklinde kesin olmamakla beraber anlaşılabiliyor.

     

    Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

    Loading spinner

  2. Meryem Suresi ﴾17﴿: Onlarla kendi arasına bir perde çekmişti. Derken, ona ruhumuzu gönderdik; ruh ona tam bir insan şeklinde göründü.
    Hocam Ruh emir-komut yazılımı ise bu ayette anlatılmak istenen nedir?

     

    Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

    Loading spinner

    1. Her zaman verdiğimiz bilgisayar örneği üzerinden düşün. Bilgisayarlardaki komutlar bir canlı oluşturabilir ve canlının şeklini de değiştirebilir. Bunu anlamak için Matrix filminden yararlanıp akla yaklaştırabiliriz. Filmdeki ajan Neo karakteri sadece bir yazılımdı, yani koddu. Her şekle girebiliyor, her yere gidebiliyordu. Aslında o matrix filmi hiç de öylesine yazılmış bir senaryo değildir. Özellikle kabala öğretileri tarafından bilinen bazı gerçekleri şeytani amaçlarla kullanmış.

       

      Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

      Loading spinner

  3. Merhaba, bazen inanclarimi sorgulayan biriyim, amma sorularima yeterli cevaplari bulamiyorum. Benim bu konuyla ilgili sorum – Ruh bir hafiza gibi bir seyse ve muhafaza ediliyorsa, neden dualar okuruz o zaman ruh icin ve ruh nasil olur da akrabalarini ziyarete gelir, onlari gorur?

     

    Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

    Loading spinner

    1. İnsan ruhunun akraba ziyarete geldiğine inanmıyorum. Batıl inanışlar bunlar. Kökleri tâ şamanizmden geliyor. Gerçek ruh sadece programdır. İnsan olmanın programı, fare olmanın, tavşan olmanın veya aslan olmanın programı. beyinlerde yazılı programdır. Evrenin de ruhu yani programı vardır. Kuran bu yüzden ruh için emrimizden (komut) der. Ruh komutlar bütünüdür.

       

      Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

      Loading spinner

      1. Peki Cennet ve cehennem hakkinda fikirlerinizi paylasa bilir misiniz?

        Ruh komutdursa, insanin kendi iradesine birakilmasi ile iliskisi nedir?

        Öldürmek kötü bir şeyse, biz şuurlu insanlar da öldürüyor, şuursuz hayvanlar da öldürüyor.
        Ayrica sile ulasa bilecegim bir e-mail adresiniz var midir?

         

        Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

        Loading spinner

        1. Özgür iradeli yazılım. Beynimizdeki bizi biz yapan nöron programlarımız var ama bizler özgür iradeliyiz. Bu zaten bilinen bir şey… Forumdan veya iletişim linkinden yazabilirsiniz.

           

          Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

          Loading spinner

Başa dön tuşu