Son 15 cevap

Son 10 konu

[box type= align="alignleft" class="" width=""]

İyi bir B-Y forumu yazarı nasıl olunur: 

  1. Öncelikle açacağınız konuya ne çok uzun ne de çok kısa ve konuyu çok iyi açıklayan bir başlık atmalısınız. Başlığı okuyan konuyu anlamalı. Daha sonra mesajınızı uzun olarak, ayrıntılandırarak yazmalısınız. Mesajı ayrıntılandırmaktan kaçınmayın, ne dediğimi herkes anladı diye düşünmeyin. Çünkü yazar öyle sansa bile, okuyucu çoğu zaman kısa yazılardan ne denmek istendiğini anlayamıyor.
  2. Konu açarken konu başlığını çok kısa veya uzun girmemelisiniz ve konuyla alakalı bir başlık olmalı. "Yardım edin", "Bir sorum var" gibi konunun içeriğini anlatmayan başlıklar olmamalı. Veya soruyu uzunca başlık kısmına yazmamalısınız. Başlık atarken kendinizin bu konuyu Google'da nasıl aratacaksanız o şekilde bir başlık atmanız uygun olur. Örneğin karışmayan denizleri Google'da aratan kişi "Birbirine karışmayan denizler" olarak aratır.
  3. Ayrıca telefondan yazsanız dahi noktalama işaretlerini kullanarak yazın ki yazdıklarınız anlaşılır ve kaliteli olsun ve cevap gecikmesin.
  4. Her konuyu ilgili forumda açınız. Örneğin dini soru soracaksanız "Bir sohbet aç" forumunda açmayınız.
  5.  Her konu için ayrı konu başlığı açalım. Bir konu başlığı altında daldan dala konmayalım. Bir konuyu tartışırken aklımıza yeni bir konu gelirse, yeni bir konu olarak açalım.
  6. Kanunlara aykırı olarak yapılan yorumları haber vermek için yorumun altındaki rapor butonuna tıklayınız. Detaylar Kullanım koşullarında.

Üye olamıyorum: Üyelik adınızı İngilizce karakterlerle ve boşluk olmadan oluşturunuz. Sonra e-posta adresine gelen doğrulama linkini tıklayınız. E-posta gelmediyse spam veya gereksiz kutusuna bakınız.

[/box]

Zor Zamanlarda Bir ...
 
Bildirimler
Tümünü temizle

[Çözüldü] Zor Zamanlarda Bir Müslümanın Tavrı Nasıl Olmalı?

hezerusn
(@hezerusn)
Katılım : 1 sene önce
Gönderiler: 211
Konu başlatıcı  

Güzel bir yazı buldum. Dinlenmek isteyenlere...

Tanıtım
Zor Zamanlarda Bir Müslümanın Tavrı Nasıl Olmalı?
Bir müslümanın Zor zamanlarda nasıl olmalı diye ayetler göstererek bir bakış açısı sunuldu.

Zor Zamanlarda Bir Müslümanın Tavrı Nasıl Olmalı?

 

Bilirsiniz, İsra Suresi 78. Ayette bir terim vardır: ''Kurane el Fecri'' yani ''Fecrin Kuran'ı''. Fecr vakti sadece sabah namazı vakti değildir. Aynı zamanda Kuran vaktidir de. Bu da sabah namazı gibi bir ibadettir, ama çoğu insan bundan haberdar değil. Fecr vaktinde Kuran okuyup üzerinde derin derin düşünmemiz gerekir. Bu ibadetin adı da 'Fecrin Kuranı'dır ve ayeti incelediğinizde görebilirsiniz ki son cümlede bu ibadetten bahsederken Allah ''Fecrin Kuran'ı şahitlidir.'' der. Çok önemli bir terim. 

 

Neyse, ben neden size Fecr Kuran'ından bahsettim? Şöyle ki, bu sabah Fecrin Kuran'ı ibadetinde Lokman Suresini okuyordum. Sonra 31. ayet dikkatimi çekti. Sizinle birlikte bu ayetin beni götürdüğü yere gidelim istiyorum:

 

Görmedin mi ki Allah, ayetlerinden bir kısmını size göstersin diye gemiler, Allah'ın nimetiyle akıp gidiyor. Şüphesiz bunda çok sabredenler ve çok şükredenler için ibretler vardır. 

