Son 15 cevap

Son 10 konu

[box type= align="alignleft" class="" width=""]

İyi bir B-Y forumu yazarı nasıl olunur: 

  1. Öncelikle açacağınız konuya ne çok uzun ne de çok kısa ve konuyu çok iyi açıklayan bir başlık atmalısınız. Başlığı okuyan konuyu anlamalı. Daha sonra mesajınızı uzun olarak, ayrıntılandırarak yazmalısınız. Mesajı ayrıntılandırmaktan kaçınmayın, ne dediğimi herkes anladı diye düşünmeyin. Çünkü yazar öyle sansa bile, okuyucu çoğu zaman kısa yazılardan ne denmek istendiğini anlayamıyor.
  2. Konu açarken konu başlığını çok kısa veya uzun girmemelisiniz ve konuyla alakalı bir başlık olmalı. "Yardım edin", "Bir sorum var" gibi konunun içeriğini anlatmayan başlıklar olmamalı. Veya soruyu uzunca başlık kısmına yazmamalısınız. Başlık atarken kendinizin bu konuyu Google'da nasıl aratacaksanız o şekilde bir başlık atmanız uygun olur. Örneğin karışmayan denizleri Google'da aratan kişi "Birbirine karışmayan denizler" olarak aratır.
  3. Ayrıca telefondan yazsanız dahi noktalama işaretlerini kullanarak yazın ki yazdıklarınız anlaşılır ve kaliteli olsun ve cevap gecikmesin.
  4. Her konuyu ilgili forumda açınız. Örneğin dini soru soracaksanız "Bir sohbet aç" forumunda açmayınız.
  5.  Her konu için ayrı konu başlığı açalım. Bir konu başlığı altında daldan dala konmayalım. Bir konuyu tartışırken aklımıza yeni bir konu gelirse, yeni bir konu olarak açalım.
  6. Kanunlara aykırı olarak yapılan yorumları haber vermek için yorumun altındaki rapor butonuna tıklayınız. Detaylar Kullanım koşullarında.

Üye olamıyorum: Üyelik adınızı İngilizce karakterlerle ve boşluk olmadan oluşturunuz. Sonra e-posta adresine gelen doğrulama linkini tıklayınız. E-posta gelmediyse spam veya gereksiz kutusuna bakınız.

[/box]

Kur'an, sorgulamak ...
 
Bildirimler
Tümünü temizle

[Çözüldü] Kur'an, sorgulamak ve felsefe üzerine

hezerusn
(@hezerusn)
Katılım : 1 sene önce
Gönderiler: 211
Konu başlatıcı  

Kuran, birçok ayetiyle evrene, yeryüzündeki olgulara, canlılara, içdünyamıza baktırmakta ve bunlardan aklın kullanılarak sonuçlar çıkarılmasına davet etmektedir.

Elbette göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün art arda gelmesinde, insanlara yararlı şeylerle yüklü olarak denizde yüzüp giden gemilerde, Allah’ın gökten indirip de ölü haldeki yeryüzünü canlandırdığı suda, orada her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgârları ve yer ile gök arasında emre tabi bulutları yönlendirmesinde aklını kullanan bir toplum için deliller vardır.1

Elbette göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün art arda gelişinde işin özüne nüfuz edebilenler için deliller vardır.2

De ki: “Yeryüzünü gezip dolaşın da, yaratılışın nasıl başladığını görün. Allah bundan sonra ahiret hayatındaki yaratmayı da gerçekleştirecektir. Şüphesiz Allah’ın her şeye gücü yeter.”3

___________________________

1. 2-Bakara Suresi 164.

2. 3-Âli İmran Suresi 190.

3. 29-Ankebut Suresi 20.

