Soru: Hz. Muhammed zehirlendi mi, zehirlenerek mi öldü? Zehirlenmeden dolayı öldü ise “Allah, seni insanlardan korur- Maide 67” ayetine ters midir? Muhammed Peygamberin ölümü nasıl oldu?
Cevap: Hz Muhammed’in ölüm sebebi veya Onu zehirleme teşebbüsü Kuran’da geçmez fakat siyer (tarih) kitaplarında kısaca şöyle nakledilir:
Hayber kalesini feth ettikten sonra Yahudi bir kadın bir koyun pişirip İslam ordusuna ikram ediyor. Peygamberimiz (a.s.v.) bu koyundan bir parça ağzına alıp hemen tükürüyor, sonra kimsenin yememesini söylüyor. Çünkü koyunun zehirli olduğunun kendisine haber verildiğini belirtiyor. Zehirli koyundan biraz yemiş bir sahabe ise ölüyor.
Zehirden ölme iddiaları bir hadis rivayetine dayanıyor
Hadis kitaplarında Hz Muhammed’in ölüm sebebi hakkında açık bir bilgi yok, fakat Hz. Muhammed zehirlendi mi sorusuna yanıt olarak, yıllar sonra Hz. Muhammed, Hz. Aişe’ye Hayber savaşı günü ağzına koyduğu koyun etinin zehrinin hâlâ kendisini rahatsız ettiğini söylediği rivayet edilen bir hadis vardır. Bu hadis ölümüyle alakalı olmasa da buna dayandırılarak zehirin devam ettiğini düşünenler var. Vefatı ise veda haccından sonra aniden ateşli bir hastalığa tutulmasıyla olmuştur. Zehirlenme teşebbüsü ile vefatı arasında da dört yıl var.
Hz. Muhammed zehirlendi mi konusunda Batılı akademisyenlerin yorumları
Kendi yorumuma geçmeden önce Hz Muhammed’in ölüm sebebi, ölüm hastalığı ve Hz. Muhammed zehirlendi mi konusu üzerine dörtyüz küsür sayfalık bir inceleme kitabı yazan Stephen Shoemaker’ın “The death of a Prophet” adlı kitabında konuyu nasıl değerlendirdiği ile başlayacağım. 301. sayfada diyor ki:
“İbn İsḥak (siyer yazarı), Muhammed’in zehirlenme girişiminden yaklaşık dört yıl sonra “ölümcül bir acı hissetmeye” başladığını söylüyor. Bununla birlikte, Batılı akademisyenler, bu geleneksel söylemi tarihsel gerçeklere aykırı olarak bulmuş ve ısrarla reddetmişlerdir; özellikle, zehirlenme teşebbüsü ile Muhammed’in ani ve ölümcül hastalığı arasındaki dört yıllık süre, anlatılan hikâyeyi olanaksız yapıyor.”
Evet batılı akademisyenler Hz. Muhammed’in zehirlenmeden dolayı ölmesini ısrarla reddediyor ve imkansız buluyorlar.
Allah O’nu hep korudu
Eğer Hayber’de Peygamberimizin o koyundan yediğini ve yutmadan tükürüp diğerlerini de uyardığını doğru kabul edersek bu durum zaten Peygamberimizin Allah tarafından korunduğunun bir delili olur. Çünkü bu aktarılanlara göre normal bir insan olsaydı koyunu yerdi hatta herkes yerdi, hepsi birden ölürlerdi. Oysa peygamberimiz burada insan ötesi bir bilinçle korunmuş oluyor.