31 lokman Suresi - 31

 

Gemilerden bahsediyor Allah, gemilerin suyun üzerindeki duruşundan, evet, bu, şükretmemiz hamd etmemiz gereken muhteşem sebeplerden! Düşünsenize kocamaaan hatta tonlarca ağırlıktaki gemiler nasıl da muhteşem bir şekilde durabiliyor suyun üzerinde. Suya, hayran kaldığım 'Kaldırma Kuvveti' yasasını veren Allah ne yüce! İşte arkadaşlar bu doğadaki yasalar da Allah'ın birer ayeti. Onları da okumamız gerekiyor. Birazdan bu doğa ayetine de değineceğiz inşallah. Şimdi, Lokman Suresi 31. ayete dönersek, bu örnekte çok sabreden ve şükredenler için ibretler olduğunu söylüyordu Allah. Evet, şükretmek anlaşılabilir çünkü mükemmel bir görsel şölen ve bizim için harika bir imkan. Tam şükretmelik! Ama, sabretmek? Sabretmek ve bu örneğin ne ilişkisi olabilirdi ki?

 

Öncelikle şu Kaldırma Kuvveti sayesinde gemilerin yüzmesini en basit haliyle bir hatırlarsak eğer, geminin suda yüzmesi için geminin yoğunluğunun suyun yoğunluğundan küçük olması gerekir. Geminin yoğunluğu, suyunkinden büyük olursa gemi batar. Peki yoğunluk tam olarak nedir? Yoğunluk, bir cismin kütlesinin hacmine oranıdır. Yoğunluk için sadece kütleye bakarak da sadece hacme bakarak da karar veremeyiz. ''Kocaman hatta tonlarca ağırlıktaki gemiler nasıl suyun üzerinde duruyor arkadaş?'' diye bizi düşündüren ve bazen de kafamızı karıştıran bizim gemilerin yoğunluğuna bakarak değil de hacim ve kütlesine bakarak karar vermemiz. Ama bunlara değil, bunların birbiriyle olan ilişkisine bakmalıyız.

 

Kaldırma kuvvetinde gemimizin yoğunluğu için hesaba katmamız gereken hacim, suya batan kısmın hacmidir. Batan hacim ne kadar fazla olursa suyun kaldırma kuvveti de o kadar fazla olur. Daha somut örnekler versek daha iyi sanki değil mi? Şöyle düşünün, denizde yüzen topu elinizle aşağı itmeye çalıştığınızda su size buna karşı bir kuvvet uyguluyor ya, heh! İşte o suyun kuvvet kaldırma kuvveti! Şimdi daha hissedilir oldu sanki. Dikkat ederseniz topu suya soktukça size karşı olan kaldırma kuvveti artar, topu suyun içine sokmakta gittikçe zorlanırsınız. Çünkü batan hacim artar. Bu muhteşem güç bizim için rahmet olan güzelim suyumuza verilmiştir ve bu kuvvet sayesinde kocamaan gemiler hizmetimizdedir!

 

Bilim ne güzel şey yahu, resmen Allah'ın bize verdiği önemi somutlaştırma fırsatı! Şimdi toparlarsak, aklımızda genel olarak tutmamız gereken şey: Suda veya başka bir akışkan maddede yüzme şartımız bu akışkan maddeden daha küçük yoğunluğa sahip olmak. Gemiler neden yüzerler suyun üzerinde? Çünkü suyun yoğunluğundan daha küçük yoğunluğa(kütlenin, hacme oranına) sahip olabiliyorlar. Eveeet, yanlışlarım varsa affedin ve bana ulaştırın. Genel olarak bu şekilde anlatabildim.

 

Eeee peki ''Bu bilgileri ne yapalım kaaardeşim?'' mi diyorsunuz? Bu bilgilerden sonra şu ayeti okursanız belki biraz daha netleşir kafanızda bir şeyler:

 

Allah hiçbir benliğe, kapasitesinin üstünde bir yük yüklemez. Her benliğin yaptığı iyilik kendi lehine, işlediği kötülük kendi aleyhinedir. ''Ey Rabbimiz! Unutur yahut hata edersek bizi hesaba çekme. Ey Rabbimiz! Bize öncekilere yüklediğin gibi bize taşıyamayacağımız zorluklar yükleme! Ey Rabbimiz! Bize güç yetiremeyeceğimiz şeyler yükleme. Affet bizi, mağfiret et bize, rahmetini yağdır üzerimize. Sen bizim Mevlamızsın! Gerçeğin üzerini örtenlere karşı bize yardım et!'' 

2 Bakara Suresi 286

 

Lokman suresi 31. ayeti okuduğumda benim aklıma Bakara Suresi 286. ayet geldi. Zor zamanlar geçirirken sabretmek zor olabiliyor, ama bu imkansız demek değil tabii ki! Sabırsızlığın nedeni de ''Bu yüke dayanamıyorum, kaldıramıyorum bu kadar zorluğu!'' demek oluyor. Ama Allah sana hiç taşıyamayacağın, kaldıramayacağın yük verir mi hiç? Eğer Kuran'ı okuduysan, Bakara Suresi 286. ayeti atlayarak mı okudun da böyle diyorsun? Allah orada ne diyor? ''Allah hiçbir benliğe kapasitesinin üstünde bir yük yüklemez.''

 

Bu olay aynı, sudan daha küçük yoğunluktaki geminin suda yüzmesi, suyun o tonlarca ağırlıktaki gemiyi kaldırabilmesi gibi. Karşına gelen heeer zorluğun da yoğunluğu da senin gücündeki yoğunluktan küçük be kardeş bunu demeye çalışıyorum, yani sen karşına gelen her zorluğun üstesinden gelebilirsin! Denizlerdeki Allah'ın yasası 'Kaldırma Kuvveti' ayetiyle sabitken hayatımızda da bu yasa Bakara Suresi 268. ayet ile sabittir. Yeter ki biz bunları okumak isteyelim!

 

Bakara Suresi 268. ayet burada kapı gibi dururken, ben buna dayanamıyorum demek Allah'a iftira olmaz mı? Sana dayanamıyorsun gibi gelse de hem başkalarını hem de kendini kandırma. O zorluk neyse, içinde onu yenecek güç var. Ama sanırım bulmak istemiyorsun bulduğunda o gücü kullanarak savaşmak yerine gücü görmezden gelerek şikayet etmek daha kolay geldiği için.

 

Karşındaki zorluklara katlanamayacağını düşünmen, bu zorluğa karşı göstereceğin sabrı eriten bir duygu. Bu yüzden bu örnekten sabredemeyenler değil, çok sabredenler ders çıkarabilirmiş, ayette öyle diyor. Bu gücü bulmayı dileyip bulmakla da kalmadan o gücü kullananlar ve bu yüzden de ayette bahsedilen 'çok sabreden' kategorisindekiler ne der biliyor musun?

 

''Karşıma çıkan her ne zorluk olursa olsun, bu benim kapasitemin üzerinde değil. Eğer bu zorluk karşıma çıktıysa benim anlamam gereken şey, içimde bu zorluktan daha fazla bir güç olduğudur! Allah tarafından verilmiş muazzam bir güç!'' 

 

Bu şekilde düşünen bir insan sabrın ne demek olduğunu biliyor demektir. Çok sabreden, güzel sabreden insandır o. İşte bu çok sabreden insanlar için suyun kaldırma kuvveti ayetinde de Lokman Suresi 31. ayetinde de bir ibret vardır:

''karşımıza çıkan zorluk gözümüze tonlarca ağırlıktaki kocamaan gemiler gibi de görünse, içimizdeki suda bunu kaldıracak bir güç var, Allah tarafından verilmiş muazzam bir güç!''

Allah içimizdeki bu muazzam gücün farkında olan ve bu güç sayesinde içimizdeki zorluklar ile savaşan o 'çok sabreden' ve 'çok şükreden' kullarından eylesin hepimizi. İnanılmaz bir şekilde rahmet sahibi olan yüce Rabbimiz bitmez tükenmez ayetlerine hepimizi şahit kılsın, kalplerimizdeki kilitleri o sonsuz rahmetiyle açsın inşallah.

 

Güzel olan, doğru olan her ne varsa, Allah'tan. Yanlış ve hatalar ise kendimdendir.

Selam, dua, umut, sabır ve şükür ile...

Alıntı: Zor Zamanlarda Bir Müslümanın Tavrı Nasıl Olmalı?

O halde her fırsatta kararlılıkla yeni şeyler yapmaya giriş.(94:7)


   
Alıntı
Konu Etiketleri

Başa dön tuşu