İnsan sırf akıldan müteşekkil bir varlık değildir, insanın inanma ve inkâr sürecinde aklın yanında psikolojik faktörler gibi başka etkenler de önemli rol oynar. Her şeyi akılcı deliller ileri sürmekten ibaret sanmak kadar aklın inanma ve inkâr sürecinde etkisi olduğunu görmezden gelmek de önemli bir hatadır. Akıl insan yaratılışının (fıtratının) önemli bir parçasıdır. Aklın dindeki önemini anlamamak, hem yaratılışla çelişmek hem de aklı kullanmaya yönlendiren birçok Kuran ayetini görmezden gelmek olur. Kuran aklı ilahlaştırmaz ama aklı kullanmanın dine hizmet edeceğinin dersini birçok ayetiyle verir. Allah’ın varlığı hakkında akla (ve dolayısıyla akılla bilim ve felsefe gibi alanlarda yapılan değerlendirmelere) dayalı delillerin önemini kavramak için aklın dindeki yerini layıkıyla anlamak gerekmektedir.

İslam’ın “taşıyıcı sütunları”4 diyebileceğimiz temel içeriğinin gerçekliğinin akılcı bir yolla nasıl anlaşılabileceği, bir soru olarak birçok zaman karşımıza çıkmaktadır. Bu soruya cevap verirken taşıyıcı sütunların akılcı bir temellendirmesinin iki şekilde yapılabileceğini düşünüyorum: Bunlardan birinci yol “aşağıdan yukarı” olarak adlandırılabilecek yoldur; bu yolu benimseyen kimse, başlangıçta Kuran’ın içeriğini hareket noktası yapar, Kuran’ın içeriğini bir insan veya insan topluluğunun oluşturamayacağını gösterir ve buradan hareketle Kuran’ın (dolayısıyla Kuran’da ifade edilen İslam’ın taşıyıcı sütunlarının) Allah’tan olduğunu, böylelikle Kuran’da ifade edilen tüm temel inançların doğru olduğunu ortaya koyar. Kuran’ın, kendisinin bir benzerinin ortaya konulamayacağı şeklindeki meydan okumaları bu yöntemin Kuran’a uygunluğu için bir dayanak olarak sunulabilir.5 İkinci yol ise “yukarıdan aşağıya” olarak adlandırılabilecek yoldur; bu yolu benimseyen kimse başlangıçta Allah’ın varlığını ortaya koyar, daha sonra bu inancın olmadığı felsefi ve dini yaklaşımları eledikten sonra dinlerle ilgili meseleyi değerlendirmeye geçer. Yaratılmış varlıklardan sonuçlar çıkarılmasını tavsiye eden yukarıda zikredilen ve benzeri birçok ayet ise bu yöntemin de Kuran’a uygun olduğuna dayanak olarak sunulabilir. Elbette bu iki yöntemi birbirinin tamamlayıcısı olarak gören yaklaşımları da benimsemek mümkündür (benim benimsediğim tavır bu olmakla

__________________________

4. “Taşıyıcı sütunlar” ifadesiyle İslam dairesi içindeki tüm ekollerin ortak olarak kabul ettiği inançlar; Allah’ın varlığı, Hz. Muhammed’in peygamberliği, Kuran’ın Allah’ın vahyi oluşu, ahiret yaşamının gerçekliği gibi inançlar kastedilmektedir. 5. Bakınız: 2-Bakara Suresi 23-24, 4-Nisa Suresi 82, 11-Hud Suresi 13-14, 17-İsra Suresi 88, 29-Ankebut Suresi 50-51.

beraber ikinci yola öncelik vermekteyim). İkinci yolda Allah’ın varlığı delillendirildikten sonra dinlere karşı tavrın ne olacağı ve dinler arası tercihin nasıl belirleneceği hususlarında birinci yolda olduğu gibi yine Kuran’ın içeriğinin değerlendirilmesine geçilmesi gerekmektedir.

İkinci yolu farklı kılan unsur, akılcı temellendirme hususunda önceliğin Allah’ın varlığının delillendirilmesine verilmesidir. Gerçi Allah’ın varlığı Kuran’ın ortaya koyduğu varlık anlayışının (ontolojinin) merkezi olduğu için bu hususun ele alınması Kuran’ın içeriğinden ayrı bir mesele de değildir. Ama akılcı temellendirme meselesine nereden başlanabileceğinin gösterilmesi açısından böylesi bir ayrımı önemli buluyorum. Allah’ın varlığının delillendirilmesi İslam’ın taşıyıcı sütunlarından sadece birinin akılcı temel bulması olarak düşünülmemelidir. Bu taşıyıcı sütun aynı zamanda İslam’ın tüm taşıyıcı sütunlarının da taşıyıcısıdır. İslam’ın akla gelen en temel taşıyıcı sütunlarını hatırlayalım: Hz. Muhammed’in peygamberliği, Kuran’ın Allah’ın mesajı olduğu, öldükten sonra ahiret yaşamının varlığı, belli ahlaki prensiplere uymanın zorunluluğu vs... Allah’ın varlığını anlamak demek nübüvvetin (peygamberliğin) mümkün olduğunu anlamak anlamını da taşır, çünkü her şeyi yaratan, isterse pekâlâ insanların “Nereden geliyorum?” “Nereye gidiyorum?” “Yaratıcımın benden bir isteği var mı?” gibi sorularına cevap da verebilir. Bu sorulara cevap verilebilecek olması demek peygamberliğin mümkün olduğu, yani Allah’ın varlığı merkezli bir varlık anlayışını yayan ve Allah’tan başka ilahlaştırılanların inkârını talep eden Hz. Muhammed’in peygamberliğinin ve onunla insanlığa ulaşan mesaj olan Kuran’ın Allah’tan oluşunun mümkün olması demektir. Allah’ın varlığını anlamak demek ahiret yaşamının mümkün olduğunun anlaşılması da demektir, çünkü bu gözlenen evreni yoktan yaratan bir kudret için bir benzerini bir kez daha yaratmak çok kolaydır. Allah’ın varlığını anlamak belli ahlaki prensiplere uymanın zorunlu olmasının mümkün olması da demektir, çünkü insanı yaratan Allah kendi konumundan kaynaklanan otoritesiyle belli prensipleri buyurduysa elbette bunlara uyulması da zorunludur. Bir şeyin mümkün olduğunun gösterilmesi elbette o şeyin gerçekliğinin gösterilmesi anlamını taşımaz. Bahsedilen hususlarda mümkünlükten gerçekliğe geçiş yapılmasında Kuran’ın içeriğini değerlendirme aşamasına geçiş yapılmalı veya Kuran’dan bağımsız bunlara inanmak için de gerekçeler ortaya konmalıdır. Allah’ın varlığıyla ilgili delillendirmeden sonra Kuran’ın içeriğiyle ilgili değerlendirmeye başlanırken Kuran’ın en temel mesajlarından olan Allah’ın varlığı ve tüm çeşitliliğiyle evrenin ve dünyanın, diğer canlıların ve insanın O’nun tarafından yaratılmış olduğu (Kuran’ın sunduğu ontoloji ve kozmolojinin en temel hususları) anlaşılmış olacağı için Kuran’ın önemli bir kısmıyla sunulan mesaj değerlendirilmiş de olmaktadır.

Ayrıca İslam’ın bahsedilen diğer “taşıyıcı sütunlarının” gerçekliğiyle ilgili hususların değerlendirilmesine o hususların mümkün olduğu noktasından başlamanın ne kadar büyük bir avantaj olduğu da dikkatlerimizden kaçmamalıdır. Örneğin Allah’ın varlığı gösterildiğinde peygamberliğin mümkün olduğu otomatikman anlaşılacaktır; Hz. Muhammed’in peygamberliğinin mümkün olduğu anlaşıldıktan sonra bu hususun değerlendirilmesi ise böylesi bir anlayış oluşmadan değerlendirilmesine nazaran çok daha avantajlı bir pozisyondur.

Önemli: bu yazıyı çok sevdiğim için Caner taslaman-allahın varlığının 12 delili kitabının giriş bölümünden alıntılanmıştır

O halde her fırsatta kararlılıkla yeni şeyler yapmaya giriş.(94:7)


   
Alıntı

Başa dön tuşu