Hz Muhammed’in ölüm sebebi için bilimsel gerekçe
Hz Muhammed’in ölüm sebebi zehir olamaz çünkü YUTMADIĞI ve hemen tükürdüğü AKUT ETKİLİ bir zehrin ise İLK BAŞTA HİÇBİR ZEHİRLENMEYE YOL AÇMAYIP dört yıl sonra onu öldürmesi ise tıbben mümkün görünmediği için batılı akademisyenler bile bunun mümkün olmayacağını savunmuşlardır. Çünkü peygamberimizin o olayda bir zehirlenme belirtisi yaşadığı ve ona yardım edildiğine dair hiçbir kayıt olmadığı gibi tam tersine normal hayatına devam ettiğine dair bilgiler vardır. İLK BAŞTA ÖLDÜRÜCÜ OLMAYAN hatta hastalatmayan AKUT ETKİLİ bir zehir KRONİK OLARAK SÜREKLİ ALINMADIĞI İÇİN başta zehirlemeyip dört yıl sonra O’nu zehirlemesi mümkün görülmüyor. Zehirden öldüğüne dair rivayetler veya yorumlar O’nun vefatını Hayber zehrine bağlayarak dramatize etmek adına üretilmiş olabilir.
Şehit etmek istedi safsatası
Hz. Muhammed zehirlendi mi konusuna şehitlik açısından yakıştırmalar yapanlar da yok değil. Bazı sitelerde Allah O’nu şehit etmek için zehirden öldürdü diye yorum yapmışlar. Bu çelişkilerle dolu bir yorumdur. Çünkü Allah insanlardan koruyacağım derse bir insanın verdiği zehirle O’nu öldürmez. Bu insanlar Kuran’la ters düşen yorumlar yapıyorlar. Hem bir Peygamberin makamının artması için şehitliğe ihtiyacı yok. Peygamberlik şehitlikten üstündür. Hem öyle saçma bir durum olsa Allah bütün peygamberlerini şehit ettirirdi. Peygamberin zehirden öldüğüne dair hiçbir bulgu yokken ve zehirden ölmüş olması da tıbben olanaksız görülüyorken Kuran’ın aksine olarak Peygamberi şehit yapmaya çalışmak mantıklı insanların söyleyeceği sözler değildir, mantığını kenarı bırakıp duygularıyla her şeyi yorumlayan insanların işi olabilir.
Özetle
Hz. Peygamber’in bu son hastalığının ateşli bir hastalık olması bir enfeksiyon varlığını gösteriyor, dört yıl gecikmiş bir zehirlenme belirtisini değil. Hayber’deki zehirleme teşebbüsü doğru ise Allah O’nu muhteşem bir şekilde korumuştur, Allah’ın sözü doğrudur, ölüm sebebine dair de kesin bir doktor raporu kimse de yok ama zehirden ölmüş olması mümkün görünmüyor. Dolayısıyla Hz. Muhammed zehirlendi mi sorusunun kısa cevabı; Evet zehirlenme teşebbüsü olmuş olabilir fakat Allah söz verdiği gibi Onu korumuştur. Hz Muhammed’in ölüm sebebi ise zehirlenmeyle alakası olması tıbben mümkün görülmüyor.
Hz. Muhammed zehirlendi mi konusuna ek olarak 226 nolu Hz. Muhammed yaşadı mı? konusunu okuyabilirsiniz.
Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?
Hocam benim günlerdir kafamı karıştıran birkaç şeyi size söyleebilirmiyim aklımı karıştıran şeyler şöyle şeyler hocam Hinduizm’deki bilimsel mucize diye iddia edilen şeyler doğru mudur ? yani bu bana çok şüphe veriyor.Yani mesela Hinduizm’deki Mucize diye iddia edilenler şunlardır
Evrenin Genişlemesi:O yaratılışa plazma ile başladı,dumanı yarattı.Tüm Evren dumandan meydana geldi.O zaman Evren Brahman’ın arzusuyla genişlemeye başladı gelecektede genişlemeye devam edicek.O, o zaman “Gökleri ve yeri” yumurtanın altın parçasından yarattı.
Yağmurun Yağışı:Su buhar halinde göğe yükselir,Güneşten yağmur olarak iner,yağmurdan bitkiler doğar ve bitkilerden hayvanlar
Ay’ın ışığı yoktur:Ay üzerindeki ışınlar Güneş’e bağlıdır
Küre Dünya:Dünya’nın şekli kutupları düz küre gibidir.Dünya kutuplarda düzdür
7 tabaka Atmosfer:Brahma Dünya’yı yarattıktan sonra 7 grup Atmosferi yarattı,ondan okyanuslar oluşmaya başladı,ve yeryüzünde hayatın ilk biçimleri görüldü.Atmosfer Dünya’nın koruyucu zırhı olarak yaratıldı.
Denizlerin Karışmaması:Brahma denizler arasına engel koydu,onlar karışmazlar.
İşte bunun gibi örnekler yani bu olaylar benim kafamı allak bullak ediyor.Yani kafam karışıyor.Şimdi bunlar cidden Hinduizm’de geçer mi ? ve ayrıca ateistler bunlara Kuran mucizelerinide bu şeyleri verip eleştiriyorlar.Ben pek Hinduizm’den anlamam.Ondan dolayı siz baksanız olurmu böyle şeyler geçiyor mu geçmiyor mu diye
Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?
Daha önce 55 nolu yazımda Brahmanizmin (Hinduizm) tek tanrılı bir din olarak çıktığını ve Allah’ın Hindulara göndermiş olduğu hak din olması gerektiğini anlatmıştım. Bundan dolayı elbette İncil’de görüldüğü gibi Hinduların kutsal kitabı vedalarda da bir kısım tahriflerle beraber bir kısım da mucizeler görmeyi bekleriz. Bu maddeleri vedalar’da kendim görmedim ama varsa ne güzel işte. Allah her millete ne güzel mesajlar göndermiş derim. Bunun neresine kafanız karışıyor ki? https://www.bilimveyaratilisagaci.com/2018/08/55peygamberler-neden-ortadoguya-gonderilmistir/
Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?
Aslında birkaç tane olsa kafam karışmaz.Ama bunun gibi 20 tane örnek var.Bunlar doğru mudur değil midir hiç bilemiyorum mesela ben google’ye “Scientific errors in Hinduism” yazdığımda karşıma çıkan sitelere girdiğimde bana hep kaynak veriyorlar onlarca, ama mucize diye iddia edilen şeylerde ise hiç kaynak verilmiyor.Ben pek Hinduizm’den anlamadığım İçin sizin bakmanızı istiyorum eğer anlasaydım ben kendim araştırabilirdim.Purana’da cidden böyle şeyler görmediniz dimi ve Purana’da yoksa bunlar diğer metinlerde de olabilir belki.Upanişad,Vedalar,Brahmana,,Ramayana,Mahabharata,Aranyaka, Shilkshapatri,Vachnamrut işte bunlarda da olabilir mi böyle şeyler siz baksanız olur mu ?ateistler bunları alıpta Kuran mucizelerini eleştirirkende bu metinlerdeki yazıları gösteriyorlar.
Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?
ateistlerin burada eleştirmeğe hakkı yok ki, ancak kendi topuklarına sıkmış olurlar. Buradan çıkar ki o kitaplarda da mucizeler vardır ve mucize tesadüfen olmaz. Dolayısıyla hem Kuran hem Hindu kutsal kitaplarının orjinal halleri birer vahiydir ve böylece Allah diğer milletlere neden peygamber gönderme saçmalığında da çelişkiye düşmüş olurlar. Bu iddiayı 55 nolu yazıda açıklamıştım. Kısaca Hinduizm’deki kitaplarda 100 tanede mucize çıksa bu bize zarar vermez, Kuranın mesajını kuvvetlendirir ve ateistlerin davalarının çürüklüğünü ispat eder. Onlar mantık hatası yapıyorsa siz mantığınızı kullanıp doğrusunu anlamalıydınız.
Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?
Ziyaretçi defterine siz de bir yazı bırakın isterseniz.
Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?
Hocam ana sayfanızda 248’den sonrası gözükmüyor.
Bir sıkıntı mı var?
Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?
Değişik cihazlardan baktım, sorun göremedim. Siz de farklı bir cihazdan bakın isterseniz.
Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bütün bu mucizeler ancak ve ancak ilahi kökenli olabilir çünkü bu mucizeler eski zamanlardaki hiçbir insan tarafından bilinemez şeyler bu mucizeler bütün bu mucizeler vedanın da ilahi kökenli olabileceğini gösterir kitaplar sadece zebur Tevrat Kuran ve incil den ibaret değil bunlar sadece kuranda özel isimle geçenler aynı hint kitaplarında hz muhammed in geleceği müjdeleniyor zakir naik in YouTube deki videolarında rastlamıştım aynı zamanda zerdüştlük ün kitabı avesta da böyle şeyler geçiyor hatta gelecek kişinin tam olarak çevirisi ahmet veya muhammed idi yani vahiy kaynaklı olduğu söylenen kitaplarını kökeni
gerçekten de ilahi kaynaklı olabilir hatta ben çoğu dinin peygamberlerin getirdiği öğretilerin sonradan tahriflerle şirklerle putlarla bozulup oluştuğunu düşünüyorum Kuranda örneği var musa bir yolculuğa çıkıyor israiloğulları hemen put yapıp inançlarını bozuyorlar YANİ KISACA VEDADAKİ BU MUCİZELER ASLA VE ASLA BİR SORUN TEŞKİL ETMEMEKLE BEREABER KESİN VE ŞÜPHEYE YER BIRAKMAYACAK ŞEKİLDE ALLAHIN VARLIĞINI İSPATLAR UMARIM Yeterli Olmuştur Not:sadece 15 yaşındayım elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyorum
Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?
Ziyaretçi defterine siz de bir şeyler yazın isterseniz.
Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?
Kardeşim bu mucizelerin olması seni hinduizime mi kaydırıyor(ki bence kesinlikle alakası yok ) mucizeler olmakla beraber bu kitaplarda bir sürü saçmalık var bu mucizelerin olması seni ateizime mi kaydırıyor bu mucizelerin olması o dönem insanlar tarafından bilinemez vedanın ilahi kökenli olabileceğini gösterir Allahın varlığını kanıtlar SONUÇ OLARAK İÇİNDE MUCİZE OLUP TA SAÇMALIKLAR VE YANLIŞLAR Olmayan TEK KİTAP KURAN DIR İLAHİ OLDUĞUNA İNANILAN KİTAPLARDA MUCİZE OLMASI YETERLİ DEĞİL İÇİNDE AYNI ZAMANDA YANLIŞLAR VE ÇELİŞKİLER OLMAMASI GEREKİR İNCİLDE ZAMANIN İZAFİLİĞİ FALN Var VE BAŞKA MUCİZELER DE VAR AMA BU ONUN İLAHİ KAYNAKLI OLDUĞUNU Gösterir AYNI ŞEKİLDE HİNT KİTAPLARINDA DA MUCİZE OLMASI SADECE İLAHİ KAYNAKLI OLDUĞUNU GÖSTERİR TAMAMEN TANRI KELAMI OLMASI İÇİN MUCİZEYLE BEREABER YANLIŞLAR BİLİMSEL HATALAR VE SAÇMALIKLAR DA OLMAMASI LAZIM KAÇ TANE MUCİZE OLDUĞU ÖNEMLİ DEĞİL NE ÖNEMİ VAR KAÇ TANE OLDUĞUNUN
Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?
10 farklı kıraat var ve bunların hepsi kabul ediliyor kıraat değişince 600 e yakın kelimenin anlamı değişiyor.Böyle olunca elimizde 10 farklı kuran olmuş olmuyor mu ? neden tek bir kuran vardır diye anlatıyorlar yazdığınız yazıyı okudum.
Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?
Şu yazıda açıklamıştım: https://www.bilimveyaratilisagaci.com/2019/11/181-dunyada-farkli-kuranlar-mi-var/
Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?
Hocam benim de 2 tane sorum varHocam ilk sorum (diğer soruma göre daha önemli) dünyaya meteorların amino asiti tesadüfen getirip hayatı başlattığını iddia ediyorlar 2.sorum rum süresi 11 evrimle çelişir mi?
Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?
ŞUMER MİFOLOGİYASI VƏ DİN-3
Qeyd;Bu əvvəlki yazının davamıdır.
Qadının qabırğadan yaradıldığı inancı təəccüblü şəkildə bir çox inancda qarşımıza çıxır.Məsələn Qızıldərili(Hindu)mifologiyasında ilk yaradılan varlıq “Torpaq Qadın” adını daşıyır.Maheo,nəfəs verərək Torpaq Qadının bağrına yavaşca uzatdığı bir qabırğa sümüyü canlanır və “Ilk Kişi”yaranır[14].Bu mifdə də ilk qadın yaradılmış və onun qabırğasından kişi yaradılmışdır.Dünyanın geri qalan qismindən xəbərsiz olan Hindularda da qabırğadan yaradılış mifinin olması çox düşündürücüdür.
Türk mifologiyasında da “Tanrı Ülgen, torpaqdan ətini və daşlardan sümüklərini düzəldərək ilk kişini yaradır. Eyni zamanda kişinin qabırğa sümüyündən də dişini yaradır”[19]Radloff tərtibi olan başqa bir yaradılış əfsanəsində isə qadının yaradılmasında şeytanın rolu vardır.Şeytan ilk kişi yatdığı əsnada sinəsinə basır və qabırğalarını qırır və bu qabırğadan qadın meydana gəlir.Qadının kişinin parçası olaraq dünyaya gəlməsi bu əfsanədə də gözə çarpmaqdadır.[20]
Bir sözlə,qabırğadan yaradılış mövzusunun ilahiliyi haqqında İslam baxımından baxaraq bir nəticəyə gələ bilmərik. Tövratın Yəhudi sürgünündə itdikdən sonra yaddaşlardan təkrar yazıldığı zaman ərzində insanların yanlış anlamalarımı qarışmışdır,miflərdən bəzi şeylər də qarışdırmışlarmı,yoxsa daha başqa bir zamanmı dəyişikliyə məruz qalmışdır,yoxsa bu kəlmə daha fərqli mənayamı gəlir bilmirik.Tövratın təhrif edilmiş və Quranın düzəltdiyi bir çox məlumat nümunələri məzmununa görə Tövratın bəzi yanlışları olması (əgər səhvdirsə) Quranın öyrətdiklərinə,doktrinasına toxunmaz.
Bu mif Şumerlərə deyil, Babililərə aiddir. Mifə görə,Tanrı EA yer üzündə Adapa adlı ilk insanı yaradır, Adapa bir gün balıq tutarkən cənub küləyinin qanadını qırır. Buna qəzəblənən ən böyük Tanrı olan səma tanrısı ANU onu səmaya hesab verməyə çağırtdırır. EA onu aparır, göyün mühafizəçiləri olan Tammuz və Gizzida’nı keçirlər və EA onun müdafiəçisi olur.Tanrı EA Adapaya ANU-nun verəcəyi çörəkdən yeməməyi, çünki yesə öləcəyini söyləyir. Ancaq EA onu aldatdı və əslində çörəyi yesə, ölümsüz qalacaq. Adapa çörəyi yemədikdə, ANU ona qəzəblənir və yenidən Dünyaya göndərir. [21]
Bu mifdə Adapa adını Tövratdakı və Qurandakı Adəm və ya Adam adına bənzədirlər. Tövratdakı göyün keşikçiləri olaraq Kerubim mələkləri vardır, mifdə isə Tammuz və Gizzida adlı iki Tanrı var. Yenə Adapa’nın göydə yeməyi yeməməsini(Halbuki Tövratda tam tərsi olaraq qadağa yeməyi yemişdir) və Dünyaya qayıtması da bənzətdikləri başqa bir cəhətləridir. [22]
Bu mifin Tövratdakı yaradılış doktrinasından fərqli nöqtələri saymaqla bitmir,amma eyni nöqtələrinin bir-birindən alındığına dəlil yaradılacaqsa yuxarıda izah etdiyimiz kimi dini perspektivdən bu mifologiyaların qədim dövr peyğəmbər doktrinalarından alındığını düşünməmək üçün bir səbəb yoxdur.Elə isə bu miflər hər iki yöndə də bir dəlil təşkil etməməsi lazımdır.Yenə Adamu adının Mesopotamiyanın qədim isimlərindən biri olması da eyni məntiqlə Adəm adını səmavi dinlərin bizə öyrətdiyi Hz.Adəmə bağlamaq üçün bir zəmin yaradır.
Deməli, bu miflər hər iki istiqamətdə dəlil olmamalıdır. Yenə Adamu adı, Mesopotamiyanın ən qədim qədim adlarından biridir, eyni məntiqlə Hz. Adəmə bağlamaq üçün bir zəmin yaradır. Adamu adı, Aşşurların ikinci kralının adı (e.ə. 2400-2375)lövhələrə köçürülmüşdür. Üstəlik, e.ə. Eramızın 2400-cü ildə Adamu adı qoyulmasına baxmayaraq e.ə. 1400-cü illərdə yazılmış, yəni daha gec yazılmış mifoloji lövhədə Adapa adının keçməsi Adapanını Adam adı ilə eyni olmadığını da düşündürür.
Oxşar miflər Dünyanın müxtəlif yerlərində də vardır. Məsələn, Türk mifologiyalarında insan kainatın təməl elementlərindən yaradılmışdır. İnsanın torpaqdan yaradılması və Tanrının insana üfürərək həyat verməsi,həm də insanla birlikdə ağac motivlərindən istifadə edilməsi, pis ruh tərəfindən insanların aldadılması və Tanrı qatından qovulmaları ;qadının kişinin sümüyündən yaradılması kimi qədim Türk mifləri də Kitab-ı Müqəddəslə bənzərlik təşkil etməkdədir. [1]
Türk mifologiyasındakı ilk insan olan Erlik adı Er sözünün törəməsidir və kişi insan mənasını verir. Bu mənada Adəm sözünün dilimizdəki tam qarşılığı da Adam demək olub, erkək insan deməkdir və Türk mifologiyasında Erlik adının tam qarşılığıdır. Adəm adı da bu baxımdan xüsusi bir ad deyil, “erkək adam”və ya dilimizə də keçmiş olan”Adam’’ sözünün qarşılığı olaraq ilk insanın çağrılış üsuludur. Eynilə Hz. Musa (Moses) adı olan, Mosesin qədim Misirdə uşaq, oğlan uşağı və ya övladlıq mənalarına gəlməsi kimi . Bu baxımdan, Adəm xüsusi bir addan çox, “erkək adam” mənasında işlədildiyi və fərqli qövmlərdə də öz dillərində Adam kəlməsinin qarşılığı ilə ilk insan olan Hz. Adəmi xatırlamaları mümkündür. Adəm sözünün qədim Orta Şərq dillərində “ata”, “düzəldilmiş” və ya “qul” mənasını verdiyi də düşünülür, lakin ilk mənası erkək insandır.
TARİXSƏLCİLƏR
Bu arada əlavə olaraq tarixsəlci bir müəllim bir məqaləsində Şumer şeirini aşağıdakı şəkildə çatdırır.
“Bir vaxtlar nə ilan vardı, nə əqrəblər var idi.
Nə kaftar vardı, nə aslan vardı.
Nə vəhşi it vardı,nə qurd.
Nə qorxu vardı,nə işgəncə,
Kişinin rəqibi yox idi. ”
Bəşəriyyətin qızıl çağından bəhs edən və Dilmun adlı bir məkanı təsvir edən bu şeiri Cənnət olaraq şərh edən tarixsəlci müəllim, qəsdən başları qarışdırmaq üçün son misrada”Kişi” sözünü işlədir. Burada “insan” sözü işlədilsəydi daha düzgün olardı, çünki kişi kəlməsi istifadə edildikdə,mətnin orijinalında xüsusi bir insan olan “Adam, Adamu”deyə bir ifadə keçdiyini düşünə bilərsiniz, halbuki Kramerin orijinal kitabında ümumi insan və ya kişi mənasında “man” kəlməsindən istifadə olunur. [23] Kitabın türkcə tərcüməsində (Tərcümə edən: Həmidə Koyukan) baş qarışdırıcı olmasın deyə insan yazdığı halda, tarixsəlci müəllim tərcüməni kişi adını verməklə diqqətsiz oxucularda qarışıqlıq yaratmağı hədəflədiyi düşünülür. Kişi sözü də normalda doğru tərcümə olardı, amma burada işlədildiyi zaman sanki mətndə Adamu adlı bir ifadə keçdiyi göstərilir. Yazıçının da bunun fərqində olmaması düşünülə bilməz.Bəzi tarixsəlcilərin də insanlarda baş qarışıqlığı yaransın deyə kəlmələrlə belə oynadıqları olur.
ADAMU VƏ ANNUNAKİLƏR
Son olarak Zecheria Sitchin tarafından geçen yüzyılda yeni geliştirilmiş bir mitte Nibiru gezegeninden Annunakiler geliyor ve Dünya’da altın arıyorlar. Altın çıkarması için genetik mühendislik teknikleri kullanıp maymunu insana dönüştürüyorlar ve buna Adamu diyorlar gibi tamamen bilim kurgu tarzında hayal ürünü kitaplar yayınlamıştır. Bu iddialarını hiçbir akademik makalede bulamazsınız çünkü bunlar (kendi sözleriyle) Sümer mitlerini kendi hayalleriyle süslenmiş şeklidir.
Nəhayət, Zecheria Sitchin tərəfindən keçən əsrdə yeni inkişaf etdirilmiş bir mifdə Nibiru planetindən Annuakilər gəlir və Dünyada qızıl axtarırlar. Qızıl çıxarması və genetik mühəndislik texnikaları işlədib meymunu insana çevirirlər və bunu Adamu adlandırırlar kimi tamamən xəyali elmi fantastika tərzində kitablar çap etdirmişdir. Bu iddialarını heç bir akademik məqalədə tapa bilməzsiniz, çünki bunlar (öz sözləri ilə) Şumer miflərini öz xəyalları ilə bəzədilmiş formasıdır.
Zecheria Sitchinin yazdığı bu hekayələr hər hansı bir həqiqətə söykənmədiyi üçün bunlara nə bir akademik məqalədə müzakirə edilərkən rast gələrsiniz nə də müdafiə edilərkən qarşılaşmazsınız. Ancaq yenə də məlumatsız insanların bu kitablara qanıb Sitchinin söylədiklərindən təsirləndiyini görən bir neçə həqiqi Şumerloq, Sitchinin dediklərinin həqiqət olmadığını, bu məlumatların heç bir lövhədə tapılmadığını və yazdıqlarının əksəriyyətinin də lövhələrlə zidd olduğunu göstərmək üçün internet saytlarında bu mövzunu ətraflı izah etmişdirlər.
Qeyd;Davamı gələcək paylaşımda…
Bu